e-posta

   Eski Sayılar | Künye | Ana Sayfa

TIP DÜNYASI
 

.

1 Nisan 2003  Sayı: 102

 

aradabir...

Dr. Akın Yazıcı*

Tıbbın Çalıkuşları

“Sevgi, insanın içinde yaşayabileceği tek iklim” iken, yaşadığının ahlakını savunmaktan korkmanın adı mı oldu yaşamak? Bugünün dünyası ne ölçüde yaşadıklarının sorumluluğunu üstlenebilme, kalabalıklar içinde rengini belli edebilme yürekliliğini gösterebilenlerin dünyasıdır? Yoksa sadece birilerinin yanından geçip gitmeyi birlikte yaşamak sananların dünyası mı? İçerik yoksulluğunun kol gezdiği bir ortamda “özlemleriyle yitik, özlemleriyle büyülenmiş olarak” kendine yabancılaşanlara inat, yüreği özgürlük ateşi ile tutuşan, insanlık ülküsünü amaç edinenlerin mi? Onlar çakır dikenlikler içinde açmış gelincikler gibidir.

“Değerlerin değerini yitirdiği” bir dünya “bozanın mutlaka bozulduğu” bir dünyadır. Yozlaşan değer ölçüleri arasında, gerçek hekimler hiçbir zaman insani değerleri zorlayan bir yaşam tarzını seçmediler. Buna rağmen aldıkları ücretlerle hekimleri yaşam savaşı vermeye iten, onların gururlarını kıran bir yönetim ne kadar çağdaştır? Yoksa hekimler beyaza açan çile çiçekleri midir? Ve yoksa bu bir kader midir? Acıyı bilmeden sevgiyi, sevgiyi bilmeden kendini bilmek, kendini bilmeden hekimlik yapmak olası mı? Sizin başkalarına kattıklarınız sizi azaltırken, her nöbet akşamı, her ameliyat, her kanayan yara içinizi kanatır, acıtır ve sizden bir şeyler koparırken, hayat size bakan gözlerde geriler ve sönerken, hayata yeni bir merhaba sizi çoğaltır.

Hekimlik bir zor iştir. Bazen acıyı bile severek çekmek gerekir. Yaşamla ölümün acımasız kesişmesinde, her altı bebekten biri açlık çekerken, günde 133 bebek ölürken, bir teknoloji çöplüğü içerisinde, ilaç tröstlerinin acımasız kıskacında, insan sıcaklığının giderek ıraksadığı bir ortamda hekimlik, bir zor iştir. Haksızlıklara ve aşağılanmalara boyun eğmeden yaşam boyu olup bitenlerin dökümünü yaparak, yaralanmayı göze alarak hekimlik yapmak, bir zor iştir. Değerlerimizi yaşatmayı değil, ancak onların arkasına takılarak ve yalnızca sözünü edebilmeyi bir erdem sanarak da hekimlik yapmak, bir zor iştir. Ama bir yerde zorla uğraşmak bizim işimizdir. Bir zamanlar uğruna yaşanılan değerlerin bu gün insanca yaşamak mı, yoksa bir tür yitik mi olduğu sorgulanıyorsa eğer, yaşamanın sorumluluğunu üstlenmek, vicdanı sızlayanların ışığını paylaşmak yerine, sessiz çoğunluğun içinde kendi çıkarlarının rahatlığına kısılmak hekimliğe yakışır mı? Kırılan kolu yen içinde saklamak bir ahlakın ve onurun gereği mi sayılmalı hala? Yoksa, doksan bin hekimimizle, yılda beş bin hekim mezun ederek ve onların büyük çoğunluğunu işsiz bırakarak, sağlık alanındaki çarpıklıklara ses çıkarmadan tepkisiz kalmakta mı bir tıp ahlakının gereği? Ya kırılan onurumuzu nerede saklamalı? Son yılların isimleri ve boyutları ile sansasyon yaratan yolsuzluk operasyonlarına ne yazık ki sağlık ortamımız da bir köşesinden katılmakta gecikmedi. Yıllardır sorumlu ve yetkili makamlarda bulunup seyirci kalmaktan öte bir katkı sunmayanlar, bu ortamın oluşmasında hiç suçları yokmuşçasına bugün dürüstlük havarisi gibi ortada dolaşabiliyorlar. Beyazı kirlenmiş birkaç hekimin de, adıyla bizleri de yaralayan “neşter operasyonu” içinde yer alması sistemin daha doğrusu sistemsizliğin bir yansıması değil mi? Oysa neşterin vurulacağı yer sağlığı meta gibi serbest piyasa ekonomisi koşullarına terk eden anlayış değil mi?

Savaş bulutlarının ufkumuzu kararttığı bugünlerde, yalnızca barıştan yana diye insanlarımızı bazı dayatmalara ve bedel ödemeye zorlayanlar hayretle izleniyor. Bu ülkenin insanları paralarından, 3 günlük maaşlarından, mallarından gereğinde canlarından fedakarlık yapmasını bilmişlerdir, tarih bunun örnekleriyle doludur. Ama tarihte bu ülke insanının onurundan ödün verdiğinin bir tek örneği bile yoktur. Tarih bunu yazmamıştır, yazamayacaktır da.

Yüce mesleğimizin onuruna sahip çıkmak ettiğimiz yeminin bir gereğidir. Bu bizim namus borcumuz ve tıbbın çalıkuşları olan genç hekimlere borcumuz, bu toplumumuza, insanlarımıza olan borcumuzdur.

 

*Kocaeli Tabip Odası Başkanı

 

 

TIP DÜNYASI

Sayfa başına git         Başa dön