Laikliğin Temel Teminatı Demokrasidir!

Genel KurmayÜlkemiz oldukça sıkıntılı birsüreçten geçmektedir. 11. Cumhurbaşkanlığı seçimi ile birlikte başlayantartışmalar laiklik ekseninde sürmektedir. Bilinmelidir ki laikliğin temelteminatı demokrasidir. Demokrasinin tüm kurum ve kuralları ile birlikteyaşatılamadığı toplumlarda laiklikten söz edilemez. Anayasa'da laik,demokratik, sosyal bir hukuk devleti olarak tanımlanan devletin temelnitelikleri, bu kavramlardan biri askıya alınarak geliştirilemez.

 

 

Basına ve Kamuoyuna

LAİKLİĞİN TEMEL TEMİNATI DEMOKRASİDİR!

Ülkemiz oldukça sıkıntılı birsüreçten geçmektedir. 11. Cumhurbaşkanlığı seçimi ile birlikte başlayantartışmalar laiklik ekseninde sürmektedir. Bilinmelidir ki laikliğin temelteminatı demokrasidir. Demokrasinin tüm kurum ve kuralları ile birlikteyaşatılamadığı toplumlarda laiklikten söz edilemez. Anayasa'da laik,demokratik, sosyal bir hukuk devleti olarak tanımlanan devletin temelnitelikleri, bu kavramlardan biri askıya alınarak geliştirilemez.

27 Nisan 2007 gece yarısı Genelkurmay Başkanlığı'nın internetsitesinde yayımlanan açıklama, sivil siyasal yaşama yönelik "muhtıra"niteliğinde bir müdahaledir. Ülkemiz yakın tarihine bakıldığında; bu türmüdahalelerin neticesinde sosyal haklarda geriye gidiş olduğu, toplumsalbarışın bozulduğu, temel özgürlüklerin ve örgütlenme hakkının zarar gördüğü,laikliğin ise geliştirilmek bir yana, gerilediği görülecektir. Bugün önemli birtehlike haline gelen dinci gericilik, bu tür askeri darbeler sonrasında gelişmekiçin kendisine uygun zeminler bulmaktadır. Dörtbuçuk yıldır iktidarda olan veuygulamaları ile hangi değerleri savunduğu çok iyi bilinen AKP'nin gelişiminde,28 Şubat sürecinin rolünün ne olduğunu herkes bir kez daha düşünmelidir. Sonelli yıllık dönemde defalarca yaşanan bu tablodan ülkemizin bir yararsağlamadığı, aksine zarar gördüğü artık herkes tarafından bilinmektedir.

Nedeni her ne olursa olsun böyle birmüdahaleyi onaylamıyoruz. Çözüm demokrasi dışında aranmamalıdır.

Son günlerde gerçekleştirilen"Cumhuriyet Mitinglerine" katılan vatandaşlarımızın da temel isteminin;laikliğe, demokrasiye, cumhuriyete, hukukun üstünlüğüne, bağımsızlığa duyulanbağlılığın demokratik yollardan ifade edilmesi olduğu kanaatindeyiz. Bu mitinglerekatılan vatandaşlarımız, bir kısım düzenleyicilerinden bağımsız olarak, şeriatkadar askeri darbe de istemediklerini ifade etmektedirler. Ancak bu mitinglerdolayısıyla yaratılan atmosferin, demokrasi dışına kayışlara zeminhazırlamasından endişe ettiğimizi daha önce de kamuoyu ile paylaşmıştık. Buendişelerimizin yersiz çıkmasını isterdik, bilinmelidir ki haklı çıktığımızıgörmek bizi memnun etmemiştir.

TürkTabipleri Birliği olarak, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da ülkemizde vesağlık ortamında, Neoliberal politikalara ve küresel sermayenin dayatmalarınakarşı, emekten, barıştan, laiklikten, demokrasiden ve bağımsızlıktan yanatutumumuzu ve değerlerimizi koruyarak, toplumsal muhalefetin içerisinde aktifolarak yer almayı sürdüreceğiz. Bu yaklaşımla demokratik taleplerin öneçıkarılacağı, emeğin, birlik ve mücadele günü 1 Mayıs'ta diğer sendika vemeslek odaları ile birlikte İstanbul Taksim Meydanı'nda olacağız. 1977 yılının30. yılında geçmiş acıların yaşanmaması için kaybedilenleri anacak, emeğin vemücadelesinin demokrasi, laiklik ve bağımsızlık için yaşamsal önem taşıdığınıbir kez daha dillendireceğiz. Tüm hekimleri 1 Mayıs Salı günü saat 10.00'daDolmabahçe'de buluşmaya çağırıyoruz.

Türk Tabipleri Birliği
Merkez Konseyi