'Yabancı sermaye' için 'yabancı hekim'...

ImageTürk Tabipleri Birliği, Sağlık Bakanlığı'nca hazırlanan ve "yabancı hekim" konusunun da düzenlendiği "1219 Sayılı Kanun, 3153 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu ve 2368 Sayılı Sağlık Personelinin Tazminat ve Çalışma Esaslarına Dair Kanun'a ilişkin hukuki tespitlerini açıkladı.
Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan tasarı taslağında, 1219 Sayılı Kanun, 3153 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu ve 2368 Sayılı Sağlık Personelinin Tazminat ve Çalışma Esaslarına Dair Kanun da öngörülen değişikliklere ilişkin görüşlerimiz

 
Bu taslakta yer alan değişiklikler konularına göre gruplandırılarak ilgili başlıklar altında değerlendirilecektir.

 
I-  Türkiye de hekimlik yapmak için vatandaşlık koşulunun kaldırılmasına ilişkin değişiklik taslağı:
Taslağın 5. maddesi ile 1219 sayılı yasanın 1. maddesindeki  ve Türk bulunmak  ibaresinin çıkartılması düşünülmektedir. Bu durumda madde  Türkiye Cumhuriyeti dâhilinde tababet icra ve her hangi surette olursa olsun hasta tedavi edebilmek için Türkiye Darülfünunu Tıp Fakültesinden diploma sahibi olmak şarttır.   a dönüşecektir.
Taslağın 7. maddesi ile 1219 sayılı yasanın 4. maddesinin birinci cümlesindeki  izinli Türk hekimlerinin  ibaresinin  mezun hekimlerin  olarak değiştirilmesi düşünülmektedir. Bu durumda madde   (Değişik: 2764 - 7.6.1935) Yabancı memleketlerin tıp fakültelerinden izinli mezun hekimlerin Türkiye'de hekimlik edebilmeleri için Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığından ve Üniversite Tıp Fakültesi Profesörler Meclisinden seçilmiş bir jüri heyeti tarafından hüviyetlerine bakıldıktan sonra diplomalarının Türkiye Tıp Fakültesi ders programının ve öğrenim süresinin aynı veya benzeri bir fakülteden bütün sınaç devreleri geçirilerek alınıp alınmamış olduğu araştırılır. Bu şartlarda alınmış olduğu anlaşılan diplomalar kabul edilip Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığınca onaylanarak kütüğe geçirilir ve iyelerinin sanat yapmalarına izin verilir. Bu şartlara uygun olarak alınmamış diplomaların iyeleri Tıp Fakültesi Profesörleri Meclisince seçilmiş bir jüri heyeti karşısında Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığından gönderilecek bir işyar da bulunduğu halde teori ve pratikten bir sınaç geçirilir. Bu sınacın şekli Sağlık ve Sosyal Yardım ve Kültür Bakanlıkları tarafından beraberce kararlaştırılır. Ancak Türkiye Tıb Fakültesi öğretim süresine ve ders programlarına göre okumamış olanlar eksiklerini tamamlamak üzere Tıb Fakültesinde okuduktan ve staj gördükten sonra sınaca girerler. Sınacları başaranların sanat yapmalarına usulüne göre izin verilir.  e dönüşecektir.

 
Bu değişikliğin gerekçesi olarak ise   Avrupa Birliğine tam üyelik sürecinde, kişi ve hizmetlerin serbest dolaşımı  önündeki engellerin kaldırılması amacına uygun olarak, Türkiye de tababet icra edebilmek için Türk olmak şartının kaldırılması gerektiği  ileri sürülmektedir.

Oysa bu gerekçe doğru değildir. Çünkü; Avrupa Birliği Genel Sekreterliği tarafından,  2004 Ocak ayından itibaren, içinde hekimlerin de olduğu otomatik tanımaya tabi olan 7 mesleğin temsilcilerinin de katılımıyla, Avrupa Birliği üyeliğine hazırlık için  MESLEKİ YETERLİKLERİN DÜZENLENMESİ VE TANINMASI HAKKINDA KANUN TASARISI TASLAĞI  çalışmaları başlatılmış ve sürdürülmüştür. Bu kanun tasarı taslağı toplam 63 maddeden oluşmakta olup, bu çalışmalara Sağlık Bakanlığı Temsilcileri de katılmıştır. Bu tasarı taslağı Avrupa Birliği Parlamentosunun 11 Mayıs 2005 tarihinde kabul ettiği direktifin taslak halindeki metni çevrilerek oluşturulmuştur. Bu toplantıların sonuncusu 17.05.2005 tarihinde yapılmıştır. Bu toplantıda Avrupa Birliğine üye olan ülkelerin adaylık süreçlerini incelediklerini, tam üyelikten önce mesleklerin icrasında vatandaşlık koşulunun bu ülkelerde de sorun olduğunu, yasalarından mesleklerin icrası için aranan vatandaşlık koşulunun tam üyelik ile birlikte kaldırıldığı, Türkiye açısından da böyle bir düzenleme yapılabileceğini belirtilmiştir.

63. maddelik taslakta; Avrupa Birliği üyesi bir ülkenin vatandaşının Ülkemizde çalışması için hangi eğitimi alması, bu eğitim sonucu hangi belgelerin aranacağı, bu belgelerin Türkiye deki yetkili otoriteler tarafından nasıl incelemeden geçirileceği, bu kişinin ülkemizde meslekle ilgili nasıl bir yükümlülüğe sahip olacağı, olası hatalı meslek uygulamalarında zararın nasıl karşılanacağı, yine bu kişilerin Türkçeyi mesleklerini icra edebilecek düzeyde, anlama, konuşma, yazma bilgisine sahip olduklarının resmi bir sınavla ölçüldüğüne ilişkin belge sahibi olmaları gerektiği gibi ayrıntılı kurallar yer almaktadır.  

Avrupa Birliğine üyelik için, 1219 sayılı Yasada taslakta olduğu gibi tek taraflı bir biçimde yabancı bütün hekimlerin ülkemizde hekimlik yapmasına ilişkin bir düzenleme gerekli değildir. Aksine bu konuda eğitimden yeterliliğe, mesleki denetim ve gelişimden dil bilgisine kadar bütün süreçleri içine alan, karşılıklılık esasını içeren detaylı bir düzenleme gerekmekte ve vatandaşlık koşulunun da tüm Avrupa ülkelerinde olduğu gibi ancak tam üyelikle birlikte kaldırılması gerekmektedir.

Geçmişte de, Sağlık Bakanlığının 19.11.1998 tarihinde yazdığı yazılarda yer aldığı üzere yabancı sermayeyi teşvik kapsamında yabancı hekimler ülkemizde çalıştırılmak istenmiştir. O tarihte Sağlık Bakanlığı yürürlükteki yasaların buna izin vermediğine ilişkin görüş bildirmiştir. Aslında bugünde bu düzenlemenin altında yabancı sermaye isteği yatmaktadır. Avrupa Birliği için ihtiyaç duyulan düzenleme bu değildir.

Dünya Sağlık Örgütü,  2005 yılında yayımladığı  Avrupa Bölgesinde hekimlerle ilgili düzenleme ve uygulamaları derlediği iki bölümden oluşan raporunda;

Avrupa bölgesindeki her ülkenin, yabancı hekimlerin ülkede meslek icrasını özel olarak düzenlediği, temel eğitim ve uzmanlık eğitimine ilişkin kriterleri koyduğu ve bunların varlığını aradığı, belgeleri yeterli görmeyerek sınav yönteminin benimsendiği, mesleki gelişimin izlendiği, ülke dilinin mesleği uygulamaya olanak verecekte gelişmişlikte olmasının üzerinde önemle durulduğu, yabancı hekimlere çalışma izninin verilmesi aşamasında tabip odalarına önemli yetkilerin verildiği, yabancı hekimlerin çalışmaya başlamadan önce mesleki belgelerini meslek odasına verilmelerine ve mesleki yaptırımlar açısından ülke meslek örgütünün yetkili kılınmasına ilişkin kuralların olduğu görülmektedir.

Yapılan değişiklik ise; ülkemizde hekim olarak çalışmak için aranılan vatandaşlık koşulunu kaldırmaktadır. Bunun dışında Avrupa ülkelerinde ve dünyanın başka ülkelerinde halkın sağlığı ve meslek sahibi insanların haklarının korunması için öngörülen hiçbir düzenlemeye yer vermemektedir. Gelenlerin mesleki denetimi için meslek örgütüne tek bir yetki dahi verilmesi düşünülmemektedir. Üstelik bu uygulama tek taraflıdır. Biz henüz Avrupa Birliğine üye olarak giremediğimiz için bizim hekimlerimiz de serbest dolaşım hakkına sahip olamamakta, ancak  bu düzenleme ile bize sadece Avrupa ülkelerinin değil dünyanın bütün ülkelerinin hekimleri girebilmektedir.

          

II-1219 Sayıl