Binlerce hekim 14 Mart'ta 'GöREV'deyiz' dedi

Beyaz MitingTürk Tabipleri Birliği, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Türk Dişhekimleri Birliği (TDB) ve Devrimci Sağlık İş Sendikası'nca, 11 Mart 2007 Pazar günü Ankara'da gerçekleştirilen 'Beyaz Miting'e, yaklaşık 10 bin hekim, diş hekimi ve sağlık çalışanı katıldı. Büyük bir coşku içinde geçen mitingde, hekimler ve sağlık çalışanları 14 Mart'ta "G(ö)REV'deyiz" dediler.

 

TTB'nin 1 Mart tarihinden bu yana yürüttüğü "Beyaz Eylemler" kapsamında yer alan "Beyaz Miting", dün yaklaşık 10 bin hekim, diş hekimi ve sağlık çalışanının katılımıyla, Ankara'da gerçekleştirildi. AKP'nin sağlık politikalarının protesto edildiği mitinge, vatandaşların da ilgisi büyük oldu.

Beyaz Miting için sabah saatlerinde Ankara Garı önünde toplanan sağlık çalışanları, daha sonra mitingin yapılacağı Sıhhiye Meydanı'na doğru yürüyüşe geçtiler. Dev bir "Sağlık Haktır" yazılı pankartın arkasından yürüyen TTB, tabip odaları, tıp öğrencileri kolu (TÖK) TDB, SES ve Dev-Sağlık İş'i, mitinge destek veren Türk Eczacıları Birliği, Ankara Çağdaş Eczacılar Derneği, Eczacı Teknikerleri Derneği, Türk Medikal Radyoteknoloji Derneği, TMMOB, KESK Ankara Şubeler Platformu, Devlet Tiyatrosu çalışanları, Halkevleri ve bazı siyasi partiler ve vatandaşlar izledi.

"Tüccar değil, sağlıkçıyız", "Kadrolaşma sağlığa zararlıdır", "IMF'ye değil, sağlığa bütçe", "G$$ yalanına, özelleştirme talanına, sağlığı sattırmayacağız" yazılı pankart ve dövizlerin taşındığı mitingde, sık sık "AKP sağlığa zararlıdır" sloganları atıldı.

Uzun yürüyüş kortejinin alanı doldurması oldukça zaman aldı. Alana giren her grup konuşmaların yapılacağı kürsüden alkışlarla anons edildi. Beyaz önlükleri, beyaz şapkaları ve taşıdıkları beyaz dövizlerle alanı dolduran binlerce hekim, dişhekimi ve sağlık çalışanı, mitingin adını yansıtır biçimde bembeyaz bir görüntü oluşturdu.

Yürüyüş kortejinin bütünüyle alana yerleşmesinin ardından, mitingi düzenleyen 4 örgütün genel başkanlarının konuşmalarına geçildi. İlk olarak konuşan TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Gençay Gürsoy, mitingin, sağlık hizmetlerini acımasız piyasa kurallarına teslim edenlere, ülkenin, halkının sağlığı üzerinden uluslararası ilaç ve teknoloji tekellerine kaynak aktaranlara karşı seslerini yükseltmek için gerçekleştirildiğini söyledi. Hekim ve sağlık çalışanlarının emeğini ucuzlatmak için dışarıdan hekim ithal etmeye kalkanlara, sağlık ocaklarını kapatanlara, aile hekimliğini sağlığı özelleştirmede araç olarak kullananlara, Genel Sağlık Sigortası (GSS) ile yoksullara ek vergi getirenlere, Denizli, Eskişehir, Edirne, Samsun'da geçici görev adı altında arkadaşlarını aile hekimliğine zorlayanlara, hastaneleri işletme, sağlığı parası olanların alabildiği meta haline dönüştürenlere karşı alanlarda olduklarını kaydeden Gürsoy, bu politikalara karşı mücadele ettiklerini ve bu mücadelenin 14 Mart'ta gerçekleştirilecek "G(ö)REV etkinliği ile de sürdürüleceğini söyledi.

Olumsuzlukların faturası sağlıkçılara

Hükümetin sağlıkta yaşanan bütün olumsuzlukların faturasını hekimlere ve sağlık çalışanlarına çıkartmakta olduğunu belirten Gençay Gürsoy, 4 yılın sonunda buna bir de "hekim yetersizliği" iddialarının eklendiğini kaydetti. Gürsoy, Sağlık Bakanı'nın sürekli olarak AB ülkeleri içinde hekim sayısı açısından Türkiye'nin son sırada olduğunu tekrarladığını anımsatarak, "Bu sıralama içinde İngiltere Türkiye'den sadece iki sıra yukarıdadır. İngiltere'de neden kimse hekim yetersizliğinden söz etmiyor" diye konuştu.

"Hükümet konfüzyon halinde"

Hükümetin "Sağlıkta Dönüşüm Programı"nın sürekli olarak hukuk engelleriyle tökezlediğini ifade eden Gürsoy, son olarak Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in Torba Yasa'ın 5 maddesini veto ettiğini kaydetti. Bu gelişme üzerine Torba Yasadan, "ithal hekim" maddesinin çekildiğini anımsatan Gürsoy, bu konuyla ilgili olarak Sağlık Komisyonu Başkanı'nın ayrı, Sağlık Bakanı'nın ayrı, Başbakan'ın ayrı açıklamalar yaptığına dikkat çekerek, "Hükümet tıbbi ifadeyle konfüzyon halindedir. Ne yapacağını bilmez, kararsız bir durumdadır. Bütün bu gelişmeler Sağlıkta Dönüşüm Programı'nın tüm unsurlarıyla çöktüğünü göstermektedir. Hükümetin bu inattan vazgeçmesi gerekir" diye konuştu.

Mersin'de 400 YTL için yoksul bir ailenin hapse girmesini hatırlatarak bunun sorumlusunun sağlık çalışanları olmadığını ifade eden Gürsoy, aynı zihniyetin hastaneleri, tıp fakültelerini görülmemiş ekonomik çıkmaza soktuğunu, eğitim yapılamadığını, kadro yetersizliğinin büyük boyutlara ulaştığını anlattı. Gürsoy, AKP'nin kadrolaşmasının ve tabip odalarına tahammülsüzlüğün artık saldırganlık boyutuna ulaştığını belirterek, kısa süre önce Ankara'da Sağlık Bakanlığı'na yakınlığı ile bilinen Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde basın açıklaması yapan Ankara Tabip Odası yöneticilerine hastanenin özel güvenlik görevlilerinin saldırmasına tepki gösterdi. Gürsoy, Hatay'da da AKP'li Belediye Başkanı'nın, hekimlerin kullandığı binayı gecekondu gibi buldozerle yıkmasını kınadı.

Gençay Gürsoy, son olarak tüm sağlık çalışanlarının 14 Mart'ta g(ö)revde olacaklarını duyurdu ve tüm vatandaşlardan kendi sağlık hakları için bu eyleme destek vermelerini istedi.

Sağlık hizmetleri ticarileşti

TDB Başkanı Celal Yıldırım, "Sağlık çalışanları olarak sağlık hizmetlerinin piyasalaştırılmasına ve emeklerinin sömürülmesine karşı alanlarda olduklarını" söyledi. Devletin vergisini ödeyen sigortalılara diş sağlığı hizmeti verilmediğini kaydeden Yıldırım, AKP Hükümeti'nin beşinci yılına girdiğini, fakat adaleti sağlayamadığını söyledi.

SES Genel Başkanı Köksal Aydın, bu ülkenin aydınlık geleceği için meydanlara çıktıklarını söyledi. Her geçen gün müşteri haline getirilen 70 milyon için alanda olduklarını kaydeden Aydın, hükümetin, sağlık hizmetlerini ticarete dönüştürmeye çalıştığını kaydetti.

DİSK'e bağlı Dev Sağlık-İş'in Başkanı Doğan Halis de sağlıktaki taşeronlaştırmaya karşı Adana, Mersin, Diyarbakır ve Ankara'dan taşeron işçilerle birlikte alanda olduklarını ifade etti.

Konuşmaların ardından AKP'nin yıkım politikalarına karşı mücadele etmek ve 14 Mart'ta G(ö)REV'de olmak için mitinge bütün katılanların katılımıyla "and" okundu. Miting, Suavi ve Grup Kibele'nin konserleri eşliğinde çekilen halaylarla sona erdi.

 

Beyaz Miting fotoğrafları için tıklayınız...