Meşru Savunma Hakkımızı Sonuna Kadar Kullanacağız!

Basın AçıklamasıTBMM"nin gündeminde olan "Kamu Hastane Birlikleri Pilot Uygulaması Hakkında Kanun Tasarısı"nda yer alan düzenlemelerle kamu sağlık kuruluşları yönetiminden işleyişine bir bütün olarak kâr-zarar hesabına göre çalışan işletmelere dönüştürülmektedir.

 

 

 

28.11.2007

Genel Sağlık(sızlık) Sigortası... Kamu Hastanelerinin Özelleştirilmesi... Tam gün kölelik düzeni...
Eğitim hastanelerinde partizanca işgal...

ŞİMDİ BİZ

MESLEĞİMİZ/MESLEK ONURUMUZ/SAĞLIK HAKKIMIZ/KAMU SAĞLIK KURUMLARIMIZ İÇİN

MEŞRU SAVUNMA HAKKIMIZI SONUNA KADAR KULLANACAĞIZ!

Sağlık Bakanlığı, IMF ve Dünya Bankası"nın direktifleriyle gerçekleştirmeye çalıştığı Sağlıkta "Dönüşüm" Programı"nda ısrar ediyor.

TBMM"nin gündeminde olan "Kamu Hastane Birlikleri Pilot Uygulaması Hakkında Kanun Tasarısı"nda yer alan düzenlemelerle kamu sağlık kuruluşları yönetiminden işleyişine bir bütün olarak kâr-zarar hesabına göre çalışan işletmelere dönüştürülmektedir. Tasarıya göre sağlık hizmetleri parçalanmakta ve hizmetlerin kamu personeli ile gördürülmesinden vazgeçilerek hizmet satın alma yöntemi ile sağlık çalışanlarının taşeronların ucuz işçisi olması esası kabul edilmektedir.

Tasarıda Birliğin Yönetim Kurulu"na kamu hastanelerinin her türlü araç gereç, malzeme, taşınırları ile tapuda birlik adına kayıtlı taşınmazlarını üzerindeki yapı ve tesisleri ile birlikte satmak, kiralamak, kiraya vermek, devir ve takas işlemlerini yürütmek, hazineye ait ve birliğe tahsisli taşınmazları üzerindeki yapı ve tesisler ile birlikte tahsis amacı doğrultusunda kiraya vermek, işletmek, işlettirmek yetkisi tanınmaktadır.

Tasarıda Eğitim ve Araştırma hastanelerine de yer verilerek bu hastanelerin eğitim işlevlerini yerine getirme olanakları ortadan kaldırılmaktadır.

Getirilen düzenlemelerin sağlık hizmetinin niteliğini son derece olumsuz etkileyeceği, sağlık harcamalarının artışına neden olacağı, sağlık hizmetine ulaşmayı engelleyeceği diğer ülke uygulamalarından açık olarak bilinmektedir.

Gündemde olan bir diğer düzenleme Sosyal Sigortalar Ve Genel Sağlık Sigortası (SSGSS) Kanunu"nda yapılacak değişikliklerdir.

Öncelikle belirtmek isteriz ki; öngörülen değişiklikler Anayasa Mahkemesi"nin daha önce vermiş olduğu iptal kararının gereğine hiçbir şekilde uymamakta, öte yandan söz konusu kararla ilgisi olmayan bir dizi yeni hükümler içermektedir.

Bilindiği gibi Genel Sağlık Sigortası (GSS) sistemi ile kişilere sağlık haklarının gereği olarak sağlık hizmeti sağlanması değil, prim temelinde sağlık yardımında bulunulması, katılım payı alınması, teminat kapsamındaki sağlık hizmetlerinin sayılarak belirlenmesi yöntemine gidilmesi, bazı sağlık hizmetlerinin kapsam dışında bırakılması, kapsamdaki hizmetlerin, hangi tedavi yöntemleri ve ne kadar süre ile verileceğinin de Sosyal Güvenlik Kurumu(SGK)"nca belirlenmesi ilkesi kabul edilmiştir.

Yeni düzenlemelerle yurttaşların sağlık hakkından yararlanabilmek için vergi, genel sağlık sigortası primi ve katılım payı ödemesi bile yeterli görülmemekte, kamuda yıllardır şikayet edilen "bıçak parası" özel hastanelerde "fark ödemesi" adı altında yasallaştırılmak istenmekte; sadece ayakta tedavi gören değil yatan hastalardan da katılım payı alınması düzenlenmekte; sağlık hizmetlerinin GSS kapsamına çıkarılabilmesi için SGK"na tanınan yetki sınırsızca genişletilmektedir.

Öngörülen değişiklikler uygulamanın başlamasıyla birlikte vatandaşların sağlık hakkının daha da kısıtlanacağını; sağlık hakkından yararlanabilmek için daha fazla katılım payı ödenmesi gerekeceğini; ödeme gücü olmayan yurttaşların ise sağlık hizmetlerinden yararlanamayacağını ortaya koymaktadır.

Sağlık Bakanlığı"nın son günlerde ortaya attığı bir başka düzenleme ise Tam Gün çalışma olmuştur. TTB yıllardır sağlığı bir hak olarak görüp kamucu bir anlayışla sunulması gerektiği temel tezini savunmaktadır. İstihdam modeli olarak savunulan Tam Gün çalışma, sağlığın tümüyle piyasaya terk edildiği, sağlığa tüccar mantığı ile yaklaşıldığı durumda ise hekimler için mevcut özlük haklarında gerileme anlamına gelmektedir. Konu kamuoyuna sunulurken kullanılan "önce muayenehane sonra hastane dönemi bitecek" türü ifadelerle hekimlik mesleğinin toplum nezdindeki itibarı zedelenmek istenmektedir. Sağlık Bakanlığı"nın yapmayı tasarladığı düzenlemenin amacı "kamu sağlık kurumlarında tam gün hekimlik" değil "özelleştirilmiş sağlık işletmelerinde tam gün kölelik"tir.

Gündemde olan bir diğer düzenleme ise sağlık hizmeti sunumunda son derece önemli bir yere sahip olan eğitim hastanelerine klinik şef ve şef yardımcılarının kritersiz, sınavsız olarak atanması girişimidir. Geçtiğimiz dönem aynı yöntemle 200"e yakın atama yapan Sağlık Bakanlığı daha sonra Anayasa Mahkemesi"nin ilgili yasayı iptali üzerine benzer bir düzenlemeyi "Torba Yasa" içerisine koymuş ancak dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer"in vetosu ile karşılaşmıştı. Bakanlık bugünlerde aynı düzenlemeyi yeniden gündeme getirmekte ve artık bir isgale dönüşmüş olan partizanca kadrolaşmayı devam ettirmek istemektedir.

Çağrımızdır:

Sağlık, her yurttaş için eşitlik ve hak temelinde erişilebilecek ve yararlanabilecek bir kamu hizmeti olarak verilmeli ve sağlık kuruluşlarının işleyişi bu yönde düzenlenmeli; sağlığı piyasalaştırma girişimlerinden vazgeçilmelidir. Sağlık ortamının bütün yapısal sorunlarının yeniden değerlendirilmesi, sağlığın temel bir hak olduğuna ilişkin evrensel yaklaşım temelinde, uluslararası mali kuruluşların direktifleri yerine, halkın ihtiyaçlarının gözetilmesi doğrultusunda yapılacak çalışmalarda Türk Tabipleri Birliği tüm birikimi ve deneyimi ile katkıda bulunacaktır.

Ancak, Genel Sağlık(sızlık) Sigortası, kamu hastanelerinin özelleştirilmesi, tam gün kölelik düzeni, eğitim hastanelerinde partizanca işgal çabaları tarafımızdan hiçbir biçimde kabul edilemez.

AKP Hükümeti bu girişimlerden vazgeçmediği takdirde, sağlık ortamımızın içinde bulunduğu bu tarihsel momentte; mesleğimiz/meslek onurumuz/sağlık hakkımız/kamu sağlık kurumlarımız için meşru savunma hakkımızı tüm meslektaşlarımızla birlikte sonuna kadar kullanmaya kararlıyız!

Kamuoyuna saygılarımızla duyururuz.

TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ
MERKEZ KONSEYİ