'Sağlık Ocakları' seçim oyuncağı haline getirilmesin!

"Sağlık Ocakları" seçim oyuncağı haline getirilmesin!

Kuruluşundan bu yana ücretsiz sağlık hizmeti veren sağlık ocaklarına iktidarı döneminde "yazar kasa" sokarak sağlık hizmetini paralı hale getiren AKP, Sağlık ocakları ve diğer birinci basamak sağlık hizmetlerini ücretsiz hale getirdiğini her an kaldırabileceği bir "Genelgeyle"  ilan ederek kendi yaptıklarının ve gerçeklerin üzerini örtmeye çalışıyor.

 

Ülkemizin dört bir yanına dağılmış 6300 sağlık ocağında 40 yılı aşkın bir süredir sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın tüm vatandaşlarımıza ücretsiz sağlık hizmeti sunulmuştur. Siyasilerce bilinçli olarak sahipsiz ve bakımsız bırakılan sağlık ocaklarının bu ücretsiz olma niteliği, her şeye rağmen olabildiğince korunmaya çalışılmıştı. AKP iktidarının "Sağlıkta Dönüşüm" adıyla başlattığı yıkım politikalarının ilk adımlarından biri de bu "ücretsiz" hizmetin" "paralı" hale getirilmesi olmuştur. Sağlık ocaklarına sokulan yazar kasalarla vatandaşlardan 2 YTL alınarak başlayan bu uygulama, kısa sürede %375 zam yapılarak 9,5 YTL ye kadar yükseltilmiştir. Performans, rekabet ve kar anlayışıyla işe girişen AKP'nin sağlıktaki yöneticileri sağlık ocaklarında ücretsiz hasta bakan hekim ve sağlık personelini sorgulamaktan imtina etmemişlerdir.

Sağlık ocaklarında sunulan hizmeti paralı hale getirmekle yetinmeyen AKP iktidarı, başlattığı aile hekimliği uygulaması kapsamında İzmir, Samsun, Eskişehir, Düzce, Bolu, Denizli, Isparta, Gümüşhane, Adıyaman, Edirne ve Elazığ'da 600'den fazla sağlık ocağını kapatarak aile hekimlerine kiralamış, ofislere dönüştürmüştür.

Sağlık ocaklarını ortadan kaldırmaya, birinci basamak sağlık hizmetlerini çökertmeye yönelik uygulamaların son halkası da 15 Haziran 2007 de yayınlanan ve vatandaşların sağlık ocaklarına uğramaksızın doğrudan üniversite hastanelerine başvurabileceklerini ifade eden genelge olmuştur. Aynı genelge ile "sürekli ilaç kullanma raporu" alanların iki yıl boyunca bir hekime başvurmaksızın doğrudan eczaneden ilaç alabilmesi de gündeme getirilerek, birinci basamağın tanı ve tedavi yanında en belirleyici özelliği olan takip hizmeti de işlemez hale getirilmiş, kronik hastaların sağlıkları tasarruf uğruna tehlikeye atılmıştır.

Benzer şekilde AKP tarafından çıkarılan ve bazı maddeleri Anayasa Mahkemesi kararı ile iptal edildiği için 1 Ocak 2008'e ertelenmek zorunda kalınan Genel Sağlık Sigortası'nda da birinci basamak sağlık hizmetleri ücretli bir hale getirilmektedir.

İktidara geldiği günden bu yana sağlık hizmetlerini piyasa koşullarına terk etmek için önünde en büyük engellerden biri olarak gördüğü "sağlık ocaklarını" ortadan kaldırmak için uğraşan AKP iktidarının, seçim öncesi bir taktik anlayışla kendi başlattığı uygulamayı, kaldırmakla övünmesi, indirim öncesi zam yapıp, ardından fiyatları düşüren, basit bir "manifaturacı tüccar" anlayışından ibarettir.

Yıllardır "sağlık hizmetinin ücretsiz olması gerektiğini" belirten ve " Nüfus Cüzdanı Yeter" sloganı ile bu talebini her ortamda dile getiren Türk Tabipleri Birliği'nin sesini duymazdan gelen AKP, ücretsiz bir birinci basamağın temelini oluşturan "224 sayılı sağlık hizmetlerinin sosyalleştirilmesi" kanununu çağ dışı, uygulanamaz ilan etmiştir.

Bugün gelinen nokta da zaman bir kez daha Türk Tabipleri Birliği'ni haklı çıkarmış, toplumumuz için en anlamlı olanın sağlık hizmetinin parasız olması gerekliliği ve uygulanabilirliği bir kez daha ortaya çıkmıştır.

AKP iktidarı ucuz seçim oyunları yapmak yerine birinci basamak sağlık hizmetlerinin ücretsiz olmasının sürekli olacağını garanti etmeli, seçim sonrası iktidar ya da muhalefet partisi olarak bu uygulamayı savunacağını taahhüt etmelidir.

Aile hekimliği uygulaması sürdürülen 11 pilot ilde kapatılan sağlık ocakları yeniden açılmalı ve "paralı sağlık hizmeti" anlamına gelen aile hekimliği uygulamasına derhal son verilmelidir.

Ülkemizde ki 6300 sağlık ocağı sayısı ilk etapta 7800'e çıkarılmalı, gerekli personel ve alt yapı eksiklikleri süratle tamamlanmalı ve halkın ilk başvuru yeri olması sağlanarak basamaklı sağlık hizmeti uygulaması derhal yaşama geçirilmelidir.

GSS uygulamasından vazgeçilerek sadece birinci basamak değil sağlık hizmetleri tümüyle ücretsiz hale getirilmeli, bütçe dengeleri bu anlayışla hesaplanarak genel bütçeden finanse edilen kamucu bir sağlık sistemi öne çıkarılmalıdır.

Türk Tabipleri Birliği bugüne dek olduğu gibi bundan sonra da toplum sağlığını önceleyen yaklaşımını sürdürecek, insan sağlığının "seçim malzemesi" yapılmasına izin vermeyecektir.

TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ
MERKEZ KONSEYİ