e-posta

   Eski Sayılar | Künye | Ana Sayfa

TIP DÜNYASI
 

.

15 Mart 2003  Sayı: 101

 

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası “Sağlıkta Olası Gelişmeler ve Sağlık Emekçileri” sempozyumunu düzenledi

“Politikalar halkla paylaşılmalı”

Sağlık Bakanı’nın bulunmadığı, AKP Milletvekili Turhan Çömez ve CHP Milletvekili Mehmet Neşşar’ın katıldığı toplantıda, sağlık politikalarının kamuoyu ve halkla paylaşarak belirlenmesi istendi.

Tıp Dünyası - ANKARA - Sağlık ve Sosyal Emekçileri Sendikası (SES) tarafından düzenlenen “Sağlıkta Olası Gelişmeler ve Sağlık Emekçileri Sempozyumu” 9 Mart 2003 Pazar günü gerçekleştirildi.

Sempozyumun açılışında konuşan  SES Genel Başkanı Dr. İsmail Hakkı Tombul, SES’in yalnız sağlık çalışanlarının sorunlarını değil, sağlık ortamının da sorunlarını tartışmak ve sonuçlar çıkarmak istediğini kaydetti. Yaşanan sorunlara çözümlerin birlikte bulunması ve üretilmesi gerektiğini belirten Tombul, “Biz oluşturulan politikaları kamuoyu ve halkla paylaşmak istiyoruz. Bu toplantının da uygulanabilir sağlık politikalarının belirlenmesi noktasında yararlı olmasını umuyoruz” dedi.

Tombul’un ardından konuşan Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Başkanı Sami Evren, hizmet sektöründe uygulanan politikaların dünyada ve Türkiye’de IMF, Dünya Bankası ve Dünya Ticaret Örgütü gibi uluslarüstü finans kuruluşlarının çıkarlarına uygun şekilde belirlendiğini ve bunun da hem hizmeti alan halkın, hem de bu hizmeti veren çalışanların aleyhine olduğunu vurguladı. Hükümete uygulayacağı politikaları açıkça tartışma çağrısı yapan Evren “tartışmalar devletin sosyal görevlerinin piyasaya terk edilmesi konusunda yaşanmaktadır” dedi.

Sempozyumun başlangıç bölümündeki sunumlardan ilkinde, 9 Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı öğretim üyesi Dr. Ata Soyer, “Türkiye’de Sağlık Nereden nereye” başlığı altında son 25 yılda sağlığın gelişimini anlattı. Ekonomik ve gelişmişlik düzeyi dikkate alındığında verilerin, Türkiye’nin sağlık bakımından dünyanın en kötü 30 ülkesinden biri olduğunu gösterdiğine dikkat çeken Soyer,  bebek ve anne ölüm hızlarının kırsal kesimde, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da diğer yerlere göre çok daha yüksek olduğunu, bebeklerin ilk aydan sonraki bir yıl içinde aslında önlenebilir nedenlerden ölmeye devam ettiğini belirtti. Soyer, Sağlık Bakanlığı’nın bugün yalnızca maaş ödediğini, artık bir icra bakanlığı olarak görev yapmadığını söyledi.

Soyer’in ardından, 9 Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Gazanfer Aksakoğlu da sunum yaptı. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) gerek   parti, gerekse hükümet programındaki sağlık öneri ve vaatlerini eleştiren Aksakoğlu,

58. Hükümetin programında “kamu” sözcüğünün çok kullanılmasına karşın kamuya karşı bir tavır içinde olduğunu söyledi. Aksakoğlu, işsizlik ve yoksulluk getirmeye yönelik düzenlemelerin bunun kanıtı olduğuna işaret etti.

AKP’nin önerisi olan aile hekimliğinin “koruyucu hekimliğin değil, tedavi edici hekimliğin temel alınacağını” gösterdiğini belirten Aksakoğlu, özel sektörle birlikte verilecek sağlık hizmetinin sağlığa ayrılan kaynakların kötü kullanımına yol açacağını söyledi. Aksakoğlu, programda yer alan “sağlığa yatırım”, “Hastanelerin özerkliği”, “Genel Sağlık Sigortası”, “Aile hekimliği”, “sağlam sevk zinciri” gibi tanımlamaların, hükümetin Dünya Bankası’nın politikalarını benimsediğini gösterdiğini kaydetti.

Sempozyumun öğleden sonraki bölümünde gerçekleştirilen yöneticiliğini ESAM Başkanı Sibel Güneş’in yaptığı panele AKP Balıkesir Milletvekili Dr. Turhan Çömez, CHP Denizli Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Neşşar, TTB Merkez Konseyi Üyesi Dr. Eriş Bilaloğlu ve SES Genel Başkanı Dr. İsmail Hakkı Tombul konuşmacı olarak katıldılar.

Eriş Bilaloğlu konuşmasında, Türkiye’de yaşayanları sağlık alanında önümüzdeki 20 yıl da etkileyecek olan temel faktörlere ilişkin bazı tespitler aktardı. Hekim sayısı, işsizlik ve özellikle de kadın işsizliği konusunda değerlendirmelerde bulunan Bilaloğlu, iş bulabilenlerin de ağırlıklı olarak düşük ücretli hizmet sektöründe istihdam edileceklerine işaret etti. Bilaloğlu, Marmara Bölgesi’nde beklenen deprem ve Türkiye’nin yer aldığı bölgenin savaş ortamı içinde olmasının sağlığa etkilerine değinirken, iç ve dış borcun (Dünya Sağlık Örgütü tarafından da belirtildiği gibi) özellikle çocuk ve anne sağlığı üzerindeki olumsuzluklarını anlattı. Türkiye’de sağlık alanında politika üreteceklerin bu tabloyu göz önüne alarak politikalarının temeline eşitliği oturtmaları gerektiğini söyleyen Eriş Bilaloğlu, bu çerçevede eşitliği temel alan yaklaşımın sigorta, prim sistemi ya da cepten ödemeleri değil, genel bütçeden finansmanın tercih edilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Son konuşmayı yapan SES Başkanı Dr. Tombul ise ülkede bir yanlış bilgilendirme süreci yaşandığını, bu nedenle de sorunların ne olduğu ve çözümlerin nasıl olabileceği konusunda  “özgür aklın” kararlarının doğru olamadığı vurgusunu yaptı. Çözüm önerilerinin başkalarının çıkarlarına uygun olarak yurt içinde değil yurt dışında belirlendiği ve burada uygulamaya konulduğunu savuna n SES başkanı, “Ekonomi söylendiği gibi teknik bir iş değil siyasi bir iştir” saptaması yaparak, yeğlenen uygulamaların bir siyasetin sonucu olduğunu ileri sürdü.

Bakan katılmadı

Daha önce sempozyuma katılacağını bildiren Sağlık Bakanı Recep Akdağ, TBMM’deki Sağlık Bakanlığı bütçesine ilişkin çalışmaları gerekçe göstererek, toplantıya katılmadı.

 

TIP DÜNYASI

Sayfa başına git         Başa dön