İzmir'de polisten hekime şiddet

Biz hekimler, DEMOKRATİK, LAİK, İNSAN HAKLARINA VE HUKUKA SAYGILI bir ülkede ŞİDDETTEN ARINDIRILMIŞ BİR YAŞAMI savunuyoruz. Buna ne kadar çok ihtiyacımız olduğunun bilinciyle sorumlulular hakkında yasal işlemlerin ve gelişmelerin takipçisi olacağımızı tüm kamuoyuna bildiriyoruz.

BASIN AÇIKLAMASI

İzmir Tepecik Eğitim Araştırma Hastanesi’nde görevli meslektaşımız Dr. Deniz Yazıcı 15.05.2008 Perşembe akşamı saat 17:15 sularında evinin yakınlarında Bornova Karakolu’ndan bir polis grubu tarafından kimlik kontrolü sırasında hekim olduğunu beyan etmesi üzerine kaba sözlerle kendisinden nüfus cüzdanının yanısıra hekim kimliği istenmiştir. Yeni hekim olduğunu belirten meslektaşımız, kaşesini göstermesi üzerine şiddet uygulanarak zorla polis otosuna bindirilmiş, yolda şiddet devam etmiş, hatta meslektaşımız yolda araçtan indirilerek yarım saat süreyle dövülmüştür. Ardından götürüldüğü karakolda onur kırıcı muamelelere ve şiddete maruz kalmıştır. Meslektaşımızın sağlık durumu ciddi görülüp Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde müşahede altına alınmıştır. Öncelikle meslektaşımızın maruz kaldığı bu şiddetten duyduğumuz derin üzüntüyü belirtiyor, meslektaşımıza geçmiş olsun diyoruz.

Bugün öğlen saatlerinde İzmir Tabip Odasınca Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi bahçesinde bir basın açıklamasıyla protesto edilmiş gerekli girişimlerde bulunulmuştur. Olay üzerine Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Prof.Dr.Gençay Gürsoy Emniyet Genel Müdürü’nü arayarak olayla ilgili bilgi istemiş ve olaya karışan polisler hakkında açığa alınma ve hukuki soruşturma talebinde bulunmuştur. Emniyet Genel Müdürü bir saat sonra TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof.Dr.Gençay Gürsoy’u arayarak 3 polisin açığa alındığını ve Cumartesi günü konuyla ilgili Müfettiş göndereceği bilgisini vermiştir. Daha sonra İçişleri Bakanı da telefonla Merkez Konseyi’ne üzüntülerini belirtmiş ve olayın üzerine gideceklerini ifade etmiştir.

Polisin şiddet uygulaması anlaşılabilir ve insanlık adına kabul edilebilir bir şey değildir. Üstelik bu şiddetin, görevi insanları yaşatmak ve acılarını hafifletmek olan bir mesleğin mensuplarına yönelik olması üzüntümüzü daha da arttırmaktadır. Son günlerde 1 Mayıs’ta İstanbul’da yaşananlar, aydınların sabaha karşı gözaltına alınmaları gibi uygulamalar hatırlandığında kaygılarımız daha da artmaktadır.

Biz hekimler, DEMOKRATİK, LAİK, İNSAN HAKLARINA VE HUKUKA SAYGILI bir ülkede ŞİDDETTEN ARINDIRILMIŞ BİR YAŞAMI savunuyoruz. Buna ne kadar çok ihtiyacımız olduğunun bilinciyle sorumlular hakkında yasal işlemlerin ve gelişmelerin takipçisi olacağımızı tüm kamuoyuna bildiriyoruz.

TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ
MERKEZ KONSEYİ