Ölümün telafisi Yok!

İstanbul Tuzla Tersanelerinde son bir yıl içinde yaşanan işçi ölümleri hiçbir biçimde “kaza” olarak nitelenemez. Hızla büyümekte olan gemi inşa sektörünün işverenleri, dünya pazarından büyüyen bir pay alabilmek için işçilik maliyetlerini düşük tutmak amacıyla bir yandan işçileri taşeronlara teslim etmekte, bir yandan da yasaları da çiğneyerek iş sağlığı ve güvenliğini ayaklar altına almaktadırlar.

BASIN AÇIKLAMASI

09.06.2008

Ölümün telafisi Yok!

İşçilerin Sağlığını ve İş Güvenliğini Yok Sayanlar Tuzla Tersanelerindeki Ölümlerin Sorumlusudur…

İstanbul Tuzla Tersanelerinde son bir yıl içinde yaşanan işçi ölümleri hiçbir biçimde “kaza” olarak nitelenemez. Hızla büyümekte olan gemi inşa sektörünün işverenleri, dünya pazarından büyüyen bir pay alabilmek için işçilik maliyetlerini düşük tutmak amacıyla bir yandan işçileri taşeronlara teslim etmekte, bir yandan da yasaları da çiğneyerek iş sağlığı ve güvenliğini ayaklar altına almaktadırlar.

Yılda yaklaşık 80.000 iş kazasının olduğu ve günde ortalama 4 kişinin bu kazalarda yaşamını yitirdiği bilinen ülkemizde, şimdi yalnızca küçücük Tuzla İlçesi’nde neredeyse gün aşırı işçi ölümleri ile karşılaşıyoruz.

Hükümet ve Parlamento, göstermelik bir takım araştırmalarla meselenin üzerini kapatmaya çalışıyor. İş müfettişlerinin dehşet verici ihlalleri belgeleyen raporları raflarda tozlanmaya terk edilirken, muhalefet partileri göz boyamaya yönelik bir takım protestoların ötesine geçmiyor. Türkiye nefesini tutmuş, 19. yüzyıla yaraşır kanla oynanan bu trajediye seyirlik bir oyun gibi izliyor.

Türkiye’nin birçok bölgesinde binlerce işyerinde yaşanmakta olan işçi sağlığı ve iş güvenliği ihlallerinin simgesi haline gelen Tuzla Tersanelerindeki ölümlere dair;

• Türk Tabipleri Birliği olarak başta TMMOB olmak üzere konuyla ilgili diğer örgütlerle birlikte yayınladığımız Tuzla Raporu’nun dikkate alınmasını,
• Tüm bu ölümlerle alay edercesine Hükümet tarafından geçen ay meclisten geçirilen ve işçi sağlığı ve iş güvenliği koşullarını işçilerin aleyhine değiştiren İstihdam Paketi’nin içeriğinin işçilerin lehine değiştirilmesini,
• Başta DİSK Limter-İş Sendikası olmak üzere konunun muhatabı olan emek örgütleri ile görüşmelere başlanarak bu soruna ortak çözümler sunacak bir sürecin başlatılmasını istiyoruz.

Türk Tabipleri Birliği bu konuda üzerine düşecek her görevi gerek Çalışma Bakanlığı, gerekse sendikalarla uyumlu bir biçimde yürütecektir. Tuzla Tersaneleri’nde “bir işçinin” canını kurtaracak, ülkedeki milyonlarca işçinin çalışma koşullarının iyileştirilmesini sağlayacak her türlü çaba değerlidir.

Tüm talep, rapor ve tepkilere rağmen hiçbir iyileştirici süreç tariflemeyen Hükümeti protesto etmek ve sorumluluğunu hatırlatmak üzere DİSK Limter- İş Sendikası tarafından16 Haziran’da ilan edilmiş olan “Grev”in işçi sınıfının tarihsel geçmişi ile uyumlu sonuçlar doğuracağını umduğumuzu, ölümlere karşı tersane işçilerince yürütülen mücadeleyi desteklediğimizi ve o gün işçilerin yanında bulunacağımızı duyuruyoruz.

TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ
MERKEZ KONSEYİ