Tekirdağ F Tipi Cezaevi Ziyareti Raporu

Tekirda F Tipi Aç1klamas1Türk Tabipleri Birliği Heyeti'nce 28 Arlık 2006 tarihinde Tekirdağ F Tipi Cezaevi'ne inceleme ziyaretinde bulunulmuştur. Konuyla ilgili hazırlanan rapor için tıklayınız...

 

 

Türk Tabipleri Birliği Heyeti'nin Tekirdağ F TipiCezaevi Ziyareti Raporu

            28.12.2006günü Tekirdağ F Tipi Cezaevine TTB Başkanı Prof. Dr. Gençay Gürsoy, MerkezKonsey üyesi Dr. Ali Çerkezoğlu, İnsan Hakları Çalışma Grubu'ndan  Doç.Dr.Doğan Şahin, Dr. Zeki Gül ve TMMOB'den Mimar Tores Dinçöz'ün katılımıyla TürkTabipleri Birliği adına bir inceleme ziyareti gerçekleştirdik.

            Buziyaretimizde, gerek Bakanlık, gerekse ilin başsavcılığı ve cezaevi idaresi,ziyaretin amacına uygun olarak gerçekleştirilmesi yönünde gerekli kolaylığıgöstermiş, istenen kişilerle görüşme ve cezaevinin tüm bölümlerini görmeolanağı sağlamıştır.

            Cezaevininfiziksel incelenmesi, işleyişin gözlenmesi, Cezaevi görevlileri, Cezaevi İzlemeKurulu üyeleri ve tutuklu/hükümlülerle doğrudan görüşmelerle tamamladığımızziyaretimiz, kısıtlı bir zaman diliminde yapılması ve görüşülen kişi sayısınınazlığı da dikkate alındığında yetersiz olmakla birlikte, ülkemizde son günlerdeönemli bir tartışma gündemi haline gelen F Tipi Cezaevleri hakkında bazıdeğerlendirmeler yapma olanağı sağlamıştır.

            Bilindiğigibi F Tipi Cezaevleri, daha yapılmadan önce ülkemizde ciddi tartışmalara yolaçmış, birçok ulusal ve uluslararası kuruluş bu konuda değerlendirmeler yapmış,eylemlere, ölümlere sahne olmuştur.

            TTB,F Tipi Cezaevi sorununa, insanların fiziksel ve ruhsal sağlıklarının, insanhaklarının evrensel değerleri çerçevesinde "sağlıklı yaşama" hakkının her şartaltında korunması yönünden yaklaşmıştır. Sağlıklı olmanın "bedenen ve ruhensağlanan iyilik hali" olduğundan hareketle, izolasyonun insan sağlığınıfiziksel ve ruhsal olarak olumsuz etkilediği gerçeğini bilimsel raporlarladuyurmaya çalışmıştır.

            Ziyaretimizde372 kişi kapasiteli olduğu belirtilen Tekirdağ F Tipi Cezaevi'nde, değişik solve sağ görüşlü politik tutuklu ve hükümlünün yanı sıra, organize ağır suçlardanyargılanan değişik "gruplara" mensup toplam 324 tutuklu ve hükümlü bulunduğu tespit edildi.

            Cezaevindetutuklu ve hükümlülerin bir, iki yada üç kişilik hücre/oda'larda tutuldukları,bu mekanların üst ve alt kat olmak üzere iki bölümden oluştuğu, üst katta üçyatağın sığabileceği genişlikte bir alan, alt katta tuvalet ve banyo olarakkullanılan bölüm ile birlikte bir plastik masa ve üç sandalye bulunduğu,tutukluların kendilerinin temin etmesi halinde hücre/odalara televizyon ve minibuzdolabı konulabildiği tespit edildi. Bu hücre/oda'ların açıldığıhavalandırmanın gün batımına kadar açık tutulduğu anlaşıldı.

            Cezaevindebir adet kütüphane ve bir adet kapalı spor salonu dışında, seramik, ağaçoymacılığı vb. mesleki becerilerin geliştirilebileceği 6 adet işlik bulunduğugörüldü. Bir günlük ziyaretimiz süresince kapalı spor salonunun o gün içindehiç kullanılmadığı, kütüphanede, ilk kez çıktıklarını ifade eden ve dışardangelen din bilgisi öğretmeni eşliğinde din dersi yapan 6 kişi bulunduğu, yineseramik, ağaç oymacılığı, hamak yapımı gibi işliklerde 2 ile 5 kişi arasındadeğişen, ortalama 3-4 kişiden oluşan küçük grupların bulunduğu tespit edildi.

            Mevcutinfaz kanunları ve disiplin yönetmeliği'nin titizlikle uyguladığı, bunakarşılık her türlü itiraz hakkının işletildiği ve infaz hakimliği ya da dahaüst mercilere itiraz yolunun açık olduğu ifade edilen mevcut cezaeviuygulamasında, işleyişin kurala uygun olarak yapıldığı vurgulanmış ise de,fiilen yaşanan uygulamanın sonucunda tutuklu ve hükümlülerin çok büyük birçoğunluğunun ortak alanlardan yeteri kadar yararlanamadığı görüldü. Mevcutinfaz ve disiplin uygulamasının yanı sıra  infaz memuru sayısınınyetersizliği ve özellikle adli organize suç gruplarının birbiriylekarşılaşmalarını önleyebilmek için çok titiz gruplamalar yapılarak sosyalalanlara çıkarılmalarına dair gerekçe de eklendiğinde,  sosyal alana çıkmasıklığının ve çıkılınca kalınan sürenin çok fazla azaldığı gözlendi. Kapalıspor salonu, kütüphane ya da diğer tüm sosyal alanların tretmana tabi olduğu,buna tabi olmayan hiçbir sosyalleşme ortamı bırakılmadığı, buna uyan tutuklu vehükümlülerin dahi, gerekçeleri bulunmakla birlikte, fiilen bu hakkı çok sınırlıolarak kullanabildiği saptandı.

            Genişbir politik tutuklu ve hükümlü grubunun F Tipi Cezaevi uygulamasınınbaşlangıcından bu güne kadar "tretmana" tabi olduğu ve fiilenkullandırılmayacağı görüşünden hareketle sosyal alanlara çıkmayı reddettikleri,diğer bir politik grubun ise  prensip olarak çıkmak istemekle birlikte,disiplin cezaları vb. nedenlerle 6 aydır sosyal alanlara çok az yada hiç çıkarılmadığısaptandı. Bu duruma, yani sosyal alana çıkacak kişi sayısının fiilen 1/3oranına düşmesine rağmen, gerek organize grupları birbiriyle karşılaştırmama,gerek işleyişin hantallığı ve memur yetersizliği, gerekse tam olarakanlaşılamayan nedenlerle fiilen sosyal alana çıkma sıklığı ve kalış süresininçok sınırlı olduğu görüldü.

            Sonziyaretimiz, mekansal kapasitesi, temizliği gibi fiziki şartlarda bazıolumluluklar, idarenin (bize yansıyan ve yansıtılan) bazı iyi niyetlitutumlarına karşın, son 6 yıllık işleyişi ile birlikte değerlendirildiğinde;mevcut F Tipi cezaevlerinin gerek mimari yapısı, gerek yasal mevzuatı veişleyişi açısından ne yazık ki izolasyona dayalı, insanın fiziksel ve ruhsalbütünlüğünü örseleyici nitelikte olduğunu göstermiştir.

            Ziyaretimizdeayrı gruplardan politik ve adli 6 tutuklu ve hükümlü ile gerçekleştirdiğimizyüzyüze ayrıntılı görüşmelerin ve işliklerde karşılaştıklarımızla yaptığımızkısa süreli konuşmaların sonucunda, görüşme yapılan tutuklu ve hükümlülerinhemen tamamında sosyal temas yetersizliği yanı sıra, uzun süren sınırlı insanitemas ve ilişkiden kaynaklanan çeşitli fiziksel ve ruhsal rahatsızlıklargözlendi.

            Bugünekadar yapılan bütün bilimsel çalışmalar fiziksel ve ruhsal bütünlüğünkorunabilmesi için "yeterli, uygun, değişken dış uyaranlara" ihtiyaçduyulduğunu göstermiştir. Uzun süren izolasyonun insan sağlığı üzerinde olumsuzsonuçlar doğurduğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır.

            Butespitler ışığında, F Tipi Cezaevlerindeki izolasyon koşullarınıntutuklu/hükümlülerin fiziksel ve ruhsal sağlığı açısından en az zararlı halegetirilebilmesi için, sonuç olarak;

            1-Hangiyöntemle olursa olsun her hükümlü/tutuklunun, tretmana tabi olmaksızın, ortakalanlarda makul sayıda başka insanlarla birlikte, günün makul bir süresinigeçirmesinin sağlanması ve bunun bir hak olarak algılanması gerekir.

            2-Mimarideğişiklik, yapısal eklenti, işleyişe dair düzenleme, yasal mevzuat iyileştirmesiya da bir başka yöntemle yapılacak ve izolasyonu ortadan kaldıracakdüzenlemelerin aciliyet taşıdığı açıktır.

            3-Öncelikle2005 Eylül ayında hükümetimizce imzalanan Birleşmiş Milletler işkenceyi önlemekomitesinin seçmeli protokolünün iç hukuk hükümlerine uyarlanacak şekilde TBMMtarafından onaylanması sağlanmalıdır.

            4-FTipi Cezaevlerindeki uygulamalar konusunda şeffaf bir kamu denetimi içinCezaevi İzleme Kurulu'nda en yakın ilin Baro ve Tabip Odası temsilcilerinin deyer alması uygun olacaktır.

            5-FTipi Cezaevleri ile ilgili olarak acilen Adalet Bakanlığı ve siyasi iradeninilgili bilimsel kurum ve sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin dekatılabileceği, ülkemiz ihtiyaçlarına uygun çözümlerin üretilebileceği birtartışma ve çözüm üretme zemini oluşturması gerekmektedir.