e-posta

   Eski Sayılar | Künye | Ana Sayfa

TIP DÜNYASI
 

.

1 Nisan 2003  Sayı: 102

 

Üçüncü Ulusal Nevzat Eren Halk Sağlığı Sempozyumu yapıldı

Eren “bilgiyle” Anıldı

Üç yıl önce yaşamını

yitiren Prof. Dr. Nevzat

Eren anısına

düzenlenen sempozyum, artık önemli bir ulusal halk sağlığı

toplantısı

haline geldi.

 

11.gif (15895 bytes)Tıp Dünyası - ANKARA - 3. Ulusal Nevzat Eren Halk Sağlığı Sempozyumu, Ankara Tabip Odası (ATO) tarafından 15 Mart’ta Ankara’da gerçekleştirildi. Üç sene önce Mart ayında kaybettiğimiz değerli halk sağlıkçı, eğitimci ve örgütçü Prof. Dr. Nevzat Eren’in adıyla düzenlenen sempozyum, bu üçüncü yılında önemli bir ulusal halk sağlığı toplantısı haline geldi.

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin İbni Sina Hastanesi Konferans Salonu’nda toplanan sempozyum ATO Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman’ın açış konuşması ile başladı. Sempozyumun ilk paneli “Halk Sağlığında Yöntem” başlıklıydı. Panel Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Feride Saçaklıoğlu tarafından tarafından yönetildi. İlk konuşma  Ankara Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi öğretim üyesi Zeliha Etöz tarafından yapıldı. Etöz konuşmasında üç farklı epistemolojik düzey tanımladı: Pozitivist, hermeneutik/yorumsamacı ve eleştirel epistemoloji. “Pozivist epistemoloji, çevremizi denetim altına alma ilgisi çerçevesinde, dışımızdaki gerçekliği -insani gerçeklik de dahil olmak üzere- bu gerçekliğin genel geçer düzenliliklerini arama ve bulma temelinde ele alırken, yorumsamacı epistemoloji gerçekliği anlamayı ve orada olan biteni bağlamına oturtarak kavramayı temel alır. Eleştirel epistemoloji, bilginin bizzat bir müdahale, dönüştürmeye dönük bir müdahale olduğu anlayışından hareketle gerçekliğe yönelir” diyen Zeliha Etöz,   bilginin politik olduğunu söyledi. Panelin İkinci konuşması ise Kocaeli Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu tarafından yapıldı. Öncelikle halk sağlığı alanında kullanılan bilimsel yöntemi tanımlayan Hamzaoğlu, elde edilen bilginin toplum tarafından kullanıldığını, bu nedenle toplumsal yapıdan bağımsız bir bilgi olamayacağını savundu. Hastalıkların ilk nedeninin toplumsal yapı olduğunu söyleyen Hamzaoğlu, bütçeden faize ve sağlık ile sosyal güvenliğe ayrılan payları karşılaştırarak, sağlıksızlığın baştan siyasi bir tercih olarak belirlendiğini bildirdi. Onur Hamzaoğlu, halk sağlığı araştırmalarında “sınıf” kavramının kullanılmadığını, sınıfın temel bir değişken olarak kabul edilmesi gerektiğini ileri sürdü. Zengin tartışma ve katkılarla süren panel öğle arası ile son buldu.

Sempozyumun ikinci paneli “Sağlıkta reform tartışmaları” ile ilgiliydi. Panel Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Ferda Özyurda tarafından yönetildi. İlk konuşmacı olan Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı’ndan Yard. Doç. Dr. Kayıhan Pala, “Genel Sağlık Sigortası”nın altında yatan Dünya Bankası politikalarından bahsetti. Genel Sağlık Sigortası uygulamasının nasıl bir neoliberal politika olduğunu, sosyal güvenliğin nasıl daha eşitsiz hale geleceğini örneklerle bildirdi. İkinci konuşmacı Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Bülent Kılıç’tı. Kılıç, sözde “Sağlıkta Reform” veya “Sağlıkta Dönüşüm” paketlerinin ana maddelerinden olan “Aile Hekimliği” ve sağlık hizmetlerinin özelleştirmesi konularını açtı. Bu alanda on yıldır Dünya Bankası ve Sağlık Bakanlığı tarafından ileri sürülen tüm tartışma başlıklarını yanıtlayan ve ideolojik zemininin çürüklüğünü gösteren Kılıç, Küba’daki aile hekimliği uygulamasıyla Sağlık Bakanlığı’nın önerdiği aile hekimliği uygulamasının isim benzerliğinden başka bir şey olmadığını söyledi. Son konuşmacı olan Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı’ndan Yar. Doç. Dr. Ata Soyer, “Sağlıkta Reform”un on küsur yıllık tarihinden ve özellikle TTB’nin bu başlıkta  neoliberal saldırıya karşı nasıl mücadele ettiğinden, halk sağlıkçılarının kritik dönemlerdeki tavırlarından bahsetti.

Sempozyum akşam, Nevzat Eren’in eşi Gönül Eren’in anma konuşması ve bağlama dinletisi ile son buldu.

11-11.gif (19541 bytes)

 

TIP DÜNYASI

Sayfa başına git         Başa dön