Savcılık mütalaası: manevi işkence!

Geçen yıl Bolu Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi Başhekimliği görevini yürütürken yitirilen Dr. Sedat TURĞAY ile ilgili davanın ikinci duruşması yapıldı.

Savcılık mütalaası: Müfettiş Mutlu GÜNER’in eylemleri manevi işkencedir…

Dr. Sedat TURĞAY, Bolu Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi Başhekimliği görevini yürütürken 2007 yılı Mart ayında Sağlık Bakanlığı tarafından inceleme ve teftiş amacıyla müfettiş Mutlu GÜNER gönderilmiştir. Adı geçen Müfettiş tarafından sürdürülen teftiş sırasında 30 Temmuz 2007 tarihinde Dr.Sedat TURĞAY intihar ederek yaşamına son vermiştir.

Bu olay sonrasında, Müfettiş Mutlu GÜNER’in teftiş sırasındaki tutum ve davranışlarının Dr.Sedat TURĞAY’ı intihara sürüklediği, adı geçen müfettişin görevini kötüye kullandığı ve Hastanede görevli hekim ve diğer personele karşı hakaret ve tehditlerinin bulunduğu iddialarıyla suç duyurularında bulunulmuştur.

Söz konusu suçlardan dolayı soruşturma yapılabilmesi için Sağlık Bakanlığı tarafından gerekli izin verilmemiş; itiraz üzerine Danıştay Mutlu GÜNER’in görevli olduğu dönemdeki söz ve eylemleri sebebiyle görevi kötüye kullanma suçundan dolayı soruşturulmasına izin vermiştir.

Bolu Cumhuriyet Savcılığı tarafından yapılan soruşturma sonucunda Mutlu GÜNER hakkında görevi kötüye kullanma ve hakaret suçlamasıyla dava açılmıştır. Mutlu GÜNER’in sanık sıfatıyla yargılandığı dava Bolu 2. Asliye Ceza Mahkemesinde yürütülmektedir. Bu davanın ilk duruşması 2 Haziran 2008 tarihinde yapılmış; Dr.Sedat TURĞAY’ın eşi ve çocuklarının yanı sıra Türk Tabipleri Birliği ve Bolu Tabip Odasının da davaya katılmasına karar verilmiştir.

Bolu 2. Asliye Ceza Mahkemesinde yürütülen davanın ikinci duruşması, Dr.Sedat TURĞAY’ın ölüm yıldönümüne rastlayan 30 Temmuz 2008 tarihinde yapıldı. Duruşmada, önceki celse dinlenmeyen bazı tanıkların dinlenmesinin yanı sıra Türk Tabipleri Birliği, Bolu Tabip Odası ve Dr.Sedat TURĞAY’ın eşi ve çocukları tarafından sanığın eyleminin manevi işkence olduğu ve bu sebeple Mahkemenin görevsizlik kararı vermesine ilişkin istemi de görüşülmüştür. Sanık Mutlu GÜNER’in eylemlerinin bir bütün olarak değerlendirilerek manevi işkence kapsamında nitelenmesi istemine ilişkin olarak Savcılık tarafından verilen mütalaada;

“Şikayet, savunma, tanık anlatımları, soruşturma raporları ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; suç tarihlerinde Sağlık Bakanlığı tarafından inceleme yapmak üzere görevlendirilen müfettiş Mutlu Güner"in 26/03/2007-30/07/2007 tarihleri arasında Bolu Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesinde görev yaptığı süre içerisinde yine kendisi gibi kamu görevlisi olan söz konusu hastanenin Başhekimi ölen Sedat Turğay"a yönelik basit tehdit ve hakaret içeren sözleri, manevi şahsiteytine yönelik küçük düşürücü tavır ve hareketler (azarlama, el kol hareketleri, protokol ve nezaket kurallarına uymayan tavır ve davranışlar)de bulunduğu, hastanede yapıldığı iddia olunan tüm yanlışlardan başhekim olarak öleni sorumlu tutma, işten atılacağı ve hapse gireceği, unvanını kaybedeceği şeklinde tehditlerde bulunarak yoğun şekilde korku, kaygı, endişe ve tedirginliğe yol açan kamu görevi ve müfettişlik görevi ile bağdaşmayan söz ve eylemlerde bulunduğu bu söz ve eylemlerin teftiş dönemi boyunca bir çok kez tekrarlanıp ölene ve diğer bazı hastane personeline yönelik sürdürüldüğüne ilişkin iddia, beyan ve delillerin mevcut olduğu,

5237 Sayılı TCK.nın 94/1 maddesindeki bir kişiye karşı insan onuru ile bağdaşmayan ve bedensel veya ruhsal yönden acı çekmesine, algılama ve irade yeteneğini etkilemesine, aşağılanmasına yol açacak davranışları gerçekleştiren kamu görevlisi hakkında 3 yıldan 12 yıla kadar hapis cezasına hükmolunur şeklindeki yasal düzenleme, maddede tarif edilen işkence suçunun yeni ceza siyaseti ve yasada belirtilen unsurları itibariyle failinin tüm kamu görevlileri olabileceği, suçun kamu görevinin yürütülmesi sırasında her zaman ve herkese karşı işlenebileceği değerlendirildiğinde sanığın eyleminin TCK.nnın 94/1 maddesi kapsamında kalan işkence suçunu oluşturabileceği, bu suçtan delilleri takdir etme ve yargılama yapma görev ve yetkisinin 5235 Sayılı yasa uyarınca Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu kanaatine varılmakla;

1-5271 Sayılı CMK.nın 5 maddesi uyarınca Mahkememizin görevsizliğine,

2-Sanık Mutlu Güner"in görevi kötüye kullanma ve kamu görevlisine yönelik işkence suçundan eylemine uyan 5237 Sayılı TCK.nm 94/1, 94/2-b, 53, 257, 53 maddeleri uyarınca cezalandırılması istemi ile yargılama yapılması için dava dosyasının görevli ve yetkili Bolu Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine,

3-Sanığın üzerine atılı suçun niteliği, yasada belirtilen ceza miktarı da göz önüne alınarak 5271 Sayılı CMK.nm 109/3-a (yurtdışına çıkmasının yasaklanması) maddesinde belirtilen Adli Kontrol tedbirinin uygulanmasına,” karar verilmesi talep edilmiştir.

Mahkeme, sanık vekili tarafından dinlenilmesi istenilen bir kısım tanıkların gelecek celse dinlenmesine ve görevsizlik kararı verilmesi yönündeki talebin bu tanıklar dinlendikten sonra değerlendirilmesine karar vererek duruşmayı 19.11.2008 tarihine ertelemiştir.