e-posta

   Eski Sayılar | Künye | Ana Sayfa

TIP DÜNYASI
 

.

1 Nisan 2003  Sayı: 102

 

MAİ ve Küreselleşme Karşıtı Çalışma Grubu üyesi Gaye Yılmaz, GATS’a ilişkin sorularımızı yanıtladı

“Savaş protesto eylemlerini de etkiledi”

Bugün gelinen noktada, GATS ve benzeri anlaşmaların ertelenmesi sağlansa bile, tümden geri çekilmesinin mümkün görülmediğini belirten Yılmaz, bu anlamda GATS ve küresel, bölgesel, ilkili diğer anlaşmalara yönelik muhalefetin, kapitalist sistemin teşhiri ve artık içine beyaz yakalı hizmet emekçilerini de alarak genişlemiş bulunan işçi sınıfının örgütlenmesi açısından önemli birer araç gibi kullanılabileceğine dikkat çekti.

Tıp Dünyası - ANKARA - MAİ ve Küreselleşme Karşıtı Çalışma Grubu üyesi Gaye Yılmaz, Hizmet Ticareti Genel Anlaşması’na (GATS) ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Yılmaz’ın Tıp Dünyası’nın sorularına verdiği yanıtlar şöyle:

- GATS’ın gerekçesi, uygulama alanı ve Türkiye’nin GATS’taki pozisyonuna ilişkin bilgi verebilir misiniz?

GATS Anlaşması, dünya ekonomisinin son 30-40 yıllık sürecinde gelişen meta üretimindeki kar artış oranlarının düşme eğilimini tersine çevirmek için dünya sermayesi tarafından alınan tedbirlerden biridir. Bu anlaşma ile sömürü alanlarının genişletilmesi ve ürün yelpazesinin çeşitlendirilmesi ve esas olarak da meta üretimindeki emekçilerden görece daha iyi ücret alan ve farklı kazanımlara sahip olan (İş Güvencesi, terfi kolaylığı, işten ayrılma sırasındaki haklar gibi) hizmet emekçilerinin kazanımlarını -tıpkı sanayide yaşandığı gibi bu alanda da- yedek içgücü ordusu yarattarak düşürülmesi hedeflenmektedir.

GATS Anlaşmasının uygulama alanı, tüm hizmet sektörleri ile hizmetlerin üretilmesi için gerekli tüm metaların üretimidir. Bu kapsamı ile GATS Anlaşması hemen hemen üretilen   herşeyi kapsıyor. Örneğin Sağlık Sektöründeki tüm emekçilerin (Doktor, Hemşire, Ebe, Sağlık Memuru gibi) bu hizmeti verebilmesi için gerekli olan tüm araç ve gereçleri (steteskoptan, pense, neşterden, rontgen cihazına, hasta muayene masasından, sedyeye kadar) GATS Anlaşması hükümlerine uygun olarak üretilmek zorundadır.

GATS Anlaşmasının ilk dizaynında 155 hizmet alanı tanımlanmıştır. Türkiye, GATS Anlaşması kapsamında tanımlanan bu hizmet alanlarının 72’sinde anlaşmanın ilk imzalandığı 1994 yılında taahhütte bulunmuş ve bu hizmet alanlarını serbest piyasaya ve yabancı sermayeye açmış bulunmaktadır. Türkiye’nin taahhütleri tüm hizmet alanlarının yüzde 46,6’sına tekabül etmektedir ve gelişmekte olan ülkeler ortalaması olan yüzde 18’in çok üstündedir. Halen yürürlükte olan GATS Anlaşması hükümlerine göre Sağlık Sektörünün mevcut durumunu kısaca özetlersek, sınır ötesi ticaret açısından; yurtdışında hastahane kurmak teknik imkansızlıklar nedeniyle kapalı, yabancıların Türkiye’de hastahane kurabilmeleri Sağlık Bakanlığının iznine bağlı, gerçek kişilerin varlığı açısından; yabancı uyrukluların Türkiye’de sağlık sektöründe çalışması yasaktır. Son 3 yıldır sürdürülen GATS’ın genişletilmesi müzakerelerinde Türkiye’nin pozisyonunun ne olduğu Hazine Müsteşarlığı bürokratlarının dışında bilinmiyor. Ancak GATS Anlaşmasına göre anlaşmaya taraf ülkelerin aldıkları muafiyetler (Örneğin Sağlık alanında yabancıların çalışamaması gibi) 10 yıl içinde mutlaka müzakere edilip kaldırılmak zorundadır. Bu yüzden 10 yıllık süre 2004 yılı sonunda dolmuş olacağından mutemelen Hazine Müsteşarlığı devam etmekte olan bu müzakere turunda sağlık sektöründeki yabancıların çalışamama koşulunu kaldırmış olacaktır.

- 13-16 Mart 2003 tarihleri arasında GATS’a karşı ilan edilen eylem gününe ilişkin sürece ve kitlesel protestolara ilişkin bilgi verir misiniz?

Başta Avrupa’da olmak üzere dünyanın çeşitli ülkelerinde GATS karşıtı eylemler, protestolar ve bilgilendirme toplantıları devam etmektedir. Ancak GATS karşıtı etkinlikler Irak’a yapılan saldırının tüm dünyada yarattığı olumsuzluklardan etkilenmiş bulunmaktadır. Bize ulaşan bilgiler İsviçre başta olmak üzere (DTÖ’nün merkezi Cenevre’de olduğu için), Fransa, İngiltere, Güney Kore, Kanada gibi ülkelerde GATS karşıtı protesto gösterilerinin yapıldığı ve sürdürüleceği yönünde. Bu ülkeler dışında Avrupa Ülkelerinin çoğunda, ABD, Avustralya, Kanada, Hindistan, Japonya gibi ülkelerde bilgilendirme toplantıları, paneller, forumlar yapılmaktadır. Türkiye’de ise İstanbul’daki bir iki üniversitede protesto eylemi yapıldı. TMMOB’ye bağlı Meslek Odaları ile TÜRK-İŞ ve DİSK’e bağlı hizmet iş kolundaki sendikalar ve KESK’e bağlı sendikalar panel ve bilgilendirme toplantıları düzenlemektedirler. Ayrıca Emek Platformu bileşenlerinin GATS müzakereleri üzerine hazırladıklar 18 sorudan oluşan bir metni Başbakan’a, Bakanlar’a, Hazine Müsteşarlığına, bazı milletvekillerine Dönem Sözcüsü KESK üzerinden ulaştırdıklarını ve cevap beklediklerini öğrenmiş bulunuyoruz. Ancak bu süreçte Türkiye’de GATS üzerine yeterli duyarlılığın oluşturulamadığını da vurgulamak zorundayız. İngilere’de sendikaların daha 6 ay önce ortaklaşarak gazetelere ilan vermeleri, Avrupa ülkelerinde üniversite işgallerinin yaşanması, Avrupa Birliği üyesi ülkelerin yurttaşları tarafından AB komisyonuna GATS konusunda yapılan yoğun mektup, fax, e-mail bombardımanı ve son iki yıldır bu konuda dünya çapında yapılan yaygın bilgilendirme toplantılarının yanında Türkiyedeki etkinlikler yetersiz kalmıştır. Umarız ki 2004 yılı sonuna kadar sürdürülecek GATS Müzakereleri üzerine Sendikalar ve Meslek Örgütlerimiz gerekli hassasiyeti gösterip üyelerini ve toplumu bilgilendirirler. 

- DTÖ üyelerinin GATS’ın genişletilmesi müzakerelerinde oluşturdukları taahhütler ve talepler listesinin teslim edilmesi için son tarih 31 Mart olarak belirlenmişti. Buradaki son durum nedir?

31 Mart 2003 tarihi, DTÖ üyesi 146 ülkenin, diğer üyelerden açılmasını talep ettikleri ve açmayı taahhüte bulundukları hizmet sektörlerine ait listelerin teslim edileceği son tarih ve 2000 yılı Ocak ayından bu yana sürdürülen GATS Anlaşmasının daha da liberalize edilmesi müzakerelerindeki  önemli dönemeçlerden biridir. DTÖ’ye teslim edilecek talep ve taahhütler listeleri 9-14 Eylül 2003 tarihlerinde Meksika’nın CANCUN kentinde yapılacak DTÖ 5.Bakanlar Konferansında “Gereklilik Testi”ne tabi tutulacaktır. GATS’ın bazı hükümleinde üye devletleri sürece daha kolay ikna etmek amacıyla “hizmet kalitesi ve rekabet koşulları gerektirdiğinde....” gibi devletlerin belli kamusal düzenlemeler yapmalarına karışılmayacağı izlenimi uyandıran cümleler vardır. İşte Gereklilik Testi de; Devletlerin kamusal düzenlemelerinin hizmet üretiminin kalitesi açısından gerekli olup olmadığının belirlenmesi daha doğrusu bu tip düzenlemelerin önüne geçebilmek amacıyla yapılacaktır.

Genişletilme müzakerelerindeki son durumun ne olduğu tam olarak bilinmemekle birlikte (haber yayınlandığında biliniyor olacak), başta ABD, Avrupa Birliği, Kanada, Avustralya, olmak üzere gelişmiş ülkeler agresiv bir davranış sergilemektedirler ve anlaşmanın olabildiğince genişletilmesi için yoğun kulis faaliyetleri sürdürmektedirler. Gelişmişlerin bu agresiv tutumu ve kulis faaliyetleri sonucunda, özellikle gelişmekte olan ülkelerde -daha fazla yabancı sermaye çekebilmek adına- dibe doğru bir yarışın yapılmakta olduğunu gözlemlemekteyiz.

- Bu süreçte sizin yürüttüğünüz çalışmalardan bahsedebilir misiniz?

Bilindiği gibi MAI ve Küreselleşme Karşıtı Çalışma Grubu 1998 yılının Haziran ayında İstanbuldaki İşçi ve Kamu Çalışanları sendikaları ve Meslek Odaları merkez ya da şubeleri temsilcilerinden oluşturulmuş bir çalışma grubudur. Çalışma Grubu, önce MAI Anlaşması ve Tahkim, daha sonra DTÖ Roundları, son olarak ta GATS Anlaşması ve diğer küresel ve bölgesel oluşumlar üzerine yürüttüğü çalışmalarını kendini oluşturan kuruluşlar üzerinden ve kendi olanakları ile topluma aktarmaya çalışmaktadır.

Çalışma Grubumuz, GATS Anlaşmasının genişletilmesi müzakereleri sürecini olanakları ölçüsünde başından beri izlemekte, ulaştığı bilgileri bülten, bilgi notu ve raporlar şeklinde grubun http://www.antimai.org  isimli web sitesinde yayınlayarak, sempozyum, panel ve söyleşilere  katılarak, 2001 Haziran’ında grubu oluşturan kurumların katkıları ile GATS Anlaşmasının tartışıldığı 2 günlük bir Uluslar arası Sempozyum düzenleyerek ve kurumları ziyaret edip son gelişmeleri aktararak bilgilendirme faaliyetlerini yoğun olarak sürdürmektedir. Bu çalışmalarımızı grubu oluşturan kurumların daha aktif katılımlarını ve üretimsel katkılarını da alarak sürdürmek ve geliştirmek kararlılığındayız.

- Sizin eklemek istedikleriniz var mı?

Dünya çapında giderek genişleyen GATS karşıtı hareketin öncelikli stratejisi; 31 Mart 2003 v.b ara takvimleri geciktirebilmek ve böylece geniş bilgilendirme ve muhalefet için gerekli zamanı kazanabilmek olarak belirlenmiştir. Öte yandan, nihai süreçte GATS vb anlaşmaların ertelenmesi mümkün bile olsa, tümden geriçekilmesinin sağlanması özellikle sınıflar arası güç dengelerinin bu günkü durumu göz önüne alındığında mümkün görünmemektedir. Bu anlamda GATS ve küresel, bölgesel, ilkili diğer anlaşmalara yönelik muhalefet, kapitalist sistemin teşhiri ve artık içine beyaz yakalı hizmet emekçilerini de alarak genişlemiş bulunan işçi sınıfının örgütlenmesi açısından önemli birer araç gibi kullanılabilir.

 

GATS / Hizmet Ticareti Genel Anlaşması*

GATS, Hizmet Ticareti Genel Anlaşması’dır (The General Agreement on Trade in Services).1947 yılında imzalanan GATT (Tarifeler ve Ticaret Genel Anlaşması) kapsamında, 1986-1994 yıllarında yapılan Uruguay Raundu’nda GATT’a dahil edilmiştir. GATS müzakereleri GATT’ın devamı olarak 1.01.1995 tarihinde faaliyete geçirilen Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) içerisinde sürdürülmekte ve 2002 yılı sonunda bitirilmesi hedeflenmektedir. 

GATS, tüm hizmet alanlarının serbest piyasaya açılması için mevcut düzenlemeleri genişleten ve hukuki işlerlik kazandıran ilk çok taraflı yatırım ve ticaret anlaşmasıdır.

DTÖ, GATS müzakerelerini 11 ana başlık altında yürütüyor ve belirlenen ana başlık, alt bölüm ya da sektör ve grupların anlam ve içeriğinin tanımlanmaması için DTÖ’nün ciddi çaba sarfettiği görülüyor. Böylece, anlaşma hayata geçirildiğinde yazılması unutulmuş boyutları bile kapsayabilecek kadar esnek bir metin elde edilmesi planlanıyor. Piyasanın eline teslim edilmesi konusunda anlaşma sağlanan 11 temel kategori ise şöyle: telekom, posta hizmetleri, görsel ve işitsel iletişim hizmetleri de dahil olmak üzere iletişim, inşaat ve bağlantılı mühendislik hizmetleri, eğitim, su iletim sistemleri, enerji ve atık su işleme, tüm çevresel hizmetler, finansal, mali ve bankacılık hizmetleri, sosyal hizmetleri de kapsayacak şekilde sağlık ve bağlantılı hizmetler, turizm, seyahat ve bu iki sektörle bağlantılı tüm hizmet ve ürünlerin (!!!) üretimi, kültürel ve sportif hizmetler, kara, hava, deniz ve tüm diğer ulaşım hizmetleri ve DİĞER hizmet alanları.

Anlaşma imzalandıktan sonra eğer herhangi bir ülke yüklenimlerinden kaçacak, ya da hizmet tacirlerinin beğenmediği uygulamalara girişecek olursa, hizmet yatırımcılarına Dünya Ticaret Örgütünün Tahkim Kuruluna gitme hakkı tanınıyor. Anlaşmada, yatırımcının potansiyel kar kayıplarının bile ev sahibi ülke tarafından karşılanması karar altına alınmış durumda, tıpkı MAI anlaşmasında olduğu gibi. 

 

* KESK Uluslararası İlişkiler Uzmanı Pınar Erol’un GATS Anlaşması Bilgi Notu’ndan alınmıştır.

 

TIP DÜNYASI

Sayfa başına git         Başa dön