Acil
Yaklaşım/İlkyardım
Zehirlenme
Zehirlenme, kaza ile ya da kasıtlı olabilir. Kaza ile zehirlenme, genellikle 2-3
yaşları arasında pik insidansa sahiptir ve çocukluğun ilk yıllarıyla ilişkilidir.
Kasıtlı zehirlenme ise, yalancı intiharın en yaygın biçimlerinden biri olarak, daha
büyük yaş gruplarındaki çocukları etkilemektedir. İlk toksik döneme yaklaşım her
iki durumda da aynıdır ancak bakım ve izlem farklıdır.
Acil serviste hekim şu soruları sormalıdır:
* Yaşamsal belirtiler (hava yolu, solunum ve dolaşım) risk taşıyor mu?
* Çocuğun aldığı madde ya da maddelerin bileşimi nedir?
* Çocuk gerçekte ne kadar madde almıştır?
* Alınan madde(ler)nin olası önemli yan etkileri nelerdir?
* Eğer birden fazla madde almışsa, olası etkileşimleri nelerdir?
* Uygulanması gereken özgün bir antidot var mıdır?
* Gastrik lavaj gerekli midir ve gerekli ise nasıl yapılmalıdır?
* Çocuğun hastaneye yatırılması gerekli midir, gerekliyse nereye
yatırılmalıdır?
* Nasıl bir takip gereklidir? |
Vital Belirtiler
Hasta ilk görüldüğünde, kısa bir ilk genel inceleme yapılmalıdır. Eğer
vital belirtiler tehlike altındaysa uygun önlemler alınmalıdır. Bazı olgularda hava
yolu bir süre için açıktır, ancak çocuk kendi haline bırakılır ya da çocukla
ilgilenilmezse tıkanabilir. Bu durum, tam enflamatuar yanıtın gelişmesinin zaman
alabileceği kostik bir maddenin yutulduğu
(Resim 1) ve dumanın inhale edildiği olgularda
oluşabilir. Ayrıca, opiat zehirlenmesinin hastanane öncesi evrede Nolaksan ile tedavi
edilmesi de zararlı olabilir. Naloksanın yarılanma ömrü yalnızca iki saattir, ancak
opiat türevlerinin yarılanma ömrü çok daha uzundur. Bu gerçeğin farkında olmamak,
önceden başarılı bir biçimde tedavi edildikten sonra yineleyen opiat toksitesiyle
ilişkili olarak solunum yetersizliğine ve hava yolu tıkanmasına yol açabilir.
Solunum güçlükleri mide içeriğinin aspirasyonundan bir süre sonra ortaya
çıkabilir. Hava yolu yeterince korunmadan çocuk zorla kusturulmuş ya da gastrik lavaj
yapılmışsa iyatrojenik aspirasyon da oluşabilir.
Terebentin ya da parafin gibi organik bileşiklerin aspirasyonu, aynı gecikmiş
solunum yanıtına neden olur.
Dolaşımla ilgili etkiler şunlardan kaynaklanabilir:
* Zehirin doğrudan miyokardiyal toksitesi
* Aritmi
* Toksik vazodilitasyon
* Zorlu diürez
* Gastrik/intestinal erozyonlardan ya da ülserlerden kan kaybı. |
Çoğu zehirlenmede bilinç düzeyinin
değişmesine yaygın olarak rastlanır. Derinleşen koma, hava yolunu tehlikeye
sokacağından, solunum yetersizliğine ve hipoksiye yol açacağından ve aspirasyona
yatkınlık sağlayacağından bilinç düzeyinin değerlendirilmesi zorunludur. Hava
yolunu uygun biçimde koruyacak olanaklar her zaman el altında bulunmalıdır. (C:9,
S:11, Sayfa: 436)
Alınan madde ya da maddeler nelerdir?
Eğer acil servise ilacın, bitkinin ya da temizlik malzemesinin bir örneği
getirilmişse bunun belirlenmesi kolay olabilir. Ancak çok sık olarak bu maddenin
“Büyükanne ya da büyükbabanın kalp ilacı” olduğu söylenir ya da bu tür bazı
belirsiz söylemler kullanılır. Elde örnek olsa bile botanik uzmanı olmayan birisi
için bitkinin tanımlanması zordur. Kitapların ve bilgisayar destekli bitki belirleme
programlarının kullanılmasının yararı olabilir.
Ayrıca, fiziksel belirtiler de zehiri belirleyebilir (Şekil 1).
Alınan miktar ne kadardır?
Alınan zehir miktarının değerlendirilmesi çok güç olabilir. Bir sıvı
şişesini açan bir çocuk genellikle gerçekte aldığından fazlasını üstüne ya da
yere döker. Hap ya da kapsül söz konusu olduğunda genellikle gerçek miktar bilinmez.
Diğer taraftan, intihara kalkışan büyük çocuklarda alınan gerçek miktar,
hekimi engellemek için son çare olarak bilerek olduğundan az gösterilmeye
çalışılabilir. Absorbe edilen gaz ya da duman miktarını belirlemek de aynı biçimde
zordur. Bu zorluklara karşın alınan olası miktarın belirlenmesi için her türlü
çaba gösterilmelidir. İlaç söz konusu olduğunda “reçeteli ya da reçetesiz”
kilo başına dozun tahmin edilmesi ve bunun normal terapötik dozla ilişkilendirilmesi
olanaklı olmalıdır. O zaman, olası toksik etkiler önceden kestirilebilir ve önüne
geçilebilir.
Belirtiler
Etken
Pupilla dilatasyonu
Trisiklik antidepresanlar
Atropin
Sempatomimetik ajanlar
Belladonna (Digitalis, yüksük otu)
Amfetaminler
Pupilla konstriksiyonu
Opiat türevleri
Solunum depresyonu
Opiat türevleri
Benzodiazepinler
Alkol
Fenotiazinler
Taşikardi
Trisiklik antidepresanlar
Atoprin
Sempatomimetik ajanlar
Aminofilin
Bradikardi
b-Blokerler
Salisilatlar
Hipotansiyon
Antihipertansif ajanlar
Trisiklik antidepresanlar
Kalsiyum kanal blokerleri
Fenotiazinler
Nöbet
Trisiklik antidepresanlar
Mefenamik asit
Koma
Opiat türevleri
Benzodiazepinler
Antikonvülsanlar
Alkol
Ajitasyon
Esrar (Cannabis)
Alkol
Metaklopiramid |
Şekil 1 En sık olarak zehirlenmeye neden olan
ajanlar ve zehirlenmeyle ilişkili bazı genel özellikler. Bu liste tam kapsamlı
değildir ve kuşku duyuluyorsa bir zehir danışma merkezi ile ilişki kurulmalıdır.

Resim 1: Ağızda kostik yanıklar. Bu çocuk
çamaşır suyu içmiştir ve hava yolunda önemli yanıklar vardır. Bu tür yanıklar
farenkste, özofagusta ve eğer aspire edilmişse trakeada oluşabilir. Çocuğun hava
yolu büyük oranda tehlike altındadır.
Parasetamol, aspirin ve demirin serum
düzeylerini ölçmek olanaklıdır. Parasetamol için, plazma düzeyleri ilaç
alındıktan dört saat sonra ölçülür. Daha sonra bir nomogram ile
karşılaştırılmasıyla toksik hepatik hasar olasılığı belirlenir.
Potansiyel yan etkiler nelerdir?
Zehirlerin, olası tüm etkilerinin bilinmesi olanaksızdır. Bu nedenle, tedavinin
tüm boyutları hakkında öneride bulunabilecek yerel bir zehirlenme ünitesine erken
başvurmalıdır. Ülkemizde de Zehir Danışma Merkezi (ZDM) vardır.
ZDM’nin önerisinin bir kopyası, çocuğun izlem notlarına iliştirilmelidir.
Özellikle de çocuk hastaneye yatırılıyorsa. Böylece, tüm klinisyenlerin aynı
bilgiye ulaşmaları sağlanmış olur.
Bir antidot var mıdır?
Potansiyel olarak yararlı antidotların sayısı sınırlıdır. Bazı durumlarda
antidotun ya da ters etkili ajanın kendisi toksiktir ve bu nedenle yalnızca bir
toksikoloji uzmanının denetiminde kullanılmalıdır (Şekil 2).
En sık olarak zehirlenmeye neden olan ajanlar ve zehirlenmeyle ilişkili bazı
genel özellikler. Bu liste tam kapsamlı değildir ve kuşku duyuluyorsa bir ZDM ile
ilişki kurulmalıdır.
Şekil 2. Çeşitli zehirler için bazı antidotlar
Zehir
Antidot
Görüşler
Opiat türevleri
Nalokson
Yarılanma ömrü <2 saattir,
bu da genellikle alınan opiat
türevinden
daha uzun bir
süredir
b- Bolokerler
Glukagon Kardiyak
izleme gereklidir.
İzoprenalin
Benzodiazepinler
Flumazanil
Birden fazla ilaç söz konusu
ise kullanılmalıdır. Rutin
kullanım önerilmez.
Parasetemol
N-Asetilsistein ya da
Sıvı miktarı küçük çocuklar
(asetaminofen)
Metionin
için fazla olduğundan
parasetamol IV tedavisi güç
olabildiği gibi metionin
kusmaya neden olabilir.
Fenotiazin ya da
Prosiklidin
Metaklopiramid
Trisiklik
Fizostigmin
Kardiyak toksiteyi artırabilir
antidepresanlar
Bikarbonat
Rutin olarak önerilmez.
Digoksin
‘FAB’ antikorları
Kullanılmadan önce
ZDM bürosuna
danışılmalıdır.
Demir
Desferrioksamin
Kullanmadan önce
ZDM bürosuna
danışılmalıdır. IM kadar NG
dozajı da düşünülmelidir.
Siyanid
Kelosiyanür ya da Siyanid
toksisitesi
‘siyanid kit”
olmadığında kelosiyanür
toksiktir! Yalnızca
siyanitten ötürü kalp
durduğunda kullanılır. |
Gastrik Dekontaminasyon
Zehirlenen her çocuğa gasrik dekontaminasyon yapılması gerekmez. Gastrik
dekontaminasyonun yapılıp yapılmayacağı, alınan madde(ler)le, alınan miktara ve
olası yan etkilere göre değişir. Antibiyotikler, sabun, sıvı cıva (cıva tuzları
değil) ve demir içermeyen vitaminler gibi maddelerin tümü iyi huyludur.
Zorlu gastrik boşaltım rahatsız edici bir işlemdir ve hasta için endişelenen
yakınlarında huzursuzluğa neden olur. Asla, ceza olarak yapılmalıdır. Küçük
çocuklar genellikle yaptıklarının yanlış olduğunun farkında değildir, depresyonda
olan bir adolesanın ise altta yatan durumunu
şiddetlendiren etmenler ortadan kalkmadığı sürece, daha sonra aşırı doz verme ile
korkutularak caydırılması pek olası değildir.
Her durumda zorlu gastrik boşaltım uygulaması sorgulanmalıdır. Karbon
kullanımı giderek daha çok destelenmektedir. Ancak, küçük bir çocuğu bir bardak
karbonu gönüllü olarak içmeye ikna etmek her zaman kolay değildir.
Gastrik lavaj (Resim 2) aşağıdaki koşullarda uygulanmamalıdır:
*
Eğer aktif bir biçimde çıkarılmazsa söz konusu maddelerin gecikmiş etkide
bulunması olasıdır; örneğin, salisilat kaynaklı gastrik erozyon.
*
Hava yolunun potansiyel olarak ya da gerçekten tehlikeye girmesinden ötürü kusma
önerilmez (örneğin bilincin yitirilmesi).
- Midede kömür ya da diğer
antidotların (örneğin desferioksamin) bırakılması gerekiyorsa.
Gastrik lavaj yapılmadan önce bilinç düzeyi ve zehirin komaya neden olma
potansiyeli açısından çocuğun değerlendirmesi gereklidir. Eğer hava yolunun
tehlikeye girmesi riski varsa, çocuğa isteğe bağlı olarak anestezi uygulamalı ve
larenkse tüp yerleştirilmelidir.
Özellikle kardiyotoksisite açısından olmak
üzere potansiyel anestetik ajanların zehirle istenmeyen biçimde etkileşime girmemesi
için dikkat edilmelidir.
Çocuk sol lateral pozisyona getirilmeli ve büyük-çaplı bir nazogastrik sonda
mideye yerleştirilmelidir. Aspire edilen maddenin turnusol kağıdıyla test edilmesi
(asit yanıtı vermelidir) ve gastrik içeriklerin aspirasyonu, tüpün doğru
yerleştirildiğini onaylar. |