Sağlığımızdan, İşgüvencemizden, Mesleki Geleceğimizden Vazgeçmeyeceğiz !

Basın AçıklamasıBiz hekimler; sağlık ortamında yapılmakta olan değişikliklerin gerek hastaların kamusal sağlık hizmetlerine ulaşmasında, gerekse hekimlerin mesleki geleceklerinde yaratacağı hak kayıpları konusunda kaygılıyız.

01 Mart 2008

BASIN AÇIKLAMASI

DEMOKRATİK LAİK - TAM BAĞIMSIZ BİR ÜLKEDE

SAĞLIĞIMIZDAN, İŞGÜVENCEMİZDEN, MESLEKİ GELECEĞİMİZDEN

VAZGEÇMEYECEĞİZ !

Biz hekimler; sağlık ortamında yapılmakta olan değişikliklerin gerek hastaların kamusal sağlık hizmetlerine ulaşmasında, gerekse hekimlerin mesleki geleceklerinde yaratacağı hak kayıpları konusunda kaygılıyız.

Bu girişimlerin aynı zamanda ülkemizde derin bir karanlığa yol açabilecek siyasal islam yönelimli tartışmaların gölgesinde yapılıyor olması kaygılarımızı arttırmaktadır. Ülkemizin yetersiz ve geliştirilmesi gereken demokratik laik niteliklerini daha da tahrip eden bu tartışmaların ve her sorunu militarist yöntemlerle "çözme" girişimlerinin ülkemizde kutuplaşmayı daha da derinleştirdiği görülmelidir.

Başta sağlık olmak üzere sosyal hakları içeren tartışma ve değişimlerin "türban" vb. tartışmaların gölgesinde yapılıyor olması ya da sadece hekimlerin "muayenehanelerini kapattırma" gibi popülist söylemlerin arkasında gizlenmesi, hükümetin takiyeci anlayışının sonucudur.

Çünkü ne hekimlere mecburi hizmet koymak, hekimlerin muayenehanelerini kapattırmak ne de kamu hastanelerini satışa çıkarmak ve özelde hekimlerin çalışma olanaklarını sınırlandırmak ülkemizdeki sağlık sorunlarının çözümü olarak görülmemelidir.

Ülkemizdeki sorun hekim sorunu değil sağlıkta toplumcu bir sağlık politikası ve bunu uygulatacak bir siyasi iktidarın bulunmaması sorunudur.

Ne yazık ki AKP hükümeti IMF"nin de direktifleriyle sağlığı bütünüyle ulusal ve uluslar arası sermayenin büyük özel hastanelerine ve onların özel sigorta fonlarına devretmeye kararlı görünüyor.

Biz hekimler ekonomik özlük haklarımız, mesleki geleceğimiz ve sağlık ortamındaki tekelleşme yönelimli piyasacı sağlık politikalarının karşısında durmaya kararlıyız.

SAĞLIK DOĞUŞTAN KAZANILMIŞ HAKTIR!

İşsizliğin ve gelir grupları arasındaki uçurumun giderek arttığı herkes tarafından bilinmektedir. Buna rağmen ısrarla toplumun en yoksul kesimlerinden bile prim almayı öngören Genel Sağlık Sigortası yasalaştırılmaya çalışılmaktadır. Sağlığa bütçeden daha fazla pay ayrılması, sağlık hizmetinin vergilerden oluşan Genel Bütçeden finanse edilmesi, yeni devlet hastanesi ve sağlık ocaklarının açılması ve hizmetin kamu sağlık kurumlarında hasta ile aramıza katkı payı gibi para ilişkisi olmadan verilmesi bizlerin en büyük özlemidir.

KAMU HASTANELERİNİ SATIŞA HAZIRLAYANLARI UYARIYORUZ!

Kamuya ait hastaneleri ticari şirketlere dönüştürerek satışa çıkaracak "Kamu Hastane Birlikleri Yasası"nda hastane yönetimlerine ticaret odası temsilcilerinin alınıp, hekimlerin temsilcilerinin olmaması, sağlığın "kâr ve rant " kaynağı olarak görüldüğünün en büyük delilidir. Bizler sağlığı  "hak" olarak gören yasa tasarılarının gerçekleşmesini istiyoruz.

PARAYA SERBESTLİK,  HEKİM EMEĞİNE ZORBALIK

Hükümet diğer hiçbir meslek alanında serbest çalışmayı hukuksal düzenlemelerle kısıtlayıcı olmaz ve liberal özgürlükten dem vururken, özel sağlık alanında çalışacak hekimlere "ben izin vermezsem çalışamazsın" diyerek tutarsızlığını ortaya koymaktadır. Özel sağlık alanındaki tekelleşme girişimlerine karşı hekim bağımsızlığını korumak için, muayenehaneler ve ayakta teşhis ve tedavi merkezlerine yaşam hakkı tanımayan girişimler kaygı vericidir.

KÖLELİK TARZI TAM GÜN KABUL EDİLEMEZ!

Hiçbir toplumcu kaygı ve kamusal nitelik taşımayan, güvencesiz gelirle ve sözleşmeli olarak sağlık tekellerine ucuz hekim yaratma aracı olarak kullanılan "tam gün" çalışma girişimlerini kabul etmeyeceğiz. Sağlığın bütünüyle kamusal nitelik taşıdığı, hekimlerin ve diğer sağlık çalışanlarının özlük ve sendikal haklarının korunduğu tam süre kamuda çalışmadan yanayız.

Haftada 40 saat iş güvenceli çalışma ve bu çalışma karşılığında eğitimimiz ve emeğimize uygun, emekliliğimize yansıyacak ücret ve meslek uygulamalarımız sırasında başta enfeksiyon hastalıkları, radyasyon vb. risklerimizi gözeten bir çalışma düzeni getirilmesini istiyoruz.

BİRİNCİ BASAMAK HEKİMLERİ GELECEKLERİNDEN KAYGILIDIR!

Koruyucu sağlık hizmetleri temel alınarak ekip anlayışıyla verilmesi gereken birinci basamak sağlık hizmetiyle ilişkisi olmayan aile hekimliği uygulaması ülkemizin ihtiyacı değildir. Sağlık ocaklarımızın geliştirilmesi gerekmektedir. Birinci basamakta çalışan hekimlerin aile hekimliğini seçenler - seçmeyenler olarak karşı karşıya getirilmesine izin vermeyeceğiz. Seçmeyen hekimlerin Toplum Sağlığı Merkezlerinde düşük ücretler ve sürgün tehdidi ile mesleklerini uygulayamaz hale getirilmesi yanında, sözleşmeli çalışmak zorunda bırakılan aile hekimlerinin sözleşme baskısıyla, işsizlik tehdidiyle, hukuk ve bilim dışı işlere zorlanmasını kabul etmeyeceğiz.

TIP FAKÜLTELERİNİN TEMEL GÖREVİ EĞİTİM OLMALIDIR

Ne yazık ki son yıllarda Tıp Fakültelerinin temel görevinin eğitim ve araştırma yapmak olduğu gerçeği unutulmaktadır. Tıp Fakültesi Hastanelerinin gelirlerini kısıtlayan ve asıl işlevinden uzaklaştıran girişimlerin son verilmesi  gerekmektedir

EĞİTİM HASTANELERİNDE KADROLAŞMA TIP EĞİTİMİNİ TAHRİP EDİYOR

Eğitim Araştırma Hastanelerinde başta şef/şef muavinliği, başasistanlık olmak üzere hemen  her konumda hukuk dışı kadrolaşma çabaları sürmektedir. Politikacıların ve siyasetin uzmanlık eğitiminden elini çekmesi için mücadelemizin süreceği bilinmelidir.

MESLEK HASTALIKLARI VE İŞKAZALARI BU ÜLKEYİ YÖNETENLERİN AYIBIDIR!

Davutpaşa"daki patlama, Tuzladaki tersanelerde yaşanan  iş kazaları ve meslek hastalıklarında durum  ortada iken, işçi sağlığı ve iş güvenliğini tehlikeye sokan, işyeri hekimliğini ortadan kaldıran çalışmalar yürütülmektedir. Bugüne kadar yürüttüğümüz işyeri hekimliği birikimimizi paylaşarak, başta işçi sendikaları olmak üzere bu alanın muhatapları ile  dayanışma içinde olacağız. Tüm dünyada bir tıp disiplini olan işçi sağlığı hizmetlerinin ortadan kaldırılmaya çalışılmasına seyirci kalmayacağız.

HEKİMLERE YÖNELİK ŞİDDET KAYGI VERİCİ BOYUTLARDADIR!

Toplumsal yaşantının tüm alanlarında şiddet giderek yaygınlaşan bir eğilim haline gelmiştir. Bundan hekimlerde nasibini almaktadır.Yukarıda sayılan tüm olumsuz gelişmelerin sonucunda, hekimler her gün bakacaklarının çok üstünde  hastaya bakmaya zorlanarak, olumsuz çalışma ortamlarının katkısı ile hedef tahtası haline  getirilmektedir. Özellikle acil servisler, yoğun bakım üniteleri başta olmak üzere hekimler nerdeyse her gün bazen ölümle sonuçlanan şiddete maruz kalmaktadır. Ne yazık ki siyasi iradenin ve yöneticilerin tutum ve söylemleri bunlara zemin hazırlamaktadır. Hekimlere yönelik şiddet konusunda Hükümet aciz kalmaktadır.

Tüm bu nedenlerle taleplerimizin gerçekleşmesi amacıyla, ülkemizdeki bütün hekimlerle birlikte Mart ayı boyunca eylem ve etkinliklerimizle uyarı görevimizi yerine getirmeye devam edeceğiz.

EYLEM TAKVİMİ:

  • 3-8 Mart 2008 günleri arasında hekimlerin kaygılarını ve taleplerini yansıtan onbinlerce imzanın toplanması
  •  "Karanlığa karşı BEYAZ DURUŞ" eylemi, 9 Mart 2008 Pazar saat 12.00"de Ankara"da Sağlık Bakanlığı önünde tüm tabip odalarının temsilcileriyle basın açıklaması,
  • 14 Mart 2008 Cuma günü Tıp Bayramında, ülkemizin tüm illerinde devlet hastaneleri, sağlık ocakları, üniversite hastaneleri ve özel sağlık kurumlarında yarım gün boyunca hizmet sunulamayacaktır. Kamu ve özelde çalışan tüm hekimler yukarıda sıraladığımız talepleri dillendirmek üzere "Beyaz yürüyüş etkinliklerini" gerçekleştirmek üzere yollarda olacaktır.

14 Mart Cuma günü halkın sağlık hakkı ve mesleki geleceğimiz talepli bu eylemimiz boyunca yurttaşlarımızın, hastalarımızın ve hasta yakınlarının bizimle birlikte olmasını ve taleplerini iletmesini istiyoruz.

14 Mart hizmet sunamama eylemi  boyunca başta aciller olmak üzere kadın doğum ve çocuk hastalarının mağdur edilmeyeceği, tepkimizin tahripkar sağlık politikalarına karşı olduğu bilinmelidir.

  • 20-22 Mart 1. Kadın Sağlığı Kongresi Ankara
  • 29-30 Mart 2008 "Eğitim Hastaneleri Kurultayı"
  • 5-6 Nisan 2008 tarihlerinde sağlık reformlarını değişik ülke deneyimleri ile birlikte değerlendireceğimiz, TTB tarafından düzenlenen uluslararası katılımlı "Dünyada Sağlık Reformları ve Sonuçları" toplantısı

 

TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ
MERKEZ KONSEYİ