e-posta

   Eski Sayılar | Künye | Ana Sayfa

TIP DÜNYASI
 

.

15 Nisan 2003  Sayı: 103

 

Yeni Bir Viral Solunum Yolu Hastalığı:Sars

14.gif (13551 bytes)Tıp Dünyası - ANKARA - Kamuoyunda “gizemli zatürree” olarak bilinen SARS hastalığı yayılmaya devam ediyor. Dünya Sağlık Örgütü’nden edinilen bilgilere göre, 11-13 Nisan tarihleri arasında dünya çapında toplam 90 SARS vakası daha belirlendi ve SARS görülen ülkelerin sayısı 21’e ulaştı. Dünya çapında toplam SARS vakası sayısı 2960’a ulaşırken, bunlardan 119’u yaşamını yitirdi.

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı İnfeksiyon Hastalıkları Ünitesi’nden Prof. Dr. Murat Akova’nın SARS hakkında bir derleme yaptı. TTB’nin www.ttb.org.tr adresindeki web sayfasında da yer alan derleme şöyle:

SARS nedir?

İngilizce “Severe Acute Respiratory Syndrome” kelimelerinin baş harflerinden oluşan bir kısaltma olan SARS dilimize “Ani gelişen ciddi solunum yetmezliği hastalığı” olarak çevrilebilir.  Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) 1 Nisan tarihi itibariyle şüpheli hasta tanımını:

1) 38 ºC üzerinde ateş ve öksürük veya solunum zorluğu olan ve

2) Semptomların başlangıcından önceki 10 gün içinde

a.  SARS olduğu bilinen ya da şüphelenilen bir kişiyle yakın teması olan veya

b. hastalığın bulaştığı bilinen ülkelerden birisine seyahat öyküsü olan veya

c. bu ülklerden birinde yaşayan hasta kişi olarak yapmaktadır. 

SARS ilk kez 26 Şubat 2003’te Hanoi’de 46 yaşında bir işadamında gelişen akut atipik pnömoni ve solunum yetmezliği tablosu olarak tanımlanmıştır.  Hastalığı ilk defa bildiren DSÖ görevlisi Dr. Carlo Urbani’nin kendisi 29 Mart’ta SARS nedeniyle yaşamını yitirmiştir.  Ancak Çin’in Guandong bölgesindeki olguların Kasım 2002’den itibaren ortaya çıktığı saptanmıştır.

SARS’ın semptom ve bulguları nelerdir?

Hastalık genellikle 38 ºC’nin üzerinde bir ateş ve titreme tablosu ile başlamaktadır.  Eşlik eden diğer bulgular başağrısı, bitkinlik, ishal ve yaygın miyaljidir. Başlangıç bulguları içinde solunum yoluna ilişkin semptomlar içinde boğaz ağrısı ve kuru öksürük sıklıkla rastlanan bulgulardır. Takiben hastaların bir kısmında ortalama 2-7 gün (en kısa 1, en uzun 11 gün) içinde dispne hipoksemi ve ARDS tablosu gelişmektedir.  Hastaların önemli bir kısmında akciğer filminde fokal veya yama tarzında infiltrasyon veya buzlu cam görünümü benzeri lezyonlar saptanmaktadır.  Saptanan lezyonlar daha çok alt zonlara lokalize olarak bulunmuştur.  Bu haliyle SARS bir atipik pnömoni tablosunu andırmaktadır.   Saptanan diğer laboratuar bulguları arasında lenfopeni, lökopeni veya lökositoz, trombositopeni, hafif LDH, AST, ALT ve CK yüksekliği mevcuttur.

SARS hangi ülkelerde tanımlanmıştır?

DSÖ verilerine göre 13 Nisan 2003 tarihi itibariyle yukarıdaki hasta tanımına uyan 21 ülkeden toplam 2960 hasta tanımlanmıştır. Hastalığın en sık bildirildiği ülkeler Çin (Guandong ve Shanxi bölgesi (1309 hasta), Hong Kong (1108), Singapur (147), ABD (166), Kanada (101) ve Vietnam (62) dır.   SARS nedeniyle şimdiye kadar ölen toplam hasta sayısı 90 olup, bu ölümler toplam 7 ülkeden bildirilmiştir: Çin (49 ölüm), Hong Kong (17), Kanada (7), Vitetnam (4) ve Singapur (5), Tayland (2), İngiltere (1).

DSÖ Hong Kong ve Çin’in Guandong bölgesine zorunlu olmadıkça seyahat edilmemesini önermekte, Amerikan Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC) ise bu ülkelere ek olarak Kıta Çin’i, Singapur ve Vietnam’a zorunlu olmadıkça gidilmemesini tavsiye etmektedir.

SARS nasıl bulaşmaktadır?

SARS esas olarak damlacık infeksiyonu ile bulaşmaktadır.  Hastaların vücut sekresyonlarının hastalığı bulaştırmada önemli rol oynadığı sanılmaktdaır. Hastalığa yakalanan kişiler SARS’lı bir hasta ile aynı ortamı/evi paylaşan veya hasta ile direkt yakın teması olanlardır.  Hastalığa yakalananlar içinde, infeksiyon kontrol önlemlerini almadan SARS’lı hastalara bakım hizmeti veren sağlık personeli önemli sayıda saptanmıştır.

SARS’lı hastalar ne kadar süreyle hastalığı bulaştırabilirler?

Şimdiye dek elde edilen veriler hastaların semptomatik oldukları sürece hastalığı bulaştırabildiklerine işaret etmektedir.  Ancak hastaların semptomatik hale gelmeden önce hastalığı bulatırıpı bulaştırmadıkları bilinmemektedir.

SARS’ın etkeni nedir?

Halen SARS’ın etkeni kesin olarak saptanamamıştır.  Şimdiye kadar elde edilen bulgular yeni bit tür coronavirus olabileceğine işaret etmektedir.  CDC dahil toplam 10 laboratuarda hastalardan coronavirus’a ilişkin bulgular elde edilşmiştir.    Bu bulgular arasında virus kültürü, elektron mikroskopik görüntüler ve PCR ile virus nükleik asid amplifikasyonu sayılabilir. Ayrıca hastalığın tanısına yönelik diagnostik bir test geliştirme çalışmaları da sürmektedir.  Şimdiye dek bilinen Coronavirüs türleri sağlıklı insanlarda hafif üst solunum yolu infeksiyonuna, immünsüpresif hastalara pnömoniye, hayvanlarda ise solunum, gastrointestinal, hepatik ve nörolojik hastalığa yol açmaktadır.  Coronavirüsler ortamda 3 saate kadar canlı kalabilmektedir.

Hastalıktan korunmaya karşı alınacak önlemler nelerdir?

Hava yolculuğu sırasında SARS’ın bulaşma olasılığı kesin olarak bilinmemektedir.  Ancak tüberküloz gibi solunum yoluyla bulaşan diğer hastalıkların hava yolculuğu sırasında bulaştığı bilindiğinden böyle bir olsalığın SARS için de söz konusu olabileceği tahmin edilmektedir. Salgının olduğu bölgelerden gelen yolcular 10 gün süreyle SARS semptomlarının ortaya çıkması açısından uyarılmalı ve semptomatik olmaları halinde en yakın sağlık kuruluşuna başvurmaları sağlanmalıdır. DSÖ’nün 4 Nisan tarihi itibariyle önerdiğine göre, uçak içinde SARS semptomları gösteren bir hasta saptanması halinde bu kişiyle aynı sırada ve 2 ön 2 arka sıraya kadar olan bölümlerde oturan yolcular ve kabin görevlileri ile hastaya bakım veren tüm yakınları hasta ile temas etmiş kabul edilmelidir.  Hastaya ağzını örtecek bir maske verilmeli ve sadece bu hastanın kullanımı için bir tuvalet ayrılmalıdır.  Hasta sekresyonları ile direkt temas edilmemelidir.  Yakın temas kategorisine giren kişilerin temas sonrasından itibaren 10 gün süreyle semptomlar açısından izlenmesi gerekmektedir.  Eğer hastalık bulgularını gösteren kişi kabin görevlilerinden birisi ise uçak içinde bulunan tüm kişiler hasta ile yakın temas etmiş kabul edilmelidirler.    Bu kişilerin de 10 gün süreyle semptomlar açısından izlenmeleri gereklidir.  Hong Kong ve Singapur gibi bazı ülkelerde hastalığın inkübasyon döneminde kabul edilen bu gibi kişilere karantina önlemleri uygulanmaktadır. 4 Nisan tarihi itibariyle ABD de SARS’ı karantina uygulanabilir bulaşıcı hastalıklar listesine almıştır.

SARS olduğu tahmin edilen kişilerin hastalıkları süresince izolasyonları gereklidir. Bu izolasyon semptomları şiddetli olan kişiler için hastanede, hafif semptomları olanlar için evde yapılmalıdır. Ateş ve solunum yolu semptomları geçtikten sonra 10 gün süreyle işe, okula veya toplu kişilerin toplu halde bulunduğu alanlara gitmememeleri, ev dışı faaliyetlerini kısıtlamaları önerilmektedir.  Hasta ile aynı evde yaşayan kişiler bu 10 günlük süre içinde el yıkama başta olmak üzere infeksiyon kontrol önlemlerine uymaları gerekmektedir.   SARS’lı her hastanın ev içinde veya diğer kişilerle yakın teması halinde bir maske takması, eğer takamıyorsa diğer kişilerin maske takması gereklidir.  SARS’lı hastaların her hangi bir vücut sıvısına temas halinde mutlaka atılabilir eldiven kullanılması gereklidir.  Temas sonrası eldiven derhal çıkartılmalı ve eller yıkanmalıdır.  SARS hastalarının kullandığı yemek gereçleri, havlu ve yatak çarşafı gibi eşyalar başkaları tarafından kesinlikle kullanılmamalıdır.  Ancak sıcak su sabunla yıkandıktan sonra bu gereçlerin başkları tarafından kullanılmasının sakıncalı olmadığı belirtilmektedir.   

Ev içinde yüzey temizliğinde kullanılan temizleyiciler ortam temizliği için yeterlidir.  Ancak bu temizliğin sık sık yapılması gerektiği bilinmelidir. 

SARS’lı hastayla aynı evde yaşayan kişilerin SARS semptomları geliştirmedikleri sürece ev dışı faaliyetlerini kısıtlamalarına gerek yoktur.

SARS için bir tedavi yöntemi var mıdır?

Kanada ve Hong Kong’tan bildirilen olgu raporlarında hastaların büyük çoğunluğunun empirik olarak oral oseltamivir, geniş spektrumlu antibiyotikler (amoksisiln/klavulanat, seftriakson, sefepim’den biri ile kombine halde klaritromisin veya azitromisin), kortikosteroid ve intravenöz ribavirin aldığı belirtilmektedir.  Ancak etkenin bilinmediği böyle bir durumda empirik ilaç tedavisinin etkinliği konusunda yorumda bulunmak mümkün değildir. ARDS geliştiren hastalarda mekanik ventilasyon kullanılmakta ve diğer destek tedavileri uygulanmaktadır.

 

TIP DÜNYASI

Sayfa başına git         Başa dön