'Sağlıkta Dönüşüm Programı'nın Balayı Dönemi Erken Bitti!

Basın AçıklamasıAKP hükümeti tarafından uygulanmakta olan "Sağlıkta Dönüşüm Programı"nın sağlık hakkına ulaşımı güçleştirdiği kadar hekim özlük haklarını da gerilettiği görülmeye başlandı. Birinci basamak sağlık hizmetlerinde yaşanan tahribata, yöneticilerin çalışanlar üzerindeki otoriter tutumuna son olarak Denizli'de aile hekimliğini seçen meslektaşlarımızdan yedisinin sözleşmelerinin keyfi olarak yenilenmemesi eklendi.

08.01.2008

BASIN AÇIKLAMASI

"Sağlıkta Dönüşüm Programı"nın  Balayı Dönemi Erken Bitti!

AKP hükümeti tarafından uygulanmakta olan "Sağlıkta Dönüşüm Programı"nın sağlık hakkına ulaşımı güçleştirdiği kadar hekim özlük haklarını da gerilettiği görülmeye başlandı. Birinci basamak sağlık hizmetlerinde yaşanan tahribata, yöneticilerin çalışanlar üzerindeki otoriter tutumuna son olarak Denizli'de aile hekimliğini seçen meslektaşlarımızdan yedisinin sözleşmelerinin keyfi olarak yenilenmemesi eklendi.

Denizli'de aile hekimliği pilot uygulaması birinci yılını doldururken 7 aile hekiminin sözleşmesi, elle tutulur bir gerekçe sunulmaksızın fesih edildi. Sözleşmesi yenilenmeyen aile hekimlerinden 5'i toplum sağlığı merkezlerinde görevlendirilirken, sözleşme öncesi Pamukkale Üniversitesi Fizyoloji ABD'dan istifa eden bir hekim ve aile hekimliği öncesi de sözleşmeli olan bir hekim ise işsiz kaldılar. Hekimlerin sözleşmeli çalışmalarının, iş güvencelerini, mesleki bağımsızlıklarını ve geleceklerini yerel idarecilerin keyfi tutumlarına bırakmanın sonuçları görülmeye başlandı. Sözleşmesi yenilenmeyerek toplum sağlığı merkezinde görevlendirilen bir meslektaşımızın görev yaptığı aile hekimliği merkezine geçici görevle gönderilmesi ise uygulamanın keyfiliğini göstermesi bakımından çarpıcıdır.  

Aile hekimliği sisteminde hekimler toplum sağlığı merkezinde düşük ücretle, sürekli geçici görevlendirmeye tabi tutularak veya aile hekimi oldukları takdirde yüksek ücretle, ancak sözleşmeli olarak çalışmaktadırlar. Bu güne dek genellikle toplum sağlığı merkezlerinde görev yapan hekimlerin içerisinde bulundukları zorluklar kamuoyuna yansımakta idi. Ancak aile hekimliği pilot uygulamanın başlamasının üzerinden bir süre geçmesi ile birlikte aile hekimi olan hekimlerinde sıkıntıları su yüzüne çıkmaya başladı. Aşırı iş yükü, zamanında ödenmeyen ücretler, yerel idarecilerin otoriter tutumları (sözleşme imzalamama tehditleri, sözleşmeleri geciktirme vb.), gelecek kaygısı bunlardan bazıları.

Sağlık Bakanlığı, aile hekimliği pilot uygulama sürecini binlerce dolar aylıkla çalışan saha koordinatörleri ve il sağlık idarecileri kanalıyla yönlendirmektedir. Bu yöntemin sakıncaları ve eksikleri görülmeye başlanmıştır. Aile hekimliği pilot uygulamanın başladığı illerde objektif, bilimsel araştırmalarla uygulamanın toplum sağlığı ve hekimlerin özlük hakları üzerine etkileri ortaya konulmalıdır.

Halen 14 il'de aile hekimliği pilot uygulama sürdürülmektedir. Sağlık Bakanlığı önümüzdeki günlerde 35 il'de daha aile hekimliği pilot uygulamanın başlayacağını bildirmektedir. Ülkenin yarısından fazlasında uygulamanın pilot olarak sürdürülmek istendiği anlaşılmaktadır. Bu durum pilot uygulamanın ruhuna aykırıdır. Aile hekimliğinin asıl ne şekilde uygulanacağını, hizmetten yararlanan vatandaşlar ve hekimler bilmek istemektedirler. Sağlık Bakanlığı bu konuda şeffaf, toplum katılımına açık olmalıdır. 

Türk Tabipleri Birliği, hekimlerin özlük haklarını koruma yönünde kararlıdır. Aile hekimliği sözleşmesi haksız yere fesih edilen hekimlere her tür hukuki, örgütsel desteği sağlayacak olan Türk Tabipleri Birliği, AKP Hükümeti'nin sağlığı piyasalaştıran, hekimlerin özlük haklarını gerileten her türlü olumsuz girişimine karşı mücadeleyi sürdürecektir.

TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ
MERKEZ KONSEYİ