Sağlık Bakanlığı ile Tam Gün Yasa Taslağı Hakkında Görüşme

Sağlık Bakanlığı, 12 Eylül 2007 gününden itibaren yazılı ve sözlü olarak istenen tam gün çalışmaya ilişkin yasa tasarı taslağını nihayet 2 Mayıs 2008’de Türk Tabipleri Birliği’ne göndermiştir. TTB taslağı aynı gün Tabip Odaları, Uzmanlık Dernekleri ve Tıp Fakültelerine göndererek görüş ve önerilerini istemiştir.


Bu arada Sağlık Bakanlığı, 2 Mayıs Cuma günü öğleden sonra gönderdiği taslak hakkında TTB’nin görüşlerinin 9 Mayıs Cuma gününe kadar iletilmesini istemiştir. Sağlık Bakanlığı’nın üst yazısında, bu taslağın iki meslek örgütü ve üç sendikaya görüş için gönderildiği tıp fakültelerine ve diğer sağlıkla ilgili örgütlere gönderilmediği görülmüştür.

Türk Tabipleri Birliği, 2 Mayıs Cuma günü Sağlık Bakanlığı’na yazdığı yazı ile görüşlerini 20 Mayıs 2008 günü ileteceğini bildirmiştir. Tanınan beş günlük sürede bu tasarıya ilişkin tabip odaları, tıp fakülteleri ve uzmanlık derneklerinin görüşlerinin oluşturulup alınması ve buna göre TTB’nin kurumsal görüşlerinin oluşturulup gönderilmesinin olanaksızlığı açıktır. 

Ancak Sağlık Bakanlığı 6 Mayıs günü ikinci bir yazı göndererek taslakla ilgili görüşlerimizi yazılı ve sözlü olarak 8 Mayıs Perşembe günü saat 14:00–15:00 arasında Sağlık Bakanlığı heyetine anlatmamızı istemiştir. Bu gün, toplantıya TTB heyeti gitmiştir. Toplantıda aylardır yazılı olarak istenilmesine rağmen hekimlerin ve diğer sağlık çalışanlarının örgütlerine verilmeyen, gayri resmi olarak bir kısım dergi ve gazetelere sızdırılan tasarı taslağı hakkında bu kadar kısa sürede görüş istenilmesi eleştirilmiştir. 2 Mayıs günlü yazımızda belirttiğimiz gibi kurumsal bir görüşün 20 Mayıs günü kendilerine iletilebileceği, böylesi önemli bir konuda bu sürenin hekim örgütüne tanınması gerektiği ifade edilmiştir.

Müsteşar yardımcısı Sayın Sabahattin Aydın başkanlığındaki Sağlık Bakanlığı heyeti tarafından; bu tasarının örgütlerin görüşlerine açılmadan Başbakanlığa gönderildiği, artık tasarı taslağının Sağlık Bakanlığından çıktığı, Başbakanlık tarafından diğer bakanlıkların ve ilgili kamu kuruluşlarının görüşlerinin de seri halde düzenlenen toplantılarda alınmaya başladığı, kısa sürede Bakanlar Kurulunda imzaya açılarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulabileceği, bugün ve yarın çağırdıkları örgütlerin görüşlerinin ise Başbakanlığa yetişmemesi halinde artık TBMM komisyonlarına iletilebileceği söylenmiştir.

Esasında bu durumdan, taslaktan etkilenecek binlerce hekim ve yüzbinlerce sağlık çalışanın örgütlerinin görüşlerinin ön aşamada alınması yerine önce kararların verildiği ve sürecin tamamlandığı, sonrasında ise sadece usulen eksikliğin giderilmiş görünmesi için örgüt temsilcilerinin acilen çağrıldığı anlaşılmaktadır.

Bu görüşmede TTB’nin detaylı görüş ve önerilerini belirttiği tarihte iletecek olmakla birlikte öteden beri savunduğu görüşler ışığında temel başlıklar halinde görüşleri belirtilmiştir. Bu görüşlerimiz aşağıda özet olarak sunulmuştur.

  • Taslağın getireceği değişimlerin, Kamu Hastane Birlikleri Yasa Tasarısı, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile 15 Şubat 2008 günü yayımlanan yönetmeliklerle birlikte değerlendirilmesi gerektiği, buna göre;
  • İnsanlarımızın bir hak olarak nitelikli sağlık hizmeti almasını sağlama amacına dönük olmadığı,
  • Kamu sağlık kuruluşlarının sağlık hizmeti satan işletmeye dönüştürülüp, çalışanlara, işletmeden işletmeye, aydan aya ve işletme yöneticisinden diğer işletme yöneticisine değişecek belirsiz bir parayı ücret olarak ödeme önerisinin kabul edilemez olduğu,
  • Hekimlere insanca yaşabilecekleri ve emeklerinin karşılığı olan ücretin genel bütçeden, emeklilik ve diğer sosyal haklarına yansıyacak biçimde düzenlemesi gerektiği, getirilen görev tazminatı miktarının ne olacağının Bakanlar Kurulu’na bırakıldığını, kanundaki üst sınır üzerinden ödense bile bu artışın son derece yetersiz olduğu,
  • Hekimin emeği üzerinde tasarrufta bulunma hakkının sadece ve sadece nitelikli sağlık hizmeti verilmesi ölçütü ile sınırlı olduğunu, bunun dışında taslakta işverenlerin isteğine ve türüne göre hekimin şu ya da bu özel kuruluşta çalışmasına sınır getirilmesinin, bağımsız çalışma koşullarının ortadan kaldırılmasının kabul edilemez olduğu,
  • Diğer ülkelerden getirilecek yabancı hekimlere dil bilme koşulu bile aramadan çalışma izni veren madde ile birlikte taslaktaki diğer düzenlemelerin hekimlerin alacağı ücretlerin daha da aşağıya çekilmesi için yapıldığı,
  • Tıp fakültelerinin de hizmet satan işletme olmaya zorlanacağı, eğitim ve araştırma işlevlerinin ağır bir biçimde zarar göreceği, ifade edilmiştir.