e-posta

   Eski Sayılar | Künye | Ana Sayfa

TIP DÜNYASI
 

.

15 Nisan 2003  Sayı: 103

 

112 Acil Ünitelerinde görev yapan hekimler, sistemin çalışanların özverisiyle yürüdüğünü belirtiyorlar...

Siyasilerin yeni kadrolaşma alanı: 112 Acil

Ankara, Antalya, Zonguldak’taki 112 Acil Ünitelerinde görev yapan hekimler, en başta can güvenliği olmayışından, hasta yakınlarından hakaret ve tepki görmekten, 112’lerin siyasi partilerce yeni bir kadrolaşma alanı olarak görülmesinden yakınıyorlar.

Tıp Dünyası - ANKARA - Ankara Tabip Odası’nca 26-27 Nisan tarihlerinde düzenlenecek olan “Acil Sağlık Hizmetleri Sempozyumu” öncesi, Ankara, Antalya ve Zonguldak’ta bazı 112 Acil Ünitelerinde görev yapan hekimler, karşılaştıkları zorluk ve sıkıntıları Tıp Dünyası’na aktardılar. 112 hekimleri en çok can güvenliklerinin bulunmayışından, hasta yakınlarından ağır hakaret hatta fiziksel saldırıya varan tepki görmekten yakınıyorlar. Başta iktidar partileri olmak üzere siyasi partilerin bu alanı yeni bir kadrolaşma mecrası olarak görmeleri de, 112 Acil Üniteleri için bir başka olumsuzluğu oluşturuyor.

112 Acil Ünitelerinden görev yapan bazı hekimlerin görüşleri şöyle:

Dr. Kurtuluş Arıkök / Ankara: Siyasi kadroların nüfus-ihtiyaç gereklerine bakmadan, siyasi çıkarlar nedeniyle gereksiz yerlere istasyon kurmaları; personel kadrosunda eksiklikler olması nedeniyle, personelin fazla nöbet tutarak çalışması ve buna karşın hiçbir ek tazminat, nöbet ücreti gibi uygulamanın  bulunmaması; görevli personelin eğitimden geçirilmeden 112’ye alınması ve sonrasında da ciddi hiçbir eğitime tabii tutulmamaları gibi olumsuzluklar vardır. Komuta merkezinin il genelinde bölgeye hakim olmamasından kaynaklanan yanlış görevlendirmeler olmaktadır. Ambulanslar sürekli trafikte sürekli risk altında olmalarına karşın, ambulans personeli hiçbir ek güvence ya da sağlık sistemine dahil değildir. Taksi-dolmuş şoförlüğü yapan 112 sürücülerinin 112’yi ek iş gibi değerlendirmeleri, sürekli uykusuz ve yorgun şoförlerle çalışılmasını getiriyor. Ancak ekonomik koşullar düşünüldüğünde 112 sürücülerinde suç bulunamaz. Tüm bunların yanında, gereksiz protokol görelendirmeleri ve her türlü angaryanın 112’ler aracılığıyla çözülmeye çalışılması, personelde motivasyonsuzluk yaratmaktadır. Kadın personel, gebelik durumunda herhangi bir rotasyonel göreve gönderilmemekte ve aynı fiziki koşullarda çalışmaya devam ettirilmektedir. Buna hasta taşıma da dahildir. İstasyonların fiziksel koşulları son derece kötüdür. Küçücük bir odada 6 kişinin 24 saat geçirmek zorunda kaldığı durumlar olmaktadır. Sık sık birlikte çalışılan polis teşkilatı,  itfaiye ve jandarma gibi kuruluşlarla sağlıklı bir koordinasyon ne yazık ki oluşturulamamaktadır. Hastane yataklarının dolu olması nedeniyle, zaman zaman hastane arama işi ambulans personeline kalmaktadır. Toplumda “acil” kavramının çok iyi bilinmemesi nedeniyle, kimi zaman sadece “nakil” amaçlı olarak taksi yerine 112 çağrılmaktadır. Tüm bu eksikliklere karşın, medyada sık sık olumsuz haberlere konu olunması motivasyon kırmaktadır ve başarılar ne yazık ki idarece ve kamuoyunca taktir edilmemektedir.Bunlar ilk akla gelen sorunlardır. Herşeye karşın, ücretsiz biçimde sürdürülen ve oldukça iyi işleyen 112 sistemi, ülkemizin ciddi bir sorununu “çalışanların özverileriyle” çözmektedir. 

Dr. Füsun Tünay / Ankara: Ne iş yaptığınız sorulduğunda verdiğiniz “112’de çalışıyorum” yanıtına “O da nedir” denmesine alışırsınız... Ve ne olduğunu ayrıntılı olarak açıklamaya da! Sistemin yapısı itibarıyla, çalışanı koruyan ve dinleyen bir özelliği yoktur. 24 saat nöbet tutulurken, nöbetçi personelin beslenme ihtiyaçları için ek ödenek verilmemekte, bunun için bir çözüm yolu üretilmemektedir. Hekimlerin nöbetçi diğer personelle birlikte kapalı ve çok küçük ortamlarda zaman geçirmesi amirlik inisiyatiflerini kullanmasını zorlaştırmaktadır. Merkezde yönetim kademesindeki hekimlerin periferdeki hekimlerle diyaloğu azdır. Ambulans hekimine potansiyel “işini savsaklar hekim” muamelesi yapılmakta, olumsuzluklar derhal uyarılıp cezalandırılırken, olumlu davranışlar gösteren hekimlerin ödüllendirilmemesi motivasyonu zayıflatmaktadır. Şoförlerin henüz kadrolu olarak çalışamıyor olmaları nedeniyle amirlik inisiyatiflerine direnç göstermeleri iş disiplinini bozmaktadır.

Dr. Demir Nalbantoğlu / Zonguldak: Hiç eğitim görmeden, ambulansı ve ekipmanı iyi tanımadan çalışmaya başlamak büyük zorluk. Eldeki ekipman yetersizliği, malzeme eksikliği, sınırlı sayıdaki ilaç varlığı ilk sıradaki tedavi yöntemleri yerine ikinci ya da üçüncü seçenek durumundaki tedavileri uygulamaya mecbur kılıyor bizi. 112’ler sadece hasta nakli yapan bir ekip olarak düşünülmüyorsa, bizlere tıp alanındaki yeni gelişmelerin ışığında gerekli malzeme, ilaç, teknik desteğin kurum tarafından sunulması gerekiyor. Bunun yanında hasta ve hasta yakınlarıyla yaşanan problemlerin yarattığı sıkıntılar da ayrı... Çalıştığımız iş ortamında güvenliğimiz hiç yok. Hakkını aramayı bilmeyen insanımız, nedense sağlık çalışanlarına karşı aslan kesiliveriyor. Çalıştığımız şartlarda mucizeler yaratmamız mümkün değil. Sağlık sisteminin ülkenin halinden farklı olmadığı, olamayacağı düşünüldüğünde, mucizeleri göremeyen insanımızın saldırganlaşmasına anlam vermek de mümkün değil. Söylemeden geçemeyeceğim; Ankara Tabip Odası’nın düzenlediği ambulans hekimliği eğitimine katıldığımdan beri yaptığım işle ilgili kendimi biraz daha iyi hissediyorum. Benzeri eğitimlerin yaygınlaşması eli kolu bağlı biz hekimleri biraz daha rahatlatacak diye umuyorum.

Dr. Metehan Akbulut / Antalya: Can güvenliği ve gidilen vakalardaki emniyet önlemleri açısından çok sorunumuz var. Çoğu zaman vakaya giden personelimiz azarlanıp dayak yemekte, “Neden gelmediniz”, “Niye geç geldiniz” gibi sorulara maruz kalmakta. Bir sorun da “normal hasta” nakli ile “acil hasta” naklinin ayrılamaması sorunu. Ne acil, ne değil bunun halka anlatılması gerekiyor. Hasta nakli ambulanslarının mutlaka edinilerek sayının artırılması gerekiyor. Bir diğer sorun da “telefon sapıkları”. Bunun için tutanak tutuluyor, işlem yapılıyor, savcılığa gidiliyor. Çok ilginç; polisin verdiği yanıt; “Bizi de çok sapık arıyor, hiçbir işlem yapamıyoruz” biçiminde oluyor. Malzeme eksikliğinin eskisi kadar sorun olmadığı sistemin daha iyi faaliyet göstermesi için sürekli bir maddi kaynak sağlanması gerekmektedir. İyi çalışan bu sistemin medyada olumlu reklamının da  yapılması halkın desteğini ve güvenini artıracaktır. Ayrıca halkı bu konuda bilinçlendimek için eğitimler ve kampanyalar yapılmalıdır. 112 ambulansları amaçları dışında kullanılmaya zorlanmamalıdır. Ambulans personelinin sürekli hizmet içi eğitimine devam edilmelidir.

 

TIP DÜNYASI

Sayfa başına git         Başa dön