65 Yaşa İlişkin Düzenleme Danıştay'da...

Bilindiği gibi, 25.05.2007 tarih ve 26532 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği"ne göre sağlık hizmetinin alınabileceği özel sağlık kuruluşları ile Sosyal Güvenlik Kurumu arasında yapılacak sözleşme örneği, matbu olarak hazırlanmış ve "Sosyal Güvenlik Kurumu Özel Sağlık Kurumundan/Kuruluşundan Sağlık Hizmeti Satın Alma Sözleşmesi" adıyla internet sitesinde yayınlanarak ülke çapında uygulamaya konulmuştur.

Bu Sözleşmenin "Sağlık kurumu/kuruluşu, hastalara hizmet verebilmek için ruhsatında ve faaliyet izin belgesinde yer alan branşlarda 65 (altmış beş) yaşını doldurmamış en az bir tam zamanlı uzman hekim bulundurmayı kabul ve taahhüt eder." düzenlemesini içeren "Uzman Hekim" başlıklı 3.1.6 nolu maddesinin öncelikle yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle Danıştay"a dava açılmıştır.

Açılan davada iptal istem nedenlerinin ana başlıkları;

  • Çalışma hayatını düzenleyen hukuk kurallarında yaşa ilişkin bir üst sınır belirlenmediği,
  • Yapılan düzenleme ile hekimlerin en temel haklarından olan çalışma ve işsizliğe karşı korunma hakkının ihlal edildiği,
  • Sözleşmede yer alan hükmün, yaş ayrımcılığının bir sonucu olduğu, yaş ayrımcılığına dayalı düzenleme yapılmasının ise hukuka aykırı bulunduğu,
  • Sözleşme hükmü kamu yararına ve hizmetin gereklerine uygun olmadığı şeklinde sıralanmıştır.

 

 

 

Yürütmeyi Durdurma ve Duruşma istemlidir

DANIŞTAY ( ) DAİRESİ BAŞKANLIĞI"NA

DAVACI : ...

....

VEKİLİ :Av. L. Verda Ersoy - Av. Ziynet Özçelik

Gazi Mustafa Kemal Bulvarı Şehit Daniş Tunalıgil Sokak No:2 Kat:4

Maltepe/Ankara

DAVALI : Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı - Ankara

D. KONUSU : Sosyal Güvenlik Kurumu Özel Sağlık Kurumundan/Kuruluşundan Sağlık Hizmeti Satın Alma Sözleşmesi"nin 3.1.6 maddesinde yer alan "65 yaşını doldurmamış" ibaresinin iptali ile yürütmesinin durdurulmasına ve yargılamanın duruşmalı olarak yapılmasına karar verilmesi istemidir.

TEBLİĞ TARİHİ : 13.08.2007

AÇIKLAMALAR :

19.. doğumlu olan müvekkil Dr. ...., Özel ... Hastanesinde ... uzmanı olarak görev yapmakta iken (Ek 2) iş akdi 13.08.2007 tarihinde yapılan bildirim ile işveren tarafından tek taraflı feshedilmiştir. Fesih bildiriminin gerekçesi; "Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı SSK İstanbul Sağlık İşleri İl Müdürlüğü"nün 65 yaş ve üzeri hekimlerin çalışmasına müsaade etmemesi" olarak gösterilmiştir.(Ek 3)

Bilindiği gibi, 25.05.2007 tarih ve 26532 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği"nde; herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşundan emekli olanlar, SSK ve Bağ-Kur"a bağlı olarak çalışanlar ile bunların bakmakla yükümlü oldukları kişilerin gereksinim duyduğu sağlık hizmetlerinin nerelerden alınabileceği, sağlık hizmetlerinin sunulmasında uyulması gereken kurallar, bu hizmetler için Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yapılacak ödemelerin miktarları hakkında düzenlemeler yapılmıştır. Anılan tebliğe göre sağlık hizmetinin alınabileceği özel sağlık kuruluşları ile davalı idare arasında yapılacak sözleşme örneği, matbu olarak hazırlanmış ve "Sosyal Güvenlik Kurumu Özel Sağlık Kurumundan/Kuruluşundan Sağlık Hizmeti Satın Alma Sözleşmesi" adıyla internet sitesinde yayınlanarak ülke çapında uygulamaya konulmuştur. Bu Sözleşmenin "Uzman Hekim" başlıklı 3.1.6 nolu maddesinde ise; "Sağlık kurumu/kuruluşu, hastalara hizmet verebilmek için ruhsatında ve faaliyet izin belgesinde yer alan branşlarda 65 (altmış beş) yaşını doldurmamış en az bir tam zamanlı uzman hekim bulundurmayı kabul ve taahhüt eder." düzenlemesi yapılmıştır.(Ek 4)

Her ne kadar uzman hekimlerin en az birinin 65 yaşının altında olması zorunluluğu getirilerek 65 yaşının üzerindeki hekimlerin çalışmalarına bir yasak getirilmemiş ve yalnızca Sosyal Güvenlik Kurumu ile anlaşma yapan sağlık kuruluşlarını ilgilendirdiğinden sınırlı bir alana etki eder gibi görünse de, bu düzenleme çalışma hayatının çerçevesini belirlemekte ve pratikte 65 yaş üzerindeki hekimlerin çalışmalarına engel olmaktadır. Zira ülkemizde özel sağlık kuruluşlarının çok büyük bir bölümü Sosyal Güvenlik Kurumu ile sözleşme yapmakta, ağırlıklı olarak bu kapsamdaki hastalara hizmet vermekte ve hizmet bedelini de Sosyal Güvenlik Kurumundan almaktadır. Diğer taraftan mevzuatımızda sadece Özel Dal Hastanelerinde (örneğin Göz Hastanesi gibi) o dalda iki uzman hekim bulunması zorunlu tutulmakta ve bunun dışındaki diğer tüm sağlık kurum ve kuruluşlarında tek uzman hekimin varlığı yeterli görülmektedir. Özel sağlık kuruluşları asgari personel ile hizmet sunduğundan ve hizmet bedelini de ağırlıklı olarak davalı idareden aldığından, hizmet verilen dallarda en az bir hekimin 65 yaşın altında olması koşulu nedeniyle bu kuruluşlarca aynı alanda iki hekim çalıştırmaktan kaçınmak amacıyla 65 yaşın üzerindeki hekimlerin iş akdi feshedilmektedir. Sözleşme hükmü nedeniyle çok sayıda 65 yaş üzeri hekim gibi müvekkilin de iş akdi feshedilmiştir. Müvekkil bu fesih işlemi ile düzenleyici işlemden haberdar olmuştur.

SÖZLEŞME HÜKMÜNÜ HUKUKA AYKIRI KILAN NEDENLER

1.Çalışma hayatını düzenleyen hukuk kurallarında yaşa ilişkin bir üst sınır belirlenmemiştir:

65 yaş üzerindeki hekimler özel sağlık kuruluşlarında iş akdi ile çalışmaktadırlar. 4857 Sayılı İş Kanununda çalışma yaşının üst sınırı belirlenmiş değildir. Kişilerin çalışabildikleri ve hizmet sunabildikleri ölçüde çalışabilmeleri önünde hiçbir engel bulunmamaktadır. Sağlık kuruluşlarının ruhsatlandırılması ve personele çalışma izinlerinin verilmesinin düzenlendiği Özel Hastaneler Yönetmeliği ve Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmelikte de yaşla ilgili kısıtlayıcı bir düzenleme yoktur. Tüm bu düzenlemelerde ve hatta Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğinde buna ilişkin bir sınırlama getirilmez iken Sosyal Güvenlik Kurumu"nun hizmet satın alma sözleşmesinde böyle bir şart öne sürmesi hukuka aykırıdır.

2.Yapılan düzenleme ile müvekkilin en temel haklarından olan çalışma ve işsizliğe karşı korunma hakkı ihlal edilmiştir.

İptali istenen düzenleme Anayasanın 17. maddesi ile korunan, herkesin yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkının ihlali niteliğindedir.

İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin 23. maddesinin 1. bendinde herkesin çalışma, işini serbestçe seçme, adaletli ve elverişli koşullarda çalışma ve işsizliğe karşı korunma hakkı bulunduğu belirtilirken, 2. maddesinde herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasal veya başka bir görüş, ulusal veya sosyal köken, mülkiyet, doğuş veya herhangi başka bir ayrım gözetmeksizin bu Bildirge ile ilan olunan bütün haklardan ve bütün özgürlüklerden yararlanabileceği hüküm altına alınmıştır.

14 Ekim 1989 tarih ve 20312 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Bakanlar Kurulu kararı ile kabul edilen Avrupa Sosyal Şartı"nın I. Bölümünde ulusal ve uluslararası tüm uygun yolları izleyerek burada gösterilen hak ve ilkelerin etkin biçimde gerçekleşebileceği koşullara ulaşmayı politikalarının amacı sayacağı ifade edilmiş, devamında herkesin, özgürce edinebildiği bir işle yaşamını sağlama fırsatı olacağı belirtilmiştir. II: Bölümünün 1. maddesinin 2. bendinde ise, akit tarafların çalışanların özgürce edindikleri bir işle yaşamlarını sağlama haklarını etkin biçimde korumayı taahhüt ettikleri yazılmıştır.

Yine Avrupa Sosyal Şartının 23. maddesinde yaşlıların sosyal korunma hakkı düzenlenmiştir. Bu maddede yaşlıların olabildiğince uzun bir süre toplumun bütün haklara sahip üyesi olarak kalabilmelerine olanak sağlanacağı kabul edilmiştir.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası"nın 48. maddesi uyarınca, "Herkes, dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetlerine sahiptir." Ne var ki yapılan bu düzenleme ile 65 yaşın üzerindeki hekimlerin çalışması engellenmiştir. Oysa Anayasanın13. maddesinde belirtildiği üzere, "Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir"

Buna karşın maaş ve gelir düzeylerinin yetersizliği nedeniyle çalışmak zorunda olan 65 yaş üzerindeki hekimlerin en temel haklarından olan çalışma hakları, bir sözleşme hükmü ile sınırlanmıştır. Anayasa"nın başlangıç bölümünde her Türk vatandaşının Anayasadaki temel hak ve hürriyetlerden eşitlik ve sosyal adalet gereklerince yararlanarak milli kültür, medeniyet ve hukuk düzeni içinde onurlu bir hayat sürdürme ve maddi ve manevi varlığını bu yönde geliştirme hak ve yetkisine doğuştan sahip olduğu belirtilmiş iken, ortalama olarak Emekli Sandığından 900-1000, SSK"dan 600-650 ve Bağ-Kur"dan 350-450 YTL maaş alan hekimlerin çalışmaları önünde engel olacak şekilde düzenleme yapılması sosyal hukuk devleti ilkesi ile bağdaşmamaktadır.

Sosyal hakların herkes için eşit olması ilkesinden hareketle, 65 yaş üzeri hekimlerin çalışmalarına ve iş bulmalarına olanak sağlanmalıdır. Kişi bedenen ve ruhen sağlıklı olduğu, çalışabildiği, üretken olduğu müddetçe çalışabilmelidir. Kişinin hekimlik yapmasına engel bir hastalığının olması durumunda bu kişinin mesleğini uygulamasını engelleyecek mekanizmalar hukuk sisteminde mevcut iken[1] böylesi bir uygulamaya gidilmesinin haklı bir yanı bulunmamaktadır.

3.Sözleşmede yer alan hüküm, yaş ayrımcılığının bir sonucudur. Yaş ayrımcılığına dayalı düzenleme yapılması ise hukuka aykırıdır:

Yaş ayrımcılığı, kişi ya da kişi gruplarının, yaşlarından dolayı toplumsal çevrelerinde ya da o zamana kadarki sosyal pozisyonlarında (rol) sosyal ve ekonomik açıdan mağdur edilmeleridir.[2] Kişilere yaşları nedeniyle önyargılı bakış, bir ayrıma yol açıyorsa buna yaş ayrımcılığı denir.

Sosyal Güvenlik Kurumu Özel Sağlık Kurumundan/Kuruluşundan Sağlık Hizmeti Satın Alma Sözleşmesi"nin 3.1.6 ncı maddesi de, böyle bir ayrımcılıkla, hiçbir nesnel gerekçe olmaksızın, 65 yaş üzeri hekimlerin yeterli hizmet sunamayacakları önyargısı ile konulmuştur. Oysa artık insanların tıp biliminin de gelişmesi ile birlikte daha uzun süreler yaşamakta olduğu ve aynı zamanda daha uzun süre sağlıklı kaldıkları bilinmektedir. Yaşlanma, sadece biyolojik ve psikolojik etkenlerin değil, sosyal, ailesel, ekonomik, dönemsel ve çevreyle ilgili etkenlerin de önemli rol oynadığı çok boyutlu bir durumdur.[3] Dolayısıyla kişiden kişiye farklılık gösterir. Kişinin yeterliliği değişik insanlarda, değişik yaşlarda kaybolur. Herkes için belirli bir yaşta kaybolacağı inancı hatalı bir varsayımdır ve yaş ayrımcılığını doğurur.

Bazı ülkeler yaş ayrımcılığı ile etkin mücadelenin yollarını aramış ve yaptıkları özel ve daha kapsamlı düzenlemelerle yaş ayrımcılığının önüne geçebilmeyi hedeflemişlerdir. Örneğin Amerika Birleşik Devletleri"nde bu çerçevede çıkarılan Age Discrimination in Employment Act of 1967 yaşa bağlı ayrımcılığı yasaklamaktadır. Yine Almanya"da 18.08.2006 tarihinde yürürlüğe giren Allegemeines Gleichbehandlungsgesetz, AGG (Eşit Muamele Yasası), diğer nedenlerin yansıra yaş dolayısıyla yapılan haksızlıklara karşı çalışanları korumayı amaçlamaktadır.

Ülkemiz açısından bakarsak; iç hukukumuzun bir parçası haline gelmiş olan uluslararası sözleşmelerde her türlü ayırımcılık ve bunun içinde yaş ayrımcılığı yasaklanmıştır.

22.05.1967 tarih ve 12602 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Bakanlar Kurulu Kararı ile Onaylanan İş Ve Meslek Bakımından Ayırım Hakkındaki 111 Sayılı ILO Sözleşmesinin 2. maddesi uyarınca; "Bu sözleşmenin yürürlükte bulunduğu üye memleketler, ulusal şartlara ve tatbikata uygun metotlarla; bu sözleşmede ele alınan anlamda her türlü ayırımı ortadan kaldırmak maksadıyla, iş veya meslek edinmede ve edinilen iş veya meslekte tabi olunacak muamelede eşitliği geliştirmeyi hedef tutan millî bir politika tespit ve takip etmeyi taahhüt eder."

Bu maddede sözü edilen ayırımın ne olduğu ise yine 111 Sayılı İLO Sözleşmesinin 1. maddesinde belirtilmiş ve ayrım deyiminin "(a)Irk, renk, cinsiyet, din, siyasal inanç, ulusal veya sosyal menşe bakımından yapılan ve iş veya meslek edinmede veya edinilen iş veya meslekte tabi olunacak muamelede eşitliği yok edici veya bozucu etkisi olan her türlü ayrılık gözetme, ayrı tutma veya üstün tutmayı,

(b) İlgili üye memleketin, varsa, temsilci, işçi ve işveren teşekkülleri ve diğer ilgili makamlarla istişare etmek suretiyle tespit edeceği, meslek veya iş edinmede veya edinilen iş veya meslekte tabi olunacak muamelede eşitliği yok edici veya bozucu etkisi olan bütün diğer ayrılık gözetme, ayrı tutma veya üstün tutmayı" İfade ettiği belirtilmiştir.

19 Haziran1998 tarihli Çalışmaya İlişkin Temel Hak ve İlkeler Deklarasyonu (ILO)"nda da tüm üyelerin, söz konusu Sözleşmeleri onaylamamış olsalar dahi, Teşkilatın üyesi olmalarından kaynaklanan bir yükümlülük altında oldukları ve Sözleşmelerde yer alan temel haklarla ilgili ilkeleri dikkate alacakları, geliştirilmesine ve gerçekleştirilmesine iyi niyetle ve Anayasa hükümleri uyarınca gayret edecekleri belirtilmiş ve iş ve meslekte ayrımcılığın giderilmesi bu yükümlülükler arasında gösterilmiştir.

Buna karşın idare, 65 yaş üzerindeki hekimler yönünde bir yaş ayrımcılığı yapmış, özel sağlık kurum ve kuruluşları ile yapacağı sözleşmeye koyduğu madde ile işverenlerin de istihdam edeceği hekimler yönünden böyle bir ayrımcılık yapmaya ve hukuka aykırı davranmaya zorlamıştır. Hekimlerin iş akdini bu nedenle fesheden ya da bu gerekçeyle işe almayan işverenler yukarıda değindiğimiz hükümlerin yanı sıra İş Yasası"nı da ihlal etmektedirler. Zira 4857 Sayılı İş Kanunu"nun 5. maddesinin 1. fıkrasında; İş ilişkisinde dil, ırk, cinsiyet, siyasal düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep ve benzeri sebeplere dayalı ayırım yapılamayacağı belirtilmiştir.

Anayasamızın 70. maddesinde kamu hizmetine alınmada, görevin gerektirdiği niteliklerden başka hiçbir ayırım gözetilemeyeceği açıkça belirtilmiş iken, özel sağlık kuruluşlarından alınacak hizmette hiçbir nesnel neden olmaksızın bu kuraldan uzaklaşılması hukuka aykırıdır. Görevin gerektirdiği niteliğin ne olduğu belirlenmeksizin ve 65 yaşın üzerindeki hekimlerin bu niteliklerden hangisini taşımadığı ortaya konulmaksızın böyle bir koşul ileri sürülmesi hukuka aykırıdır.

Türk Ceza Kanunu"nda da kişiler arasında ayrımcılık yaparak bir işin yapılmasının engellenmesinin ceza gerektireceği düzenlenmiştir. Türk Ceza Kanunu"nun Ayrımcılık Yasağı başlıklı 122. maddesi uyarınca, "Kişiler arasında dil, ırk, renk, cinsiyet, özürlülük, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım yaparak;

a) Bir taşınır veya taşınmaz malın satılmasını, devrini veya bir hizmetin icrasını veya hizmetten yararlanılmasını engelleyen veya kişinin işe alınmasını veya alınmamasını yukarıda sayılan hallerden birine bağlayan,

b) ...

Kimse hakkında altı aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası verilir."

İptali istenen sözleşme maddesi işverenleri Yasa hükmünü ihlal etmeye itmektedir. Kişileri suç işlemeye itecek şekilde idari bir düzenleme yapılması ise kabul edilemez.

4.Sözleşme hükmü kamu yararına ve hizmetin gereklerine uygun değildir:

Çalışan personelin çeşitli yaş gruplarına dengeli bir şekilde dağılımı deneyim ve inisiyatif eksikliğini gidermeyi sağlar. Hekimlik, edinilen bilginin yanı sıra yılların deneyim birikimi ile değeri artan bir meslektir. Ülkemizde özel sağlık kurum ve kuruluşlarında çok sayıda 65 yaş üzeri hekim hizmet sunmaktadır. Bu hekimlerin istihdam edilmemesi ile birlikte halihazırda sunulan sağlık hizmeti niteliğinden kaybedecek, yaygın bir hizmet de sunulamayacaktır. Bu ise kamu yararına uygun değildir.

Avrupa Sosyal Şartı"nın II: Bölümünün 1. maddesinde; akit tarafların çalışma hakkının etkin bir biçimde kullanılmasını sağlamak için tam istihdamı gerçekleştirmek üzere olabildiğince yüksek ve istikrarlı bir istihdam düzeyine ulaşmayı ve bu düzeyi korumayı başta gelen amaç ve sorumluluklardan biri saymayı ve uygun mesleğe yöneltme, eğitim ve rehabilitasyon hizmetlerini sağlamayı veya geliştirmeyi taahhüt edecekleri hükme bağlanmıştır. 65 yaş üzerindeki hekimleri çalışamaz hale getirecek düzenleme, böyle bir istihdam düzeyine ulaşmaya elverişli bir yöntem olmasa gerektir.

Diğer pek çok ülkede tercih edilen yol bunun tam tersidir. Örneğin Amerika"da hekimler için yaşa bağlı bir engelleme bulunmamaktadır. Tam tersine çalışma, her türlü şekilde desteklenmektedir. Amerika"da 80 yaşın üzerinde pek çok hekim gerek akademik hayatlarında ve gerekse özel girişimci olarak mesleklerini sürdürmektedir. Dünyaca ünlü kalp cerrahı Prof. DeBakey 99 yaşında olarak mesleğini sürdürebilmektedir.[4]

İstanbul Tabip Odası"nın bu konuda yaptığı basın açıklamasında belirtildiği üzere, Hindistan Kerala Eyalet Hükümeti ve Merkezi Hükümet, sağlık hizmetlerinin daha da yaygın ve etkin olabilmesi için hekimlerin emekli olma yaşını yükseltme kararı vermiştir (12.05.2004 The Hindu Gazetesi) Norveç"te emekli hekimler, çalışma yaş sınırı olan 75 yaşını yetersiz bulmakta, yaş sınırının yükseltilmesi yönünde açıklamalar yapmaktadır. (Tidsskr Nor Laegeforen, 1994 Oct.30) İskoç hükümeti gelecekteki hekim sayısının ihtiyacı karşılayamayacak kadar azalmaması için hekim emeklilik yaşının yükseltilmesi ve onları görevi başında tutabilmek için onlara cazip gelebilecek koşulların sağlanmasını planlamaktadır. (www.scotlan.gov.uk/publications/2002)

İdarenin bütünlüğü ilkesi ile birlikte ülkemizde hekim yetersizliğinin Sağlık Bakanlığı"nca gerek zorunlu hizmete ve gerekse yabancı hekim istihdamına gerekçe olarak gösterildiği göz önünde bulundurulduğunda, büyük bir hekim grubunu çalışma hayatının dışına iten bu düzenlemenin Sağlık Bakanlığı"nın bugüne kadarki düzenlemeleri ve uygulamaları ile de çeliştiği görülmektedir.

YÜRÜTMENİN DURDURULMASI İSTEM NEDENLERİ

Yapılan bu düzenlemeye dayalı olarak müvekkilin iş akdi feshedilmiş ve müvekkil işsiz kalmıştır. Aynı zamanda bu düzenleme müvekkilin yeni bir iş bulma olanağını da ortadan kaldırmaktadır. Yukarıda açıkladığımız üzere müvekkilin hukuka aykırı olarak en temel haklarından birisinden, çalışma hakkından yoksun bırakılması, maddi olarak olumsuz sonuçlar doğurduğu gibi müvekkili manevi olarak da olumsuz etkilemiştir. 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu"nun 27. maddesinde sayılan şartların varlığı karşısında, pek çok hekimi olumsuz etkileyen dava konusu düzenleyici işlemin ivedilikle yürütmesinin durdurulmasını istemek gerekmiştir.

HUKUKİ NEDENLER : Anayasa, İYUK ve diğer ilgili mevzuat.

DELİLLER : Ekte sunulan belgeler ve her türlü hukuksal delil.

SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda belirtilen nedenler karşısında, Sosyal Güvenlik Kurumu Özel Sağlık Kurumundan/Kuruluşundan Sağlık Hizmeti Satın Alma Sözleşmesi"nin 3.1.6 maddesinde yer alan "65 yaşını doldurmamış" ibaresinin öncelikle yürütmesinin durdurulmasına ve iptaline, yargılamanın duruşmalı olarak yapılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı idareye yükletilmesine karar verilmesini vekil olarak talep ederim. Saygılarımla, 15.10.2007

Davacı Vekili

Av. L. Verda Ersoy

Eki:

1. Vekaletname örneği

2. Müvekkilin mesleğini icra etmeye yetkili olduğunu gösterir Sağlık Bakanlığı yazısı, müvekkil ile çalıştığı işyeri arasındaki sözleşme, personel çalışma belgesi

3. Fesih bildirimi

4. Sosyal Güvenlik Kurumu Özel Sağlık Kurumundan/ Kuruluşundan Sağlık Hizmeti Satın Alma Sözleşmesi

 



[1] 1219 sayılı Yasa uyarınca Sağlık Bakanlığının teklifi ve Yüksek Onur Kurulu"nun kararıyla, sağlık nedenleriyle mesleğini icra edemeyeceğine karar verilen hekimlerin diplomaları alınır.

[2] Prof. Dr. Bilgin Taneli, Prof. Dr. Suna Taneli, Araş. Gör. Yavuz Taneli (makale)

[3] Dr. Nüket Örnek Büken, Yaşlılık ve Tıp Etiği (makale) Geriatri, 2007, sf.64

[4] Prof. Dr. Bilgin Taneli, Prof. Dr. Suna Taneli, Araş. Gör. Yavuz Taneli (makale)