Türk Tabipleri Birliği 56. Büyük Kongresi Gerçekleştirildi

Basın Açıklaması

(27.06.2007)

Türk Tabipleri Birliği 56. Büyük Kongresi Gerçekleştirildi

22 TEMMUZ SEÇİMLERİ SAĞLIKTA PİYASACI TAHRİBATIN SONA ERMESİ İÇİN FIRSAT OLMALIDIR!

 

Türk Tabipleri Birliği (TTB) 56. Büyük Kongresi 23-24 Haziran 2007 tarihlerinde Ankara"da gerçekleştirildi.

AKP"nin iktidardaki ömrünü doldurduğu günlerde gerçekleştirilen Kongre"de sağlık alanında 4,5 yıldır yaşanan gelişmeler ayrıntılı olarak değerlendirildi:

1-     AKP Hükümeti, sağlık alanına bütçeden ayrılan payı asgari düzeye indirmiş; sağlığı önemli ölçüde sosyal güvenlik kurumlarının kaynaklarından karşılama yoluna gitmiştir.

2-     AKP Hükümeti, kamu sağlık hizmeti kavramının özünü tahrip etmiştir. Kamu sağlık hizmetini, yatırımları dibe çekerek kamu sağlık kurumlarınca sunulan bir hizmet olmaktan çıkarmıştır. Yerine, kamu dışından satın alınan bir hizmet modeli oturtmuştur.

3-     AKP, bu bağlamda, 1980 sonrası dönemin sağlıkta en verimsiz ve müsrif Hükümeti olmayı başarmıştır(!). Kamu hizmetini dışarıdan satın alma modeli temeline oturtan AKP, toplam sağlık harcamalarının yaklaşık yarısı kadar bir kaynağı, kamudan özele aktarmış; bu yolla bir özel sağlık sektörü patlaması yaratmıştır.

4-     Ülkemizde toplum sağlığının güvencesi olan sağlık ocaklarının yüzlercesi AKP döneminde kapatılmış, yerlerine "aile hekimi muayenehaneleri" açılmıştır.

5-     AKP Hükümeti, sağlık finans alanındaki asıl saldırısını Genel Sağlık Sigortası Yasası ile yapmaya çalışmış; Anayasa Mahkemesi"nin kısmi iptal kararından sonra uygulama 1 Ocak 2008 tarihine ertelenmiştir.

6-     AKP döneminde sağlıkta taşeronlaştırma destek hizmetlerden klinik hizmetlere yaygınlaştırılmış; sağlık çalışanlarına layık görülen çalışma biçimi taşeron firma işçisi veya sözleşmeli kölelik biçimindeki iş güvencesiz çalışma olmuştur.

7-     AKP döneminde, liyakate değil sadakate dayalı partizanca kadrolaşma kamu sağlık kurumlarında işgale dönüşmüştür.

8-     AKP döneminde, Türkiye"nin sağlık ve sosyal güvenlik politikaları IMF ve Dünya Bankası"nın ipoteğine girmiş; AKP"nin Sağlıkta "Dönüşüm" Programı bizzat Dünya Bankası"nın onayına tabi "Saha Koordinatörleri" eliyle yürütülmeye başlanmıştır.

9-     AKP Hükümeti"nin sağlığa müdahalesinin en önemli sonucu bulaşıcı hastalıkların yaygınlaşmasıdır. Suyla bulaşan hastalıklarda ve hayvanlardan insanlara bulaşan zoonotik hastalıklardaki artış özellikle dikkat çekicidir.

10-  15 Haziran 2007 günü yürürlüğe giren Maliye Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumu Tebliğleri, AKP"nin sağlıktaki politikalarının iflasının belgesidir. 4,5 yıl boyunca sağlıkta sevk zinciri kuracağını defalarca beyan eden AKP Hükümeti, bu Tebliğlerle her türlü sevk zorunluluğunu ortadan kaldırmıştır. Tebliğlerin ardından özel sağlık kuruluşlarının gazetelere verdikleri teşekkür ilanları AKP"nin kimlere hizmet ettiğini açık olarak göstermektedir.

Sonuç itibariyle; sağlık hizmetlerinde 12 Eylül 1980"den bu yana gündemde olan piyasa yönelimli müdahaleler AKP"nin 4,5 yıllık iktidar döneminde artarak/hızlanarak devam etmiştir.

Talep Ediyoruz, Taahhüt Ediyoruz

Aynı zamanda 22 Temmuz 2007 genel seçimleri öncesinde gerçekleştirilen TTB 56. Büyük Kongresi"nde sağlık alanıyla ilgili talepler ele alındı:

1-     Sağlık hizmetlerinin birinci basamakta piyasaya açılması ve sözleşmeli istihdam demek olan aile hekimliği uygulaması durdurulmalı; kapatılan sağlık ocakları derhal tekrar faaliyete geçirilmelidir.

2-     Sağlık hizmetine ulaşmayı prim ödeyebilme şartına bağlayan Genel Sağlık Sigortası tamamen yürürlükten kaldırılmalıdır. Herkese eşit, ücretsiz ve nitelikli bir sağlık hizmeti için nüfus cüzdanı yeterli olmalı; bütün sağlık harcamaları genel bütçeden karşılanmalıdır.

3-     Kamudan özele çeşitli yollarla kaynak aktarımına son verilmeli; sağlık için ayrılan bütün kamusal kaynaklar kamu sağlık kurumlarının iyileştirilmesi ve geliştirilmesi için kullanılmalıdır. Başta birinci basamak sağlık kurumları olmak üzere kamu sağlık yatırımları hızla başlatılmalıdır.

4-     Sağlığın olmazsa olmaz ön koşulu barıştır. Şiddet ise, en önde gelen halk sağlığı sorunlarındandır. Ülkemizde ve yaşadığımız coğrafyada şiddetin son bulması, barışın ve demokrasinin hakim olduğu koşulların bir an önce yaratılması sağlanmalıdır.

5-     Sağlık alanında taşeron usulü, sözleşmeli, vb. her türlü iş güvencesiz çalışma sona erdirilmelidir. Bütün sağlık çalışanları grevli-toplu sözleşmeli bir çalışma ortamında tek bir çalışma rejiminde ve tek bir ücretlendirme sistemiyle istihdam edilmelidir.

6-     Asgari ücret açlık sınırının üzerinde (yaklaşık 1.000 YTL) belirlenmeli ve ortalama bir hekimin emekliliğe yansıyan ücret olarak geliri bu asgari ücretin 4 katı olacak şekilde tespit edilmelidir.

7-     Hastaneler başta olmak üzere bütün sağlık kurumlarında demokratik ortam yaratılmalıdır.

8-     Tıp fakülteleri ve alınan öğrenci sayısı arttırılmamalı; sağlıkta istihdam sorunu meslek örgütleri ile tartışılarak akılcı çözümlere ulaştırılmalıdır.

TTB olarak, 22 Temmuz seçimlerine katılan tüm siyasi partileri ve milletvekili adaylarını halkın sağlık hakkını ve bu talepleri benimsemeye davet ediyoruz. Seçimlerde oy kullanacak bütün meslektaşlarımızı ve yurttaşlarımızı da bu taleplere sahip çıkmaya çağırıyoruz.

TTB, seçim sürecinde bu taleplerin takipçisi olacaktır. Seçim sonrasında da bu talepler doğrultusunda hareket edecek bir siyasi iktidarın uygulamalarına üyelerimiz ve örgütsel birikimimizle destek olacağımızı şimdiden taahhüt ediyoruz.

22 Temmuz 2007 seçimleri sağlıkta piyasacı tahribatın sona ermesi için önemli bir fırsat olmalıdır.

Kamuoyuna saygılarımızla duyururuz.

TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ
MERKEZ KONSEYİ