Görkem Büyüyor
Psk. A.
Şebnem Soysal*, Dr. Serdar Kula**
*Uzm. Psk.; GÜTF Çocuk Sağlığı ve Hast. AD
**Uzm.; GÜTF Çocuk Kardiyoloji BD
Geçen
gün Görkem'in bakıcısı Kiraz hanım gelmişti ziyaretlerine. Nasıl da özlemişti Görkem'i
peki bir göresi gelmişti hani! Kaan'ı da doğduğundan beri hiç görmemişti. Uzun
uzun sarılıp koklaştılar Görkem'le, Görkem de sevinmişti. Kiraz'ı gördüğüne.
Sonra, bir köşede olanları kayıtsız bir tavırla izleyen Kaan'a uzandı ve kucağına
aldı Kiraz. Pek sakin bir çocuktu Kaan. Garipsemişti Görkem'le kıyaslandığında
Kaan'ı doğrusu ya dobra dobra kızıdı Kiraz. "Ne kadar sesiz bir çocuk. Çocuk
dediğin azıcık naz, cilve yapar. Öpüp koklayınca az biraz ses çıkarması gerekir.
Bu ne böyle ayol! Otistik mi nedir?" deyiverdi. Demesiyle babaannenin uzanıp
Kaan'ı kucağından kapıvermesi bir oldu. " Benim kuzumun huyu böyle. Uslu ise
suç mu?" diye de ekledi. Araya laf karıştı ve konu kapandı kapanmasına ama
Sultan'ın da aklı karışmıştı bir kere. Ertesi gün bir elinde Kaan diğerinde Görkem
çıkageldiler. Gerçekten, kardeşi Görkem'le kıyaslandığında oldukça sakin, sessiz
ama pek şeker bir şeydi. Acaba Sultan kaygılarında haklı mıydı?
Normalde
yeni doğmuş bir bebek yaşamın ilk iki, üç bazen de dört haftasında otistik bir
yaşam içerisindedir. Çevre ile ilgisi açlık, susuzluk, sıcaklık, soğukluk gibi
duyguları ile ilgilidir. Anne ya da bir yabancı onun için aynıdır. Kendisine
yakınlaşması ya da uzaklaşmasına tepki göstermez. Genellikle bebekler üçüncü
dördüncü haftadan sonra otistik durumdan çıkmaya başlarlar. Oysa otistik bireyler
daha bebeklik döneminde farklı özelliklerini ortaya koyarlar. Bu bebeklerin iyi huylu
ve hiç ağlamayan bebekler olduğu, öpülmeye, kucaklamaya ve sevilmeye ya kayıtsız
kaldıkları ya da aşırı tepki verdikleri de bir gerçektir. Ancak bebeklik dönemine
ait en önemli özellik göz teması kurmamalıdır. Oysa Kaan annesi başta olmak üzere
ilgi gösteren herkesle göz teması kurmaktaydı. Otistik çocuklar genellikle
kendilerini uyarıcı davranışlar sergiler. Tekrarlayan stereotipik hareketleri (parmak
ucunda yürüme, dönme, el çırma) ya da daha az fark edilen aktiviteleri (bir dokuyu
ovalamak, objie koklamak) olabilir. Eğer izin verilirse, otistik çocuk bu davranışları
ile uzun süreli olarak kendi kendilerini uyarırlar. Bu durum, çocukların bakım,
eğitim ve diğer doğru aktiviteleri öğrenmelerine engel oluşturmaktadır.
Sultan,
Kaan'ın bu çeşit davranışları bulunmadığını açıkça ifade ediyordu. Bunu
duymak hepimizi sevindirdi. |