Eski Sayılar | Künye | Ana Sayfa

.

15 Nisan 2003  Sayı: 103

‘Özgürlük getirmek’ gerekçesiyle saldıran ABD, sadece acı ve gözyaşı bıraktı; saldırı gerekçesi kitle imha silahları ise bulunamadı

ABD’nin zaferi: Olüm, aclık ve kaos

Irak saldırısında sivillerin yaşadığı pekçok yerleşim birimini ve hastaneleri bombalayan ABD’ye BM’den tepki geldi. BM, hastanelere de saldıran ABD’nin “İşgal güçlerinin, ele geçirdikleri kentlerde tıbbi personelin korunması ve hastalarla yaralılara özellikle korunma sağlanması yönündeki” yükümlülüğü içeren Cenevre Sözleşmesi’ni çiğnediğini açıkladı.

Tıp Dünyası - ANKARA - 20 Mart tarihinde başlayan ABD’nin Irak saldırısı, 10 Nisan günü koalisyon güçlerinin Bağdat’ta kontrolü ele geçirmesiyle sona ererken, ülkede açlık, susuzluk ve korkunun yarattığı büyük bir kaos sürecine girildi. ABD, Irak’taki “kitle imha silahlarını yok etmek” ve “ülkeye özgürlük getirmek” gerekçeleriyle saldırmasına karşın, şu ana kadar söz konusu  kitle imha silahlarını bulamadı ancak sivil ölümleri ve ülkede “denetimi ele geçirmelerinden sonra” yaşanan kaos konusunda büyük bir “zafer” sağladı.

Başta başkent Bağdat olmak üzere pekçok kentte büyük yağmanın yaşandığı Irak’ta halk açlık ve susuzluk çekiyor. Elektrik, su, telefon gibi bütün altyapının çökmesi nedeniyle sağlık hizmetlerinin hiçbir şekilde işlemediği, hastanelerin görev veremez halde olduğu bildiriliyor. Su bulamayan Iraklılar’ın derelerden ve çeşitli su birikintilerinden aldıkları sular nedeniyle hastalanmaya başladıkları bölgeden gelen haberler arasında yer alıyor. Bölge uzmanları, yaşanan büyük kaosun önümüzdeki dönemde daha büyük gerginliklere ve çatışmalara neden olabileceği uyarısında bulunuyorlar.

Bu arada, BM, Irak’ın başkentinde asayişin tamamen çökmüş olduğunu ve kentte kalabilen az sayıda yardım görevlisinin hastanelere ulaşabilmesinin neredeyse olanaksız hale geldiğini kaydediyor. Saldırıya uğraması nedeniyle hastanelerde sağlık hizmeti verilemediğine dikkat çeken BM, AB’yi  Cenevre Sözleşmesi’ni çiğnemekle suçladı. Cenevre Sözleşmesi, bir işgalci gücün asayişi sağlayarak yaralıların tedavisine olanak sağlamasını şart koşuyor.

Büyük can kaybı

3 hafta süren saldırıda, Irak’ta en az 600 sivilin öldüğü, 4 binden fazla sivilin de yaralandığı bildiriliyor. Sivil kayıplarındaki en trajik olaylardan biri ise Bağdat’ın denetim altına alınmasından bir gün sonra, 11 Nisan’da yaşandı. ABD deniz piyadeleri, Nasıriye yakınlarındaki bir ABD kontrol noktasında iki Iraklı çocuğu intihar saldırısı düzenleneceği şüphesiyle öldürdüler. Kontrol noktasında “şüpheli görülen” bir araca ateş açılması sonucu ölen çocukların yanı sıra 9 kişi de yaralandı. “Şüpheli” araçta silah bulunamadı.

ABD kaynaklarına göre şu ana kadar ölen Amerikan askeri sayısı 105, esir alınan asker sayısı 7, kayıp asker sayısı ise 11. Büyük bölümünü Amerikan askerlerinin öldürdüğü İngiliz askerlerinin sayısı ise 30. Irak’ın askeri kayıpları konusunda ise kesin bir bilgi bulunmuyor. Saldırıda büyük kayıp veren bir grup da gazeteciler oldu. Yine bir bölümü Amerikan saldırılarında olmak üzere 10 gazeteci yaşamını yitirdi. ABD elinde 7 bin 300, İngiltere ise 6 bin 500 savaş esiri bulunduğunu açıkladı. Tıbbi bakım altında ise 236 esir bulunduğu bildirildi.