e-posta

   Eski Sayılar | Künye | Ana Sayfa

TIP DÜNYASI
 

.

1 Nisan 2003  Sayı: 102

 

ATO, Vergi Barışı Yasası’ndan “yararlanmanın” mükelleflerin özgür iradesine bırakılması gerektiğini açıkladı

“Baskı ve zorlama kabul edilemez”

Ankara Tabip Odası’nca yapılan basın açıklamasında, ekonomik zorlukları aşmak amacıyla yürütülen kaynak arayışlarının, demokratik bir toplum olma yolunda ilerleme taahhütleri ile bağdaşmayan uygulamalara yol açmaması gerektiği vurgulandı.

Tıp Dünyası - ANKARA - Ankara Tabip Odası (ATO) Yönetim Kurulu, vergi matrahlarıyla ilgili olarak yaptığı basın açıklamasında, ekonomik zorlukları aşmak adına yürütülen kaynak arayışlarının demokratikleşme ve insan hakları çabalarının önüne geçecek uygulamaları gündeme getirdiğine dikkat çekti.

ATO tarafından 29 Mart 2003 tarihinde yapılan basın açıklamasında, ülkenin zor bir dönemden geçtiği, zorlukları aşmak amacıyla çeşitli kaynak arayışlarına gidilmesinin doğal olduğu belirtilirken, “Ancak kaynak arayışları, demokratik bir toplum olmak yolunda ilerleme taahhütleri ile bağdaşmayan uygulamaları gündeme getirmemelidir. Hiçbir gerekçe demokratikleşme ve insan hakları çabalarının önüne geçirilmemelidir” denildi.

ATO’nun açıklamasında şunlara yer verildi:

“Vergi Barışı Yasası ile özellikle geçmiş yılların defterlerinin incelenmesi ve matrah artırımı düzenlemesi tartışmalara konu olmuştur. Vergi Barışı Yasası ve matrah artırımı uygulamasının vergi mükelleflerine duyurulmasında çeşitli sıkıntıların yaşandığının bilgisini biz de üyelerimiz aracılığıyla öğrendik. Bir süredir serbest hekimlik yapan dolayısıyla vergi mükellefi olan meslektaşlarımızın Defterdarlık görevlileri tarafından telefonla aranarak, bizzat ziyaret edilerek ya da Defterdarlık’a çağırılarak, matrah artırımından mutlak suretle yararlanmak zorunda olduklarını, belirlenen matrahı ödemediklerinde, defterlerinin inceleneceğini, defterlerin bir kez incelenmeye alındığında ise her halükarda matrahın çok daha üzerinde cezaları ödemek zorunda kalacaklarını söyledikleri bilgisine sahibiz. Bu yaklaşımın, tüm vergi mükelleflerini “Vergi Kaçıran”, “Gelirini Beyan Etmeyen” vergi mükellefi olarak değerlendirmesinin bir sonucu olması nedeniyle doğru bulmuyoruz. Tehdit ve zorlama, demokratik bir devletin metodu olamayacağı gibi anayasal hak ve özgürlükler ile Vergi Usul Yasası’na da aykırıdır. Çıkarılan Vergi Barışı Yasası’ndan “yararlanmanın” mükelleflerin özgür iradesine bırakılarak defterlerin incelenmesinin bir tehdit olmaktan çıkartılması konusunda Maliye Bakanlığı ile Defterdarlığın gerekli hassasiyeti gözeteceğini umuyoruz.”

 

TIP DÜNYASI

Sayfa başına git         Başa dön