Bazı İlaçlar Liste Dışına, Markete!

08.09.2006

Bazı İlaçlar Liste Dışına, Markete!

 

                Maliye Bakanlığı’nın Geri Ödeme Komisyonu’nun 30.06.2006 tarihli toplantısına dayandırarak bazı ilaçları geri ödeme kapsamı dışına çıkarması TTB İlaç Danışma Kurulu tarafından değerlendirilmiştir. Bilindiği üzere Maliye Bakanlığı daha önce de yayınladığı Bütçe Uygulama Talimatnameleri ile bazı ilaçların reçete edilmelerine yönelik kısıtlayıcı düzenlemelerde bulunuyordu. Ancak bir grup ilacın geri ödeme kapsamı dışına çıkarılması uygulaması bir ilk oluyor. İlaç gibi tedavinin önemli bileşenlerinden olan bir konuda Sağlık Bakanlığı’nın değil de Maliye Bakanlığı’nın bir düzenlemede bulunmuş olması konuyu ayrıca ilginç kılıyor.

 

                Genel olarak geri ödeme kapsamı dışına çıkarılan ilaçların listesine bakıldığında, alınan kararlar ve gerekçeleri hakkında tutarlı bir yaklaşımın olmadığı; böylesi bir uygulamanın dayanması gereken maliyet-etkililik analizi konusunda ciddi eksiklikler olduğu görülmektedir. Uygulamanın temelinde tasarruf amacının yattığı anlaşılmaktadır. Örneğin grip tedavisinde kullanılan bazı ilaçların efervesan formlarının liste dışı tutulurken başka farmasötik formları listede tutulmuşlardır. Yine Komisyon kararında geçen “terapötik dozda olmayan çinko içerikli ilaçlar” ifadesi ruhsatlandırma işlemlerini tartışmaya açmaktadır. Terapötik olmayan bir şey ilaç olabilir mi?, ruhsat alabilir mi? sorularını akla getirmektedir.

 

                Geri ödeme kapsamı dışına çıkarılan ilaçların reçete edilmelerine yönelik herhangi bir sınırlama getirilmemiştir, yani bu ilaçlar halen piyasada bulunmaktadır. Bu durum OTC (Over The Counter)- “tezgah üstünde satılan reçetesiz ilaç” konusunun yeniden gündeme getirileceğini düşündürmektedir. OTC ile beklenen, kamunun ilaç tüketimini azaltırmış gibi görünürken reklam desteği ile ilaç pastasının büyütülmesidir. Beklenen tasarruf bu tür zorlama ve bilimsel dayanağı eksik kısıntılarla sağlanamaz. Aksine sosyal güvenlik kurumlarınınki azalsa da, genel olarak ülkenin ilaç harcamaları artar. Ayrıca İlaçların kullanımı sonucu ilaçlara ait bazı olumsuz etkilerin artması ile tedavi maliyetlerine bu olumsuzlukların giderilmesi için yapılacak çok daha pahalı harcamalar eklenir. OTC ile ilaç gibi sağlığa ait bir ürünün eczane dışında kontrolsüzce market benzeri yerlerde kontrolsüzce satılmasının önünü açmak, sağlık hizmetlerini metalaştırmak anlamına gelmektedir.

 

                Sağlık harcamalarından tasarrufa gidilmesi amacıyla gerekli düzenlemelerin yapılmakta olduğu IMF ile yapılan 19. Stand-by 3. ve 4. gözden geçirme raporları çerçevesinde 7 Temmuz 2006 tarihinde Hükümetin sunduğu “Niyet Mektubu”nda yer almaktadır. Bu durum Maliye Bakanlığı’nın pozitif ilaç listesi hazırlanması çabasını bilimsel, nesnel temeller üzerine kurmadığını göstermektedir. Amaç SSK’lıların ve Yeşil Kart’lıların serbest eczanelerden ilaç alımının önünün

 

açılması ile artan ilaç harcamalarının maliyetini vatandaşın sırtına yüklenmesidir. Oysa genel olarak ilaç maliyetleri azaltılmak istense akılcı ilaç kullanımını özendirici tedbirler alınır ve kamu eczacılığı tasfiye edilmek yerine güçlendirilirdi.

 

                İlaçların geri ödeme kapsamı dışına çıkarılması 2007 başından itibaren başlatılması düşünülen “Genel Sağlık Sigortası” uygulaması ile de yakından ilgilidir. Böylece GSS’de geçen “Temel Teminat Paketi”nin içeriğinden bazı ilaçlar şimdiden çıkarılmaya başlanmıştır. Bu tür uygulamaların genişleyerek sürdürülmek isteneceğini beklemek gerekir. Bu durumda vergisini ve sosyal güvenlik primini ödüyor olmak dahi sağlık hizmetlerinden yeterince faydalanmaya yetmeyecek, vatandaşlar ya ilave cepten harcama yapmak zorunda bırakılacaklardır ya da tamamlayıcı özel sigorta yaptırmak.

 

                Bu tür düzenlemeler yapılırken mutlaka şeffaf olunmalıdır. Geri Ödeme Komisyonu’nun hangi bilimsel kuruldan görüş aldığı, uyguladığı kurallar mutlaka açıklanmalıdır. Kararların gerekçeleri mutlaka belirtilmelidir. Komisyon özellikle “etkisiz” olarak kabul ettiği ilaçlar için hangi bilimsel kanıtları kullandığını mutlaka referans olarak göstermelidir. Yoksa kararları hep tartışmalı olur. Ayrıca bu tür uygulamalarda IMF gibi finans kurumlarının istemleri değil, Türk Tabipleri Birliği, Türk Eczacıları Birliği, üniversitelerin ve uzmanlık derneklerinin görüşleri dikkate alınmalıdır.  

 

TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ
MERKEZ KONSEYİ