Çocuk Esirgeme Kurumu Çocuklarında Deri Bulguları

Dr. Pınar Öztaş*, Dr. Meltem Önder**, Dr. Çiğdem Atahan*, Dr. Murat Orhan Öztaş*
* Uzm.; Gazi Ü. Tıp Fak. Dermatoloji AD
** Doç.; Gazi Ü. Tıp Fak. Dermatoloji AD

 

            Çocuk Esirgeme Kurumu’nda (ÇEK) kalan çocuklarda çok sayıda sağlık sorunu görülebilir. Bu çocukların kısa süreli fiziksel, uzun süreli duygusal gelişim bozuklukları ve sosyal uyumsuzluk gösterdiği de bilinmektedir. Olabilen en iyi bakım koşullarında bile, süt çocukları ve özellikle bebek bezi kullanan çocuklar, evde bakılan çocuklara göre belirgin oranda artmış enfeksiyöz hastalık riski taşırlar. ÇEK'de kalan çocukların karşılaştığı değişik sağlık sorunları incelenmiştir. Chabbra ve arkadaşları deri hastalıklarının en sık (%31.7) morbidite nedeni olduğunu bulmuşlardır. İkinci sırada %16.1 ile ağız boşluğu hastalıkları, %8.6 ile akut respiratuvar enfeksiyonlar ve %9.9 ile kulak hastalıkları gelmektedir.

           Biz de bu sıklıktan yola çıkarak 317 çocuk barındıran ve Ankara'daki en büyük ÇEK olan Ankara Atatürk ÇEK’deki çocukların dermatolojik incelemelerini yaptık. 173 çocukta toplam 22 çeşit deri hastalığı saptadık. Bu hastalıklar, altı grupta toplandı. Bunlar travmatik hastalıklar, alerjik, psikojenik, mikrobial, parazitik hastalıklar ve sınıflanamayanlar olarak tanımlandı. Hastaların %43.3'ü erkek, %56.7'si kız çocuklarıydı. Deri hastalıklarının yaşlara göre dağılımları Tablo 1’de görülmektedir.

            Dermatolojik olarak patoloji saptanan hastaların yaşları bir ay ile 15 yaş arası değişmekteydi (ortalama 7.44 ± 4.36 yaş). Deri hastalıklarının yaşlara göre dağılımları Tablo 2’de görülmektedir.

Tablo 1. Deri Hastalıklarının Cinsiyete Göre Dağılımı

Hastalık

Erkek (n)

Kadın (n)

Toplam

Travmatik

 

 

 

Travmatik ülser

4

3

7

Ekimoz

3

2

5

Skar

6

7

13

Toplam

13

12

25

Alerjik

 

 

 

Pişik dermatiti

11

9

20

Kontak dermatit

10

6

16

Pityriasis alba

6

4

10

Seboreik dermatit

6

4

10

Toplam

33

27

60

Psikojenik

 

 

 

Nörotik eksoriasyon

3

3

6

Onikotillomani

1

2

3

Trikotillomani

2

3

5

Vitiligo

1

1

2

Toplam

7

9

16

Mikrobiyal

 

 

 

Sellülit

1

0

1

İmpetigo

2

4

6

Fronkül

1

3

4

Herpes simpleks

3

4

7

Verruka enfek.

3

5

8

Moniliasis

2

3

5

Toplam

12

19

31

Parazitik

 

 

 

Pedikülozis kapitis

8

15

23

Skabies

0

2

2

Toplam

8

17

25

Sınıflandırılamayan

 

 

 

Akne vulgaris

0

8

8

Milia

1

6

7

Hemanjioma

1

0

1

Toplam

2

14

16

Toplam

75

98

173

Toplo 2. Deri Hastalıklarının Yaşlara Göre Dağılımı

Yaş grubu

Hastalık

Travmatik

Alerjik

Psikojenik

Mikrobiyal

Parazitik

Sınıflandırma

Toplam

(n)

(n)

(n)

(n)

(n)

(n)

(n)

(n)

0-3

2

31

0

8

0

2

43

4-7

9

9

7

9

10

1

45

8-11

8

12

7

6

14

1

48

12-15

6

8

2

8

1

12

37

Toplam

25

60

16

31

25

16

173

En sık rastlanan deri değişikliği, pişik dermatiti (Resim 1), kontakt dermatit ve seboreik dermatitin yer aldığı alerjik hastalıklardı. Bu grupta yer alan hastalar sıklıkla 0-3 yaş arası çocuklardı ve bunların çoğu hala bebek bezi kullanmaktaydılar.

            İkinci en sık rastlanan deri değişikliği selülit, impetigo (Resim 2), fronkül, herpes simpleks enfeksiyonları (Resim 3), verrukalar (Resim 4) ve moniliasisin de içinde bulunduğu mikrobiyal hastalıklardı. Mikrobiyal hastalıklar kızlarda erkeklerden daha sık görülmekteydi.

            Pedikülosis capitis ve skabies'in (Resim 5) de içinde bulunduğu parazitik hastalıklar  %14.5 oranında görüldü. Pai ve arkadaşları kurumlarda yaşayan çocuklardaki saç bitinin genel çocuk populasyonuna göre daha sık olduğunu bildirmişlerdir. Bu durum çocukların yakın temas içerisinde yaşıyor olmalarından kaynaklanıyor olabilir. Atatürk ÇEK'de baş biti enfestasyonu 8-11 yaş grubunda ve kızlarda daha fazla görülmüştür. Çocukların oyun ve okul döneminde olmaları, kızların erkeklere oranla daha uzun saçlı olmaları ve bu uzun saçların temizliğine yeteri kadar dikkat edilememesi, bu duruma neden olabilir. Ülkemiz çocuklarındaki saç biti sıklığı bilinmemektedir. 1975 yılında İngiltere'de sağlıklı ve aileleriyle oturan çocuklarda yapılan bir çalışmada saç biti prevelansı %2.44 oranında bulunmuştur. Bu oran bizim bulduğumuz oranın (%13.3) oldukça altındadır.

            Kurumlarda bakılan çocukların psikososyal gelişmeleri Wolff ve arkadaşlarının bir çalışmasında gecikmiş olarak bulunmuştur. Psikokütanoz hastalıklar, stres ve savunma mekanizmaları arasında karşılıklı ilişki sonucu oluşur. Hastaların %9.2'sinde nörotik ekskoriasyon, trikotillomani, onikotillomani ve vitiligo (Resim 6) gibi psikokütanöz hastalıklar vardı. Psikojenik faktörler deri hastalıkları patogenezinde önemlidir. Stres sağlığı ters yönde etkiler. ÇEK'lerde pediatrist, dermatolog ve psikiyatristlerin iş birliği önemlidir. Bu tür belirtilerin aile ortamından uzak büyüyen çocuklarda her ne kadar bakımları özenli yapılsa da deri lezyonlarının oluşumunda etken olabileceği açıktır. Travmatik ülser, ekimoz ve skarlar gibi travmatik hastalıklarda da bu takım çalışması önem kazanmaktadır.

            Dermatolojik hastalıkların tedavisinde, koruyucu yaklaşımların önemli bir yeri vardır. Pişik dermatitinin önlenmesinde sık bez değiştirme, mikrobiyal hastalıkların engellenmesinde sık banyo ve tırnak temizliği, en az tedavi kadar değerlidir. Toplu yaşanan bölgelerde parazitik enfeksiyonlar sık karşılaşılan, çabuk bulaşan ve tedavi edilmesi oldukça zor durumlardır. Saç biti enfestasyonu, bunların başında gelir. Her ne kadar uzun saçlar hastalığı kolaylaştırıyorsa da, tedavisinde artık saçların kesilmesi önerilmemektedir. Parazitin birkaç milimetrelik saçta bile yaşamayı sürdürebildiği ve kısa saçın çocuklarda dışlanmışlık ve içe kapanma duyguları geliştirebileceği akılda tutulmalıdır. Tedavide bütün enfekte çocukların eş zamanlı olarak Permetrin içeren şampuanlarla yıkanması gereklidir. Şampuan kullanımı sonrasında saçlarda kalabilecek parazit yumurtalarının (sirkelerin) ince dişli bir tarakla temizlenmesi tedavideki başarı şansını arttırır. Benzer durum uyuz için de geçerlidir. Tüm çocuklar eş zamanlı olarak önce yıkanmalı, sonra Permetrin içeren kremler boyundan başlayarak tüm vücuda uygulanmalı, krem vücutta 8-12 saat bekletildikten sonra çocuklara yeniden banyo yaptırılmalıdır. Tedavi şansını arttıran bir diğer önlem de, tüm hasta çocukların çamaşır ve gündelik eşyalarının kaynatılmasıdır. Bu açıdan da bakıcılara önemli görev düşmektedir.

            Birlikte yaşama ve psikojenik stres varlığı, ÇEK'de yaşayan çocuklarda artmış dermatolojik hastalık sıklığını da gündeme getirmektedir. Bu çocukları en sık muayene etme durumunda olan pratisyen hekimlerin, çoğu kolayca tanınabilecek ve tedavi edilebilecek dermatolojik hastalıklar açısından dikkatli olmaları, gerekirse hastaları bir dermatoloğa ya da çocuk psikiyatristine yönlendirmeleri gereklidir. ÇEK'lerde barınan çocukların belli aralıklarla yalnızca muayene amaçlı değil psikolojik yönden de desteğe gereksinmeleri olduğu düşünülerek yapılan ziyaretlerin sıklığı, elverdiğince fazla olmalıdır.

            Bu çocukların toplu ortamda yaşamaları, hastalıkların bulaşması açısından da kolaylaştırıcı olmaktadır. Bu koşullarda ÇEK yöneticilerine, bakıcılarına ve sağlık personeline büyük sorumluluklar düşmektedir. Bu tür kurumlara, gerek sağlık taraması desteğinin yapılması, gerekse de çocukların psikolojik yönlerini destekleyecek yardımların tüm hekimlerce üstlenilmesi önemlidir.

image002.gif (69833 bytes)
Resim 1: Pişik Dermatiti.

image004.gif (70628 bytes)
Resim 2: Dudak üstünde impetigo.

image006.gif (49906 bytes)
Resim 3: Yanakta yerleşmiş primer Herpes simplex enfeksiyonu.

image008.gif (39090 bytes)
Resim 4: Yanakta multiple Verruka plana lezyonları.

image010.gif (47265 bytes)
Resim 5: Skabies lezyonları.

image012.gif (75427 bytes)
Resim 6: El dorsumunda vitiligo lezyonu

 

.......