e-posta

   Eski Sayılar | Künye | Ana Sayfa

TIP DÜNYASI
 

.

1 Mayıs 2003  Sayı: 104

 

dışarıdangöz...

 

Işık Kansu*

Kamu Yönetimi Kime Teslim?

Bir yasanın, hem de “kamu yönetimi”nin temellerini belirleme savında olan bir yasanın ilk maddesi “rekabetçi piyasa şartlarının oluşturulması” ilkesiyle başlarsa ne olur? Olacağı belli: Yaklaşık son 20 yıldır törpülene törpülene güdükleştirilmiş, anlamsızlaştırılmış “sosyal devlet” morga gönderilir.

AKP iktidarı, uzun süredir “Kamu Yönetimi Temel Kanunu” adını verdiği bir yasa taslağı üzerinde çalışıyor. Nisan ayı başında elimize geçen bu taslağın amaç maddesi, yukarıdaki ifadeleri içeriyor. Yani, taslak yasalaşırsa, Türkiye Cumhuriyeti’nin - tasarı ile bizim anladığımız anlamda bir üniter, ulus devlet olarak Türkiye Cumhuriyeti de ortada kalmayacak, çünkü federatif bir yapıya kapı açılıyor - kamu yönetiminin temel amaçları arasına “piyasa”cı olmak da girecek. Bu tema, yani “piyasacı” tema, zaten taslağın tümüne sinmiş.

Taslağı hazırlayan eller, küçük oyunlara da sapmışlar. Örneğin, merkezi yönetimin yetki, görev ve sorumlulukları sıralanırken, merkezi yönetimin “kamu hizmetlerinin yürütülmesindeki temel yetkileri” ile “yerine getireceği ve düzenleyeceği hizmetleri” aynı maddede, ama ayrı ayrı kaleme alınmış.

Söz gelimi, “özel sektör ile sivil toplum kuruluşları ile iletişim ve işbirliğini sağlayıcı mekanizmalar oluşturmak” merkezi yönetimin “temel yetkisi” olurken, “ulusal düzeyde koruyucu sağlık, üreme sağlığı ve ana çocuk sağlığı hizmetleri” ise merkezi yönetimin “yerine getireceği, düzenleyeceği” alanda gösterilmiş.

Temel yetkilendirmede “özel sektörün” yanına iliştirilmiş “sivil toplum kuruluşları”ndan AKP iktidarının ne anladığı da uygulamalarından, temaslarından, görüşmelerinden, toplantılarından çok belli: Sermaye kesimi.

Devlet-özel sektör işbirliğini öngören taslağın, “koruyucu sağlık, üreme sağlığı ve ana çocuk sağlığı” dışındaki tüm sağlık hizmetlerinin nereye devrettiği ise ilerleyen maddelerde ortaya çıkıyor:

“Merkezi yönetim tarafından öngörülenlerin dışındaki görev ve hizmetler yerel yönetimler tarafından yerine getirilir.”

Sağlık Bakanlığı “taşra teşkilatı” olmayan bakanlıklar arasında sayılarak bir de pekiştirme yapılmış.

Sağlık Bakanlığı’nın taşra teşkilatı kaldırılmakla yetinilmemiş, Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü,  bir “başkanlık” haline getirilerek ilga ediliyor. Türkiye’nin en köklü ve eski kuruluşlarından biri olan “Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı” da il özel idaresine bağlanıyor.

Kısacası, taslağın tümüne bakıldığında  yerel yönetimler, dolayısıyla sağlık hizmeti de tümüyle “piyasa”ya  açılıyor.

Bunun adına toptan özelleştirme denir ki, sonuçta yurttaşlar da doğrudan sağlıklarını satın alan müşteri konumuna indirgenmiş olurlar.

Sözünü ettiğimiz “Kamu Yönetimi Temel Kanunu” taslağı konusunda görüşlerine danıştığımız sevgili hocamız Prof. Dr. Cevat Geray, bize şu uyarıyı yapmıştı:

  “Uyanık olmak gerek, çok uyanık...”

   Geray’ın sözleri kulağımıza küpe olmalı!

 

*Gazeteci, yazar

 

 

TIP DÜNYASI

Sayfa başına git         Başa dön