'HALKA İHANET EDEN KİM?'

20.01.2006

BASIN AÇIKLAMASI

"HALKA İHANET EDEN KİM?"


ImageÖzel sağlık alanında tıbbi hizmetlerin asgari ücretini belirleme hakkı Türk Tabipleri Birliği nden alınıyor.

Asgari ücret Maliye Bakanlığı tarafından saptanan Bütçe Uygulama Talimatı ile belirlenecek.

6023 sayılı Türk Tabipleri Birliği Yasası nda yapılması düşünülen değişiklikler arasında şimdiye kadar TTB-Tabip Odaları tarafından belirlenen asgari ücretin Bütçe Uygulama Talimatı ndaki düzeyi aşamayacağı koşulu getiriliyor.

Bu yasa tasarısının tartışıldığı komisyon toplantısında Sağlık Bakanı Prof.Dr.Recep Akdağ, TTB Asgari Ücret Tarifesi (AÜT) ile halka ihanet edildiği; olması gerekenden daha yüksek ücretle sağlık hizmeti alındığını söyledi. Sadece kamu sağlık kurumlarında uygulanmak üzere düzenlenen Bütçe Uygulama Talimatındaki (BUT) fiyatlar ile özel sağlık kuruluşlarından hizmet alınabildiğini, halka ihanet olduğunu dile getiriyor.

Gerçekten öyle mi?

Şu anda sağlık hizmetlerini ücretlendiren iki tarifeyi karşılaştıralım;

TTB nin Asgari Ücret Tarifesi ile sadece özel sağlık alanındaki tıbbi hizmetlerin ücreti belirlenmekte; Bütçe Uygulama Talimatı ile kamu sağlık kurumlarındaki hizmetlerin tutarı saptanmaktadır.

AÜT, esas olarak hekim emeğinin bedelini saptamayı hedeflemektedir. Ancak şu anda fiilen önerilen asgari ücret tıbbi hizmetin fiyatıdır. Bu ederin belli bir oranı hekim emeğinin karşılığıdır. Önceleri yoğun teknoloji kullanımı yokken ve büyük işletmeler yerine salt hekime ait muayenehane ve kurumlarda hizmet verilirken; AÜT deki fiyatlar büyük oranda hekim emeğinin karşılığıydı. Oysa şimdilerde özel sağlık alanında sağlık hizmeti büyük işletmelerde verilmekte ve tıbbi uygulamaların büyük bir kısmında teknolojinin payı giderek artmaktadır.

AÜT, ya cepten ödemelerde ya da Özel Sağlık Sigortalarının, banka v.s. kurumların ödemelerinde kullanılmaktadır.

Diğer serbest mesleklerde olduğu gibi hekimlik uygulamalarında da asgari ücreti devletten/hükümetten bağımsız olarak meslek örgütü olan tabip odaları / TTB belirlemektedir.

TTB, tıbbi uygulamanın asgari ücretini belirlerken dikkate aldığı temel konu, hizmetin niteliğini bozmayacak şekilde hekim emeğinin karşılığı olabilecek en az miktarı saptamaktadır. Doğaldır ki, öncelikle uzmanlık derneklerinin ve hizmeti üreten hekimlerin en geniş biçimde görüşü alınarak olabilecek en makul ücret saptanmaya çalışılmaktadır.

Bu ederin altında alınacak ücretlerle hizmetin niteliğinin bozulabileceği kaygısı önemlidir. Bu fiyat, sağlık işletmesinin diğer giderlerini de kapsamaktadır. Özellikle büyük sermayenin egemen olduğu kurumlarda, bu ücretten hekimin aldığı pay giderek azalmaktadır. Örneğin on yıl öncesine kadar 100 birim ücretin 60 ı hekim payı olarak ödenirken, şimdilerde bu oran 25-20 ye kadar inmektedir. Sağlık kurumları arasında artan rekabet asgari ücret tarifesinin uygulanmasını güçleştirmiş, sağlık hizmetinden alınan ücretler azaldıkça da hekimin aldığı gelir azalmıştır.

Bütçe uygulama talimatı (BUT); döner sermaye işletmesi olan kamu sağlık kurumlarında uygulanmak üzere Maliye Bakanlığı tarafından önerilen sağlık hizmetleri ücretlendirme tarifesidir. Esas olarak bu kurumlardan hizmet alan devlet memuru ve Emekli Sandığı, Bağ-Kur mensuplarının kurumlarının ödeyeceği ücretleri belirlenmekteydi. Bu ücretler içinde hekimin emeği gözetilmezdi. Çünkü kamu kurumlarında hekimlerin ücreti maaş olarak ödemek üzere genel bütçeden karşılamaktaydı. Dolayısıyla bu tarife devletin kurumları arasındaki ödemeyi belirlemek için Maliye Bakanlığı nın yaptığı bir düzenlemeydi.

Sağlıkta Dönüşüm Programı ile kamu kurumu çalışanları ve Emekli Sandığı mensuplarının özel sağlık kuruluşlarından hizmet almaları sağlanınca, tarife bu kuruluşlarda da kullanılmaya başlandı.

Hekim emeğinin karşılığı olan ücretin önemli bir bileşen olduğu özel sağlık kuruluşlarında bu amaçla hazırlanmamış bu tarifenin kullanılması hekim emeği sömürüsüne yol açmıştır. Özel sağlık işletmeleri öncelikle işletmenin ihtiyaçları ve karını düşünerek zaten düşük olan bu ücretlerde hekimin payını daha da azaltma yoluna gittiler. Emekli ve memurdan fark almaya başladılar. Sağlık Bakanı nın iddia ettiği gibi bir çok özel sağlık kurumunda sadece BUT daki fiyatlar uygulanmadı. Devlet bu tarifedeki rakamlar üzerinden özel kuruluşlara ödeme yaptı. Ancak bu kuruluşlarda vatandaştan değişen oranlarda fark almaya başladılar. Sağlık Bakanı nın  biz hizmetin ucuza alınmasını sağlıyoruz  iddiası desteksizdir.

Sadece BUT u uygulayan özel kurumlar ise hekimin alacağı ücretten indirim yaparak ayakta durmakta; sağlık hizmetinin niteliğinden ödün vererek sürümden kazanmayı hedeflemektedir.

Sağlık Bakanı, sağlık hizmetinin niteliğini ve hekim emeğinin değerini gözeterek özenle hazırlanmış TTB AÜT sini Maliye Bakanlığı nın sadece kamu sağlık kurumlarında uygulamak üzere hazırlanmış BUT düzeyine getirerek; hekim emeği sömürüsüne yol açmaktadır. Sağlık hizmetinin niteliğinin düşebileceğini göz ardı etmektedir. Bu yaklaşımın vatandaşın sağlık hakkını düşünmekle hiçbir ilgisi yoktur.

TTB tüm yurttaşlara nitelikli sağlık hizmetinin eşit ve ücretsiz olarak kamu sağlık kurumlarında verilmesini ve genel bütçeden finanse edilmesini, hekim emeğinin karşılığının da piyasanın acımasız koşullarına bırakılmamasını istemektedir. Kısaca, halkın sağlık hakkı doğrultusunda  Ücretsiz Sağlık Hizmeti İçin Nüfus Cüzdanı Yeterlidir  demektedir.

Özel sağlık alanında sermayenin yoğunlaşması kaygıyla izlenmektedir. Yoğun teknoloji kullanımı ve karmaşık hale gelen işletme yapısı hekim bağımsızlığını tehdit etmektedir. Bu alanda da ciddi hekim emeği sömürüsü söz konusudur.

TTB AÜT ile bu alandaki hekim emeği sömürüsüne bir nebze de olsa dur demeyi amaçlamaktadır. Nitelikli sağlık hizmeti üretimi için, hekimin nitelikli emeğinin karşılığı gözetilerek belirlenen tarifenin uygulanmasını istemektedir.

Bu fiyatların belirleme yetkisinin bağımsız meslek örgütünden alınıp, hükümete verilmesi mesleğin bağımsızlığına darbe indirecektir. Ayrıca da ülkemizi ucuz emek cennetine dönüştürme çabaları içerisine hekim emeği de eklenmektedir.

Halkın sağlık sorunu kamu sağlık kurumlarını özelleştirerek, özel sağlık kurumlarını sermayenin insafına terk ederek çözülemez. Bu durum yoksul halkın sağlık hizmetine ulaşmasını zorlaştırırken hekim emeği sömürüsüne neden olacak, mesleki bağımsızlığı zedeleyecektir. Bütünüyle ücretsiz olması gereken sağlık hizmetlerinin  Sağlıkta Dönüşüm Programı  ile birlikte;

-Birinci basamakta sağlık ocaklarına yazar kasa yerleştiren,

-Hastaneleri sağlık işletmelerine dönüştüren,

-Sağlık Bakanlığı na bağlı tüm sağlık kuruluşlarının (hastanelerin, sağlık ocaklarının, vb.)