İzmir'de 243 sağlık ocağı kapatılıyor...

Basın Açıklaması
Fotoğraf: Sevim Kahraman
Aile Hekimliği Pilot Uygulaması kapsamına alınanİzmir'de bu hafta sonu toplam 1.087 aile hekimliği birimine yerleştirmeyapılacak. Kısa süre sonra ise yıllardır İzmir halkına hizmet veren 243 sağlıkocağı kapatılarak uygulama başlatılacak. Konuyla iligli basın açıklaması...

27/03/2007

BasınAçıklaması

SAYIN BAŞBAKAN'A ACİLÇAĞRIMIZDIR:
İZMİR'DEKİ 243 SAĞLIK OCAĞININ KAPATILMASIGİRİŞİMİ DERHAL DURDURULMALIDIR!

Aile Hekimliği Pilot Uygulaması kapsamına alınanİzmir'de bu hafta sonu toplam 1.087 aile hekimliği birimine yerleştirmeyapılacak. Kısa süre sonra ise yıllardır İzmir halkına hizmet veren 243 sağlıkocağı kapatılarak uygulama başlatılacak.

Aile hekimliği, ülkemizde dört buçuk yıldıruygulanmaya çalışılan Sağlıkta Dönüşüm Programı'nın bir alt bileşenidir.Hükümet'in bütün resmi politika belgelerinde yer aldığı gibi; bu Program'ınaile hekimliğiyle yakından ilişkili diğer iki bileşeni ise Genel Sağlık Sigortası (GSS) ve sevk zinciri uygulamasıdır.

Bilindiği gibi, Anayasa Mahkemesi'nin kısmi iptalkararından sonra GSS'nin yürürlük tarihi 1 Temmuz 2007'ye ertelenmiştir. Hükümetyetkililerinin geçen hafta yaptığı açıklamalara göre ise GSS ikinci kez vegenel seçimlerden sonrasına ertelenecektir .

Gerçekte, seçimden sonra TBMM'nin nasılşekilleneceği, Hükümet'in hangi parti veya partilerce kurulacağı ve yeniHükümet'in GSS'yi uygulamaya koyup koymayacağı bugünden bilinmemektedir. Budurumda GSS'nin 2008 yılı başında veya sonrasında hayata geçip geçmeyeceği belirsizdir.

Aile hekimliğinin bir diğer "olmazsa olmaz" önkoşulu sağlık kurumlarının birinci, ikinci, üçüncü basamak olaraksınıflandırılması ve bu basamaklar arasında bir sevk zincirinin kurulmasıdır.Sevk zinciri olmaksızın birinci basamak sağlık hizmeti uygulaması dünyanınhiçbir ülkesinde görülmeyen; aklın vemantığın kabul etmeyeceği bir durumdur.

Ancak, aile hekimliğinin 2005 yılı Eylül ayından buyana pilot olarak uygulanmaya başlandığı dokuz ilin hiçbirinde sevk zincirikurulamamıştır. Düzce ilinde bu doğrultuda başlatılan girişimden vatandaşlarınbüyük memnuniyetsizliği karşısında kısa sürede vazgeçilmiştir.

Öte yandan şu ana kadar yapılan pilot uygulamanınhekimlerin, sağlık çalışanlarının ve hastaların memnuniyetini sağlamadığı açıkolarak görülmektedir. Nitekim, Sağlık Bakanlığı uygulamayı hekimlere ve diğersağlık çalışanlarına zorla kabulettirmeye çalışmaktadır. Aile hekimliğini kabul etmeyenler yerinden edilmekte,hekimler tek, tek odalara alınarak kabul etmeyenlerin yerine başka illerdenhekim getirileceği söylemi ile meslektaşlarımız tehdit edilmektedir.

Gerek GSS'nin akibetinin meçhul olması, gereksesevk zincirinin kurulamaması açıkça göstermektedir ki ; sağlık ocaklarının tasfiyesi anlamına gelen aile hekimliğiuygulaması ölü doğmuştur.

Bu hafta sonu İzmir'de yapılacak olan ailehekimliği yerleştirmesinin anlamı da, 243 sağlık ocağının kapatılmasıolacaktır.

İzmir birinci basamaksağlık hizmetleri, yıllardır ihmal edilmişliğine karşın ülkemizdeki eniyilerdendir. Bu yüzden İzmir'liler "sağlıkocağı" adındaki sıcaklıkla eşdeğer olarak bu kurumlarıbenimsemiş ve mahallesindeki, sokağındaki, evinin bitişiğindeki yuvası gibi bilmiştir. Bubenimseyişle, her yıl yaklaşık 9 milyon İzmirli bu sağlık ocaklarından poliklinik hizmeti almakta,bunların yaklaşık 2 milyonuna çeşitli laboratuvartahlilleri yapılmakta, 75 binine küçük cerrahi girişimdebulunulmaktadır. Milyonlarca doz aşıyapılarak bebeklerimiz, çocuklarımızın bulaşıcı hastalıklara yakalanması,ölmesi önlenmektedir. Çocuk felci sağlık ocaklarımızın yürüttüğü kampanyalarsonucu ülkemizden yok edilmiştir ve kızamığın da kökü kazınmak üzeredir. Ayrıcayüz binlerce kadınımıza aileplanlaması hizmeti, gebe, lohusa, bebek ve çocuklarımıza evde koruyucu sağlık hizmetiverilmektedir. Yani sağlık ocaklarımız her zaman İzmirlinin yaşamının içindeolmuş, pratisyen hekim,hemşire, ebe, sağlık memuru, çevre sağlığı teknisyeni, laborant, tıbbisekreter, ayniyat memuru, temizlik elemanı, şoför ve diğer sağlıkçalışanlarından oluşan kocaman ekipleri ile toplum sağlığını korumayı başarmıştır.

Sağlık ocaklarımıza sahip çıkmak için aylardıryürüttüğümüz etkinliklere İzmir halkının yoğun destek ve katılımı bu gerçeğinsomut bir göstergesidir.

Bizler bu konudaki görüşlerimizi ve hekimlerin,sağlık çalışanlarının, hastalarımızın beklentilerini Sağlık Bakanı Sn. RecepAkdağ'a defalarca ilettik ve aile hekimliği uygulamasından vazgeçilmesini talepettik. Ancak, Sn. Sağlık Bakanı'nın Sağlıkta Dönüşüm Programı'nı ve özellikleaile hekimliği uygulamasını kişisel birsiyasi performans kriteri gibi gördüğünü üzülerek gözlemlemekteyiz. İMFheyetinin telkinlerini 13 saat dinleyen Sağlık Bakanlığı, hekimlerin sesinekulak vermemekte, bu duruma itiraz edenleri ise soruşturma açmakla,cezalandırmakla tehdit etmektedir.

Bu nedenle, konuyu Başbakan Sn. Recep TayyipErdoğan'a iletmeye karar verdik.

Böylesine önemli ve acil bir konuyu diyalog yoluylaçözümleyebilme umudumuzu koruyarak Sn. Başbakan'a acil çağrıda bulunuyoruz:

Aile hekimliği gerekçe gösterilerek İzmir'deki 243 sağlıkocağının kapatılması girişimi derhal durdurulmalıdır!

Bu çağrı sadece İzmir'de değil, bütün ülkede görevyapan hekimlerin ortak sesidir ve 29 Mart Perşembe günü de bütün illerdekitabip odaları tarafından tekrarlanacaktır.

Bu iyi niyetli diyalog çabalarımızın sorununçözülmesini sağlamasını bekliyoruz. Eğer bu beklentimiz gerçekleşmezse 31 Mart2007 Cumartesi günü İzmirli meslektaşlarımız, sağlık çalışanları ve İzmirhalkıyla buluşacağız. Keyfiyete dayalı buprojenin ölü doğacağını ve 243 sağlık ocağımızın kapatılamayacağını göstermeküzere saat 08.00'den itibaren yerleştirme işleminin yapıldığı İl Özelİdaresi Balçova Tesisleri Kardelen Salonu'nda olacağız.

Kamuoyuna saygılarımızla duyururuz.

TÜRK TABİPLERİBİRLİĞİ
MERKEZ KONSEYİ