Görkem Büyüyor

Psk. A. Şebnem Soysal*, Dr. Serdar Kula**
*Uzm. Psk.; GÜTF Çocuk Sağlığı ve Hast. AD
**Uzm.; GÜTF Çocuk Kardiyoloji BD

image047.gif (63269 bytes)      Geçen gün Görkem'in bakıcısı Kiraz hanım gelmişti ziyaretlerine. Nasıl da özlemişti Görkem'i peki bir göresi gelmişti hani! Kaan'ı da doğduğundan beri hiç görmemişti. Uzun uzun sarılıp koklaştılar Görkem'le, Görkem de sevinmişti. Kiraz'ı gördüğüne. Sonra, bir köşede olanları kayıtsız bir tavırla izleyen Kaan'a uzandı ve kucağına aldı Kiraz. Pek sakin bir çocuktu Kaan. Garipsemişti Görkem'le kıyaslandığında Kaan'ı doğrusu ya dobra dobra kızıdı Kiraz. "Ne kadar sesiz bir çocuk. Çocuk dediğin azıcık naz, cilve yapar. Öpüp koklayınca az biraz ses çıkarması gerekir. Bu ne böyle ayol! Otistik mi nedir?" deyiverdi. Demesiyle babaannenin uzanıp Kaan'ı kucağından kapıvermesi bir oldu. " Benim kuzumun huyu böyle. Uslu ise suç mu?" diye de ekledi. Araya laf karıştı ve konu kapandı kapanmasına ama Sultan'ın da aklı karışmıştı bir kere. Ertesi gün bir elinde Kaan diğerinde Görkem çıkageldiler. Gerçekten, kardeşi Görkem'le kıyaslandığında oldukça sakin, sessiz ama pek şeker bir şeydi. Acaba Sultan kaygılarında haklı mıydı?

      Normalde yeni doğmuş bir bebek yaşamın ilk iki, üç bazen de dört haftasında otistik bir yaşam içerisindedir. Çevre ile ilgisi açlık, susuzluk, sıcaklık, soğukluk gibi duyguları ile ilgilidir. Anne ya da bir yabancı onun için aynıdır. Kendisine yakınlaşması ya da uzaklaşmasına tepki göstermez. Genellikle bebekler üçüncü dördüncü haftadan sonra otistik durumdan çıkmaya başlarlar. Oysa otistik bireyler daha bebeklik döneminde farklı özelliklerini ortaya koyarlar. Bu bebeklerin iyi huylu ve hiç ağlamayan bebekler olduğu, öpülmeye, kucaklamaya ve sevilmeye ya kayıtsız kaldıkları ya da aşırı tepki verdikleri de bir gerçektir. Ancak bebeklik dönemine ait en önemli özellik göz teması kurmamalıdır. Oysa Kaan annesi başta olmak üzere ilgi gösteren herkesle göz teması kurmaktaydı. Otistik çocuklar genellikle kendilerini uyarıcı davranışlar sergiler. Tekrarlayan stereotipik hareketleri (parmak ucunda yürüme, dönme, el çırma) ya da daha az fark edilen aktiviteleri (bir dokuyu ovalamak, objie koklamak) olabilir. Eğer izin verilirse, otistik çocuk bu davranışları ile uzun süreli olarak kendi kendilerini uyarırlar. Bu durum, çocukların bakım, eğitim ve diğer doğru aktiviteleri öğrenmelerine engel oluşturmaktadır.

      Sultan, Kaan'ın bu çeşit davranışları bulunmadığını açıkça ifade ediyordu. Bunu duymak hepimizi sevindirdi.

 

.......