e-posta

   Eski Sayılar | Künye | Ana Sayfa

TIP DÜNYASI
 

.

15 Nisan 2003  Sayı: 103

 

Sigara ve Sağlık Ulusal Komitesi dönem başkanlığına Türk Tabipleri Birliği seçildi

“Ulusal Tütün Kontrol Programı” hazırlanacak

Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Dr. Füsun Sayek, sigarayı bırakma ve sigaraya başlamayı önleme konularında aktif ve kapsamlı çalışma yürütülmesi gerektiğini bildirirken, bu konuda hekimlere büyük görev düştüğünü söyledi.

Tıp Dünyası - ANKARA - Sigara ve Sağlık Ulusal Komitesi’nin 1 Nisan’da gerçekleştirilen toplantısında, dönem başkanlığına Türk Tabipleri Birliği (TTB) seçildi. TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Füsun Sayek, nüfusun yarısının sigara içtiği ve sigaraya başlama yaşının son derece düşük olduğu bir ülkede sigarayı bıraktırma faaliyetlerinin son derece önem taşıdığını belirterek, önümüzdeki dönemde bu konuda aktif faaliyetler yürütüleceğini ve “Ulusal Tütün Kontrol Programı” hazırlanacağını bildirdi.

10.gif (43515 bytes)TTB’nin kurucusu olduğu Sigara ve Sağlık Ulusal Komitesi 1 Nisan 2003 tarihinde İstanbul’da toplandı. Üye kuruluşların konuyla ilgili çalışma raporlarının açıklanmasının ardından Sağlık Bakanlığı Kanser Savaş Daire Başkanlığı’nın 31 Mayıs’taki “Dünya Sigarasız Günü”ne ilişkin “Sigarasız Bir Dünya” günü etkinlikleri sunumuna geçildi. Belinda Hughes’in Tütün Kontrolü Çerçeve Sözleşmesi Destek Örgütleri adına yaptığı konuşmasının ardından, İsveçli Prof. Dr. Karl Fagerström “Dünyada Sigara Bırakma Politikalarını” anlattı. 

Toplantıyla ilgili bilgi veren Füsun Sayek, 1 Nisan toplantısının en önemli işlevlerinden birinin uzun aradan sonra yeniden toplanmış olmak, diğerinin ise yurtdışından katılımla komitenin biraz daha tanıtılmasına katkıda bulunmak olduğunu kaydetti. Toplantıya katılan kuruluşların sigarayı bıraktırma ve sigaraya başlamayı önleme konusundaki çalışmalarından bir bölümünü aktaran Sayek, Sağlık Bakanlığı’nın 2001 yılında temel strateji olarak çocukları hedef grup olarak aldığını ve 6-14 yaş grubu çocuklar arasında bir kültürel faaliyet yürüttüklerini, resim yarışması düzenlediklerini, bu arada bol miktarda sigara karşıtı afiş, sticker ve sigarayla ilgili broşürler hazırladıklarını, “Bırak Kazan” adlı yarışmayla da  kamuoyu yaratma çabası içinde olduğunu söyledi.

Tüketici Hakları Derneği’nin sigaranın ekonomik boyutundan yola çıkarak kamuoyunu bilgilendirmeye çalıştığını ifade eden Sayek, derneğin “1 paket sigara 6 ekmek ediyor. Aldığınız 1 paket sigarayla ailenizin 6 ekmek yemesini önlemiş oluyorsunuz” biçiminde bir kampanya yürüttüğünü aktardı.

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın da komitenin aktif bir üyesi olduğuna işaret eden Füsun Sayek,  onların da imamlara dönük konferanslar verdiklerini, yerel TV’lerde ve cuma hutbelerinde sigaranın zararlarını anlatmaya çalıştıklarını söyledi.

Sayek, sigara konusunda topluma hekimler aracılığıyla mesaj verildiği için hekimlere bu konuda önemli bir sorumluluk düştüğünü belirtirken, TTB olarak, hekimlere konuyu aktarırken biraz da “bozacıya boza satmak” durumuna düştüklerini söyledi. “Çünkü, aslında hekimler sigaranın zararını en fazla bilmesi gereken meslek grubu” diyen Sayek, buna karşın hekimler arasında da sigara içme oranının yüzde 40’lara vardığına dikkat çekti. Sayek, sigara karşıtı olmanın ve sigara karşıtlığı yaratmanın hekimlerin temel sorumluluğu olduğunu ama bunun kolay olmadığını belirtirken, buna örnek olarak İstanbul Defterdarlığı’nda çalışan bir hekimin sigara karşıtı toplantılar düzenlediği için ceza aldığını anımsattı. Füsun Sayek, TTB olarak bu konuda çeşitli yayınları bulunduğunu da bildirdi. Geçmişte Formula 1 konusunda da bir faaliyet yürütüklerini kaydeden Sayek, bunu  Formula 1’in hem TV’de yayınlanması hem de Formula 1 Dergisi konusunda sürdürdüklerini söyledi.

Sayek, tıp eğitimi içerisinde sigaranın iyi bir biçimde yer almasını da hep savunduklarını, tıp fakülteleriyle girdikleri iletişim sonucunda konunun geçen yıl çekirdek müfredata girmiş olmasından memnuniyet duyduklarını da sözlerine ekledi. TTB’nni mümkün olduğu kadar sigaranın kullanılmadığı bir örgüt olması için çalıştıklarını da belirten Sayek, “Ama çok başarılı değiliz bu konuda. Daha çok çalışmamız lazım” dedi.

Tekelin özelleştirilmesi ve tütün yasasına karşı da faaliyetler yürüttüklerini anımsatan Sayek, bu konuda zaman zaman “Hem tütüne karşı olmak hem de Tekel’in özelleştirilmesine karşı çıkmak çelişkili değil mi” biçiminde sorularla karşılaştıklarına dikkat çekerken, “Bu ikisi kesinlikle çelişmiyor. Bu konuda yapılmış çalışmalar var. Bir ülkeye yabancı tütün tekelleri girdikten sonra sigaraya başlama yaşı çok hızla erken yaşlara kayıyor ve sigara içme artıyor. Dolayısıyla biz tekelin özelleştirilmesini ve yabancı sermayenin Türkiye’de daha çok rol almasını çok zararlı görüyoruz. Zaten 1980’li yıllarda yabancı sigaranın Türkiye’ye girmesinden sonra da sigara kullanımı çok arttı” diye konuştu.

Türkiye’de 1980’lerde  60-65 bin ton sigara tüketilirken bugün 105 bin ton, 1982’de 54 milyar adet sigara kullanılıyorken, 2001 yılında 112 milyar adet; tam iki katına çıktığını vurgulayan Sayek, “Dolayısıyla yabancı sermayenin girmesi çok sakıncalı oluyor” dedi.

Sayek, Belinda Hudges’in Tütün Kontrol Çerçeve Yasası’nın, Dünya Sağlık Örgütü’nün Mayıs ayı içindeki genel kurulunda oylanacak hale geldiğini bildirdiğini de aktardı. Bu konudaki ayrıntılı bilgilerin 15 Kasım 2002 tarihli Tıp Dünyası’nda yer aldığını da anımsatan Sayek, buradaki “reklam yasağı, sigara kutularının en az yüzde 50’sini kaplayacak biçimde resimli bir karşı yazı yer alması, kaçakçılığın önlenmesi” gibi temel noktaları yineledi.

Sigarayı bırakma ve başlamayı önleme faaliyetlerinin yaygınlaştırılması ve birinci basamak bünyesinde uygulanması gerektiğini belirten Sayek, TTB’nin önümüzdeki dönem bu konuya ağırlık vereceğini de sözlerine ekledi.

 

TIP DÜNYASI

Sayfa başına git         Başa dön