Denizli'de aile hekimliğine vize yok

DenizliAKP Hükümeti’nin, Sağlıkta Dönüşüm Programı kapsamında başlatmaya çalıştığı aile hekimliği uygulaması, pilot illerden Denizli’de büyük darbe yedi. 25 Kasım günü Denizli’de yapılan aile hekimliği yerleştirmeleri Sağlık Bakanlığı açısından başarısızlıkla sonuçlandı. Denizli’deki hekimlerin yüzde 62’si aile hekimliğini reddetti. Kabul edenler ise istifaya başladı.  

 

 

Denizli Tabip Odası Başkanı Dr. Hasan Akşık, aile hekimliği konusunda Denizli’de yaşanan süreci ve 25 Kasım’da neler olduğunu anlattı.

- Sayın Akşık, Denizli’de yaşanan süreci anlatır mısınız?

Sağlıkta Dönüşüm Programına karşı uzun bir süredir TTB ve Tabip Odaları olarak hep birlikte bir savaş veriyoruz. Bu savaşın en şiddetli olduğu bölgeler arasında hiç kuşku yok ki Aile Hekimliğinde pilot bölge seçilen iller başı çekmektedir. Denizli’de de Aile hekimliği pozisyonlarına yerleştirmelerin yapıldığı günler savaşın en şiddetli yaşandığı bir cephe haline gelmiştir. Bu süreçte Denizli’de hekimleri, sağlık çalışanlarını ve kamuoyunu bilgilendirmeye ve aktif olarak karşı mücadeleye katmaya çalıştık. TTB Merkez Konseyi’nin , Eskişehir Bolu ve Düzce’den gelen meslektaşlarımızın, üniversitelerden gelen birçok değerli hocamızın katıldığı paneller ve toplantılarla kitlemizi bilgilendirdik. Defalarca arkadaşlarımızla ve STÖ ile Aile hekimliğini ve Sağlıkta Dönüşümü tartıştık. Denizli’nin 4 sağlık ocağının Nusret Fişek ödülü sahibi olduğunu, koruyucu hekimlik ve birinci basamak sağlık hizmetlerinin son derece gelişmiş olduğunu, bu alandaki katkılarından dolayı bu sene NF Hizmet ödülünün Denizli Bulaşıcı Hast. Şube müdürü Dr. İsmail Sancak’a verildiğini, eğer aile hekimliğine geçilirse Denizli’nin de Düzce gibi kaosa sürükleneceğini ve koruyucu hizmetlerin gerileyeceğini belirttik. 25 demokratik sivil toplum örgütü, meslek odası ve sendika ile Aile Hekimliği Kandırmacasına Hayır Platformu Kurduk ve birçok etkinlik düzenledik. Son günlere gelindiğinde ise aile hekimliğini Denizli’nin ilk gündemi haline soktuk. Hemen her gün TV de ilk haber, gazetelerde manşet ve TV açık oturumlarının katılımcısı olduk.

- Bu arada, atamaların Sağlık Bakanlığı’nca durdurulduğu bir dönemde, İl Sağlık Müdürü ve Müdür Yardımcısı’nın yakınlarının çeşitli yerlere atandığını ortaya çıkardınız. Biraz bundan bahseder misiniz?

İkinci basamaktan birinci basamağa atamalar aile hekimliği yerleştirmeleri nedeniyle Bakanlıkça aylardır durdurulmuşken, bu duyuru sağlık müdürlüğü panosunda asılı iken ve meslektaşlarımızın bu yöndeki başvuruları işleme konmazken, sadece İl Sağlık Müdürü’nün, İl Sağlık Müdür Yardımcısı’nın ve yakın dostları bir ilçe devlet hastanesi başhekiminin ikinci basamaktan Denizli’deki Merkez Sağlık ocaklarına kadro atamaları yapılmış, aile hekimliği atamalarında 400 den fazla meslektaşının önüne geçmiştir. Bunu kamuoyuna açıkladık, atama belgelerini sunarak günlerce yerel ve ulusal medyada bir sağlık skandalı olarak yer almasını sağladık. Ardından İl Sağlık müdürünü TV deki açık oturumlara davet ettik. Katılacağını söylemesine rağmen yayın saati geldiğinde hiçbir açık oturuma katılmadı hepsinden kaçtı. Medya İl Sağlık Müdürüne günlerce NAPOTİST (kendini ve yakınları kayıran) diye hitap etti. 25 STÖ ile birlikte, yapmış olduğu usulsüz atamalar nedeniyle yetkisini kötüye kullandığını, bulunduğu mevkinin itibarını zedelediğini ve bu nedenle istifa etmesi gerektiğini belirten bir basın açıklaması yaptık.

- Peki, sağlık ortamında bunlar yaşanırken, vatandaşların bu sürece bakışı, yaklaşımı nasıl sizce?

Tüm bu süreçte meslektaşlarımızdan, sağlık çalışanlarından ve kamu oyundan son derece olumlu tepkiler aldık. Vatandaşlarımız günlerdir Denizli’de aile hekimliğini istemediklerini, en azından yeterince tartışılmadığını ve ertelenmesini istediklerini belirtmek için çok yoğun bir şekilde 184 SABİM telefonlarını arayarak SABİM’i işlemez hale getirmişlerdir. Bakanlık son derece huzursuz hale gelmiş ve vatandaşı etkileyemediği için İl Sağlık Müdürü Bakan tarafından uyarılmıştır. Tüm Türkiye’de yaygınlaşmasının çok önemli olduğunu düşünüyoruz.

- Gelelim 25 Kasım günü yaşananlara… 25 Kasım günü, Denizli’de gerek Türkiye sağlık ortamı açısından gerekse aile hekimliğinin geleceği açısından çok büyük önem taşıyan olaylar yaşandı. Anlatır mısınız?

Artık Aile hekimliğinin Denizli’de uygulanamayacağı kanıtlanmıştır. 25 Kasım 2006 günü Aile Hekimliği Yerleştirmelerinin yapıldığı EGS Kongre Merkezinin önünde “Tercihimizi Yaptık – Sağlık Ocağı” yazan pankartın altında Aile hekimliğine hayır diyen uzman ve pratisyen hekimler, sağlık çalışanları, STÖ ve Meslek Odaları ve Halkın yanı sıra TTB MK ve çevre tabip odalarından gelen arkadaşlarımızın geniş katılımı ile bir etkinlik düzenlenmiş, Aile hekimliğine hayır diyen arkadaşlarımız yalnız bırakılmamıştır. Aile Hekimliği eğitimi alan ve AH için başvurması istenen 482 hekimden sadece 184 hekim Aile hekimliğini kabul ederken 298 HEKİM AİLE HEKİMLİĞİNİ REDDETMİŞTİR (%62). Periferin tamamına yakını boş kaldığı gibi merkez sağlık ocakları bile boş kalmıştır. Aile hekimliğini reddeden arkadaşlarımızın büyük çoğunluğu bu mesleğe yıllarını vermiş ve çalıştıkları sağlık ocaklarını yoktan var ederek tam bir ekip çalışması anlayışıyla koruyucu hekimlik ve 1. basamak hizmetlerinde Denizli’yi en önde gelen illerden yapmışlardır. Bunlar isteseler merkezdeki herhangi bir sağlık ocağına aile hekimi olarak atanabilecekken en ücra ilçe ve köylere bile geçici görevlerle sürgünü göze alan onurlu meslektaşlarımızdır. Yine aile hekimliğine hayır diyen meslektaşlarımızın bir bölümü de mesleğe yeni başlayan ve düşük hizmet puanına sahip olan hekimler olmalarına rağmen merkezdeki boş kadrolara atanma fırsatını yakalamışken aile hekimliğini reddetme onurunu göstermişlerdir. Aile hekimliğini seçen arkadaşlarımızın büyük çoğunluğunun bu tercihlerinin içlerine sinmediğini, bundan son derece rahatsız olduklarını, kalplerinin ve akıllarının bizim yanımızda kaldığını aile hekimliğini kabul ettikleri salondan çıkarkenki ruh hallerine bakarak çok iyi anlıyor ve yakında aramıza döneceklerini biliyoruz. Nitekim daha ilk günden itibaren aile hekimliğinden istifalar başlamış ve hızla artacaktır.

- Bütün bunlar karşısında İl Sağlık Müdürlüğü’nün tavrı ne oldu?

Tüm bunlar yaşanırken Başta İl Sağlık Müdürü olmak üzere İl Sağlık Müdür Yardımcıları ve Şube müdürlerinin tamamına yakını Aile Hekimliğini seçerek makamlarını tamamen boşaltmışlar ve önümüzdeki dönemde getirmek istedikleri sistemin sorumluluğunu almaktan kaçmışlardır.

- Süreçte, İl Sağlık Müdürlüğü açısından bir takım hukuksuzluklar da dikkat çekiyor. Bunlar için neler yapmayı düşünüyorsunuz?

Aile hekimliği yerleştirmeleri sırasında başta atamalar ve puanlar olmak üzere bir çok hukuksuzluk yapılmış olup bunlarla ilgili Denizli Tabip Odası tarafından yerleştirmelerin iptaline yönelik davalar açılmıştır. Yürütmeyi durdurma kararı kısa sürede çıkacak ve aile hekimliği uygulanamayacaktır. Geçici görev uygulamalarına karşı da hukuksal süreç devreye sokulacaktır.

- Sayın Akşık, son olarak eklemek istedikleriniz var mı?

Mesleğine, geleceğine ve halkın sağlık hakkına sahip çıkarak aile hekimliğine hayır diyen ve sağlıkta dönüşüme karşı kararlı mücadelelerini sürdüren Denizli’deki hekimler adına Aile Hekimliğini kabul etmediğimizi bir kez daha tekrarlıyor soluğunuzu yanımızda hissetmek istiyoruz.

 

 

Denizli