TRT Genel Müdürü özür dilemelidir

tsaylanTRT Haber’de yayınlanan “Büyük Takip” adlı programda Prof. Dr. Türkan Saylan’a yönelik hakaret içerikli ve gerçek dışı ifadelere 10 Şubat 2011 tarihinde İstanbul Tabip Odası ve Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği Taksim Hill otelde gerçekleştirdikleri basın açıklamasıyla tepkilerini gösterdi.

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin (ÇYDD)yanı sıra çok sayıda sivil toplum kuruluşunun destek verdiği toplantıya, ÇYDD Genel Başkanı Prof. Dr. Aysel Çelikel, Türk Tabipleri Birliği Eski Başkanı Prof. Dr. Gençay Gürsoy, Türk Tabipleri Birliği 2. Başkanı Prof. Dr. Özdemir Aktan, Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Tahsin Yeşildere ve arkadaşları katıldı.

ÇYDD Genel Başkanı Prof. Dr. Aysel Çelikel, Prof. Dr. Türkan Saylan’a yönelik saldırıların hep olduğunu ancak hiç bu kadar yoğun yaşanmadığını belirtti. Çelikel sözlerine şöyle devam etti: “18 Mart’ta dernek üyelerimiz hakkında açılan dava başlıyor. Duruşma öncesi, kamuoyu oluşturmak ve adil yargılamayı etkilemek istiyorlar”  dedi. Çelikel ayrıca devletin tarafsız olması gereken televizyonu TRT’nin böyle bir yayın yapmasının kuşku uyandırdığını ve dava sürecinin içinde devletin de olup olmadığı sorusunu akıllara getirdiğini ifade etti.

Türk Tabipleri Birliği 2. Başkanı Prof. Dr. Özdemir Aktan ise Prof. Dr. Türkan Saylan’ın iyi hekimliğin ne olduğunu tüm hekimlere gösterdiğini ve ülkede yaşanan eğitim sorununun kız çocuklarına yönelik olduğunu görerek bu alanda mücadele ettiğini belirtti. Prof. Dr. Aktan konuşmasında ayrıca: “Türkan Saylan’ın eğitim adına aldığı yol bazılarını rahatsız ettiği açıktır. Ancak her şeye rağmen bu yol daha hızlı bir şekilde ilerleyecek” dedi.

Açıklamaya katılan Türk Tabipleri Birliği eski başkanı Prof. Dr. Gençay Gürsoy ise Türkan Saylan’a yapılan asılsız iddialara ilişkin şöyle konuştu: “Aslında Türkan’ın hiçbir karşılık beklemeyen, fedakârlık abidesi olduğunu biliyorlar.  Ama o kafa yapısında zannediyorum ki hiçbir şeyin yardım severliğin insanlığın bile karşılıksız yapılacağına dair bir inanç yok. Bir nevi piyasa ahlaki hâkim. İyilik yapıyorsanız mutlaka karşılığını göreceksiniz. Ya bu dünyada göreceksiniz ya öteki dünyada göreceksiniz. Ya iyiliği piyasaya yapacaksınız… Onun karşılığını gemiler olarak görebilirsiniz, mal mülk olarak görebilirsiniz. Ya da öteki dünyada cennete gidersiniz. Bu ahlak yapısında başka türlüsüne yer yok. Her şeyin bir karşılığı olacağını düşündükleri Türkan’ın yaptıklarının altında da bir şey arıyorlar” dedi. Prof. Dr. Gürsoy ÇYDD’nin PKK’lı militan yetiştiriyor iddialarına ise şöyle yanıt verdi: “Eğer yoksul bir kız çocuk okutmak itiyorsanız isteseniz de istemeseniz de yüzünüz Güneydoğu Anadolu’ya çevrilir. Bu çocuklar Kürt çocuklarıdır.  Ve her üç Kürt ailesinden birinin çocuğu da dağdadır. Dolayısıyla Türkan Saylan’a yapılan bu suçlama ahlak dışıdır, gerçek dışıdır” dedi.

10.02.2010

KAMUOYUNA DUYURULUR

İstanbul Tabip Odası üyesi, Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği’nin kurucu üyesi Prof. Dr. Türkan Saylan’a yapılan saldırılar TRT Haber’de yayınlanan söz konusu programla her türlü ahlaki ölçütün dışına çıkmıştır.

Belgesi, kanıtı olmayan, iftiralarla dolu, yanlış bilgilendirmeyle bir insanı ve onun bulunduğu kurumları karalamaya yönelik bu tür haberlerin, programların amacını elbet sorguluyoruz ve sorgulayacağız.

Türkan Saylan’ı karalamanın hangi amaca hizmet ettiğini anlamak için Saylan’ın gerçekten neler yaptığına, kimlerle mücadele ettiğine bakmak gerekir. Onun hayatını, düşüncelerini, yaptıklarını anlatan kitapları okumadan onunla ilgili söylenenlere inanılmayacağını umuyoruz. Söz konusu programın yer aldığı devletin resmi radyo televizyon kurumu kendisine verilmiş iletişim, eğitim, haber gücünü Türkan Saylan’ı konu edindiği bu temelsiz programla sorumsuzca kullanmıştır.

Medyanın güvenilirliğini yitirmesi, yargının güvenilirliğini yitirmesi gibi toplumu karanlığa sürükleyici bir olgudur. Çamur at, yapışmazsa izi kalır anlayışıyla Saylan’a ve ilişkisi bulunduğu kurumlara saldıranlar, önyargıları nedeniyle gerçekleri görmek istemeyenler, ya da Saylan’ın mücadele ettiği karanlığı sürdürmek için uğraşan insanlardır. Bu karanlık cehalettir. Bu saldırı ise korkudan kaynaklanmaktadır. Korktukları şey, varlıklarını borçlu oldukları puslu havanın dağılacağı işaretleridir.

Prof. Dr. Türkan Saylan, ömrünü, cüzzamı ülkemizden silmeye, daha çağdaş bir toplum, bilime dayalı, insan haklarına, özgürlüklere, demokrasiye bağlı; barışçı, sanatsever bir gelecek kuşak yetiştirmeye yönelik çalışmalara adamıştır. Hiçbir dinsel inanca karşı olmamıştır. Ne şeriat ne darbe demiş, laikliğin demokrasinin ön koşulu olduğunu söylemiştir. Bütün sözleri, yazıları ve konuşmalarıyla belgelidir. Bütün yaptıkları devletin resmi kurum ve kişilerinin izinleriyle, destekleriyle gerçekleşmiştir. Saylan’a iftira atanlara tokat gibi cevap Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneğinin bursuyla okuyan on binlerce genç, binlerce kardelen, Türkan Hocanın iyileştirdiği binlerce hasta, yardım ettiği, örnek olduğu binlerce insan, yetiştirdiği yüzlerce hekimdir.  Tanıyan herkesin ona duyduğu saygı ve sevgidir.

Türkan Saylan’ın hayatını adadığı, tüm kız çocuklarının okutulması, kızların küçük yaşta evlendirilmemesi, kadının erkeklerle eşit haklara sahip olması, ülkemizin daha iyi eğitim koşullarına, daha iyi sağlık koşullarına kavuşması idealleri, bu karanlıktan ve cahillikten çıkar sağlayanları elbette korkutacaktır.

İnsanlık tarihinin, kimi zaman kısa geri dönüşler görülse de, Türkan Saylan’ın da bir savunucusu olduğu çağdaşlaşma, demokratikleşme, özgürleşme, hukuku üstün kılma, insanların kardeşliği ve eşitliği yolunda ilerlediği bir gerçektir.

Sayın Hocamız Türkan Saylan’a karşı atılan bu iftiraları kınıyor ve hocamızın anısı önünde saygıyla eğiliyoruz.10.02.2011

İstanbul Tabip Odası                               Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği