Dr. Banu Yeğen*, Dr. Ayten Egemen**
* Uzm; Ege Üniv.Tıp Fak. Çocuk
Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı
* Prof.; Ege Üniv. Tıp Fak. Çocuk
Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Sosyal Pediatri Bilim Dalı Başk.
Anne karnında büyüyen bebek için annenin vücudunda temas, güvenlik
ve sıcaklığın temelidir. Doğum sonrasında ise anne ile yakın olma ve ona
tensel temas dış dünya ile iletişim kurmanın ilk örneğidir.
Yüzyıllardır, özellikle Asya uygarlıklarında uygulana gelen bir
bakım sanatı olan masajın, tedavi amaçlı kullanımına Mısırlılar’ın
en eski tıbbi dökümanı olan Eber Papirüsleri’nde rastlanmaktadır. Eski
Yunan ve Roma’da çok popüler olan masaj, kasları güçlendirmek ve yaraların
iyileşmesini hızlandırmak amacıyla kullanılmıştır. Çok farklı kültürlerde,
bebeklerin ilk aylarından başlayarak gelişim süreçlerinde karşılaşılan
sindirim bozuklukları, infantil kolik, uyku düzensizlikleri gibi sorunlarında,
yoğun tensel temas ve masaj, etkin bir tedavi yöntemi olarak bilinip halk
arasında yaygın olarak kullanılmaktadır.
1881 yılında Berlin Üniversitesi’nde, başlarına masaj uygulanan
kurbağaların daha aktif ve kuvvetli olduğu ortaya konmuştur. 1940’lı yıllarda
bebeklerin sıkça kucaklanmasının solunumu ve dolaşımı uyardığı, zayıf ve
düzensiz solunumun düzelmesine katkıda bulunduğu yönündeki bildiriler bu
yöndeki araştırmalara itici kuvvet oluşturmuştur. Bilim adamları, tensel
temas ve masajın büyüme ve gelişme, kronik hastalıkların nedene yönelik
ve palyatif tedavisi, insanlar ve hayvanlar arasındaki iletişim düzenlenmesi
üzerindeki biyolojik rolüne odaklanmışlardır.
Prematüre ve düşük doğum ağırlıklı bebeklerin %90’ından fazlası
gelişmekte olan ülkelerde doğmakta olup, bu bebekler büyüme sürecinde yüksek
düzeyde bakım ve özen gerektirmektedirler. Son yıllarda maddi yük getirmeyen
ve uygulaması kolay bir yöntem olarak, bebeklerde masajın tedavi amaçlı
kullanımı üzerine araştırmalar ortaya konmuştur. Ancak bunlar daha çok
yaşamsal risk taşıyan hastalıkları nedeniyle hastaneye yatırılmış bebekler
üzerinde yapılmıştır. Prematüre ve düşük doğum ağırlıklı bebeklerde hastanede
uygulanan masaj tedavisi ile kilo alımlarının hızlandığı, gelişimlerin
daha hızlı ve dengeli olduğu, daha uzun süre uyanık kaldıkları, daha atik
oldukları kontrollü çalışmalarla gösterilmiştir. Ayrıca hastanede kalış
süresi altı gün kısalmıştır. 8-12 ay sonra yapılan gözlemlerde, hastaneden
ayrılınca masajın sürdürülmemesine karşın masaj grubunun hala kontrol grubuna
göre daha iyi gelişme gösterdiği saptanmıştır. 1988 sonrasında yapılan
farklı çalışmalarda, masajın gelişim üzerindeki etkileri yanında pek çok
vücut işlevi üzerine etkisi de ortaya konmuştur. Prematüre, düşük doğum
ağırlıklı bebeklerin annelerinde çaresizlik ve bebeğin bakımı konusunda
yetersizlik duygularını azaltması da bebek masajının önemli bir avantajıdır.
Tensel temasın davranışlar, büyüme-gelişme ve vücut işlevleri
üzerindeki güçlü etkileri, fizyolojik ve biyokimyasal veriler ile desteklenmelidir.
Taktil uyarının büyüme-gelişme ve davranışlar üzerindeki etkileri:
Dokunmanın biyolojisini inceleyen araştırmacılar, tensel temasın ve masajın
yaşam kalitesini arttırdığına ilişkin etkileyici veriler sunmaktadır. İnsan
gelişimi konusundaki çalışmalar çocuğu ile ilişkileri kopuk deprese annelerden
doğan bebeklerin anlamlı oranda büyüme geriliği ve gelişimsel testlerde
düşük performans gösterdiklerini bildirmektedir.
Belli bir süre masaj yapılan ve yalnızca beşikte sallanan bebekler
karşılaştırıldığında masaj uygulananların daha aktif, daha uyanık oldukları,
daha az ağladıkları görülmüş ve daha az stres düzeyini gösterir biçimde
masaj sırasında ölçülen tükürük kortizol düzeylerinin başlangıca göre düşük
olduğu saptanmıştır. Masaj uygulanan bebeklerin daha fazla kilo aldıkları,
daha kolay uykuya daldıkları ve anneleri ile yüz yüze geldiklerinde daha
yakın davranışlar sergiledikleri gözlenmiştir.
Araştırıcılar, masaj sırasında vagal aktivitenin arttığını bildirmektedirler.
Artmış vagal aktivite, insülin gibi besin emilimini arttıran hormonları
artırmakta, bebeğin kilo alımına katkıda bulunmaktadır.
Taktil izolasyon ve stimülasyonun fizyolojik etkileri: Masaj
temel olarak doğrudan iskelet-kas sistemini, sinir sistemini ve dolaşım
sistemini uyarmakta ve bu sistemlerce düzenlenen bir dizi biyokimyasal
ve fizyolojik işlemi başlatmaktadır.
Stephen Suomi ve arkadaşları annelerinden ve büyüdükleri ortamlardan
uzaklaştırılan maymunların fizyolojik ve ruhsal bozukluklar gösterdiklerini,
kortizol ve adrenokortikotrop hormon düzeylerinin arttığını, norepinefrin
metabolitlerinin ve kalp atışlarının arttığını görmüşlerdir. İnsanlara
masaj yapıldığında ise stres nedeniyle salgılanan bu hormonların miktarlarının
azaldığı, deneklerin sakinleştiği uyuşukluk yaşamayıp tersine uyarılmış
yanıta daha hazır durumda oldukları gözlenmiştir. Bu beyin dalgalarının
ölçümü (EEG) ile de doğrulanmıştır. İnfant dönemdeki hayvanlarda tensel
temas yoksunluğunun davranışlar üzerine etkisini konu alan çalışmalar,
stres hormonlarının burada anahtar rol oynadığını göstermiştir. Örneğin;
sıçanlarda anne ve yavrusunda kısa süreli ayrılma, hücre büyüme ve farklılışmasının
anlamlı bir indeksi olan ornitin dekarboksilaz aktivitesinde azalma ile
sonuçlanmıştır. Annelerinden ayrılıp daha sonra yeniden birleştirilmeleri
ile de glikokortikoid reseptör sistemlerinde önemli değişiklikler oluştuğu
saptanmıştır.
Prematüre bebeklerde masajın 45 dakika öncesi ve bir saat sonrası
yapılan değerlendirmede, masaj sonrasında kortizolün diürnal ritimden bağımsız
olarak anlamlı olarak azaldığı gösterilmiştir.
Tensel temasın bağışıklık sistemi üzerine etkileri: Araştırmacıların
dikkatini çeken bir diğer konu tensel temasın bağışıklık sisteminin uyarılmasında
doğrudan ve dolaylı etkileri olmuştur.
Laudenger ve arkadaşları annelerinden ayrılmış maymunların, antijen
uyarısına daha az antikor yanıtı gösterdiklerini, Coe ve arkadaşları yaşamlarının
ilk birkaç ayında annelerinden ayrılmış olan maymunların değişik derecelerde
bağışıklık sorunları ile karşı karşıya kaldıklarını bildirmişlerdir.
Dokunmanın bağışıklık sistemi üzerinde oluşturduğu etkilerin
santral sinir sistemi hormonol aktivite arasındaki ilişkiye dayandığı düşünülmektedir.
Ayrıca, masaj tedavisinin natural killer aktivitesini arttırdığı belirtilmektedir.
Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalara ek olarak, masajın HIV
(+) insanlarda da bağışıklık sistemi üzerinde olumlu etkilerini gösteren
araştırmalar vardır. Bu kişilere bir ay süreyle haftada beş gün 45’er dakika
uygulanan masaj ile anksiyetenin ve kan kortizol düzeyinin anlamlı olarak
azaldığı, masaj sırasında seratoninin arttığı, natürel killer sitotokisitesinin
azaldığı görülmüştür.
Tensel temasın anne üzerindeki etkileri:
Bebeğin okşanması ve dokunma sırasında annenin rahatlamasını ve anne
sütünün artmasını sağlayan “prolaktin hormonunun” salgılanmasını arttırır.
Ayrıca anne bebek arasındaki duygu alış verişini sağlayarak,
anne-bebek arasındaki bağı güçlendirir.
Bebeğe sevgi ve şevkatle dokunma onun gelişimine büyük katkıda
bulunacaktır. Temel olarak bebeğin bedensel ve ruhsal gelişimini olumlu
yönde etkileyen bir etkinlik olan masaj aynı zamanda bir rahatlama tekniğidir.
Bilinçli bir biçimde rahatlama yeteneğini kazanması, aynı zamanda büyümenin
yaratacağı zorluklarla başa çıkmasında bebeğe yardımcı olacak çok önemli
bir avantaj olup bu ilk günlerinde ona verebilecek en değerli armağanlardan
biri olacaktır.
Sonuç olarak;
Masaj, mekanik bir olay değil, bedenin tümünü ya da belirli bir
bölümünü rahatlatmak için yapılan “dokunma” sanatıdır.
Bebek masajı bebeğin sağlığı, yaşam kalitesi anne ile iletişimi
açısından önemlidir.
Bebeğin meme emme ve diş çıkarma dönemlerinde ise daha az gereklidir.
İntrauterin dönemlerinde ise daha az gereklidir.
Kas koordinasyonunu geliştirir.
Fiziksel gelişimine yardımcı olur.
Dolaşım, solunum ve sindirim sisteminin düzenlenmesine yardımcı
olur.
Bebeğin rahatlamasına ve uyumasına yardımcı olur.
Hareketliliğini arttırır.
Bağışıklama sistemini güçlendirir.
Bebeğin daha uzun süre anne sütü ile beslenmesini sağlar.
Masaj Uygularken Dikkat edilmesi gereken noktalar:
1. 15 dakika süreyle rahatsız edilmeyeceğiniz bir ortamda olduğunuzdan
emin olun. Rahat bir ortam yaratmak ve ikinizi de gevşetmek için hafif
bir müzik çalın.
2. Odanın ılık olmasına ve masaj süresince de böyle kalmasına
özen gösterin. Bebeğinizi yatıracağınız yumuşak bir yüzey hazırlayın. Temiz
bir altbezi ve yumaşak bir havlu masaj süresince gerekebileceğinden masaj
yaptığınız yerde bunları hazır bulundurmalısınız. Masajı banyo sonrası
bebek çıplakken yapmak en doğrusudur, ancak bunun yanı sıra size uygun
olan başka bir zamanda da yapılabilir.
3. Bebeğe masaj yapılırken çok fazla şeye gerek yoktur. Yumuşak
formüllü bir bebek yağı kullanılırsa, masaj sırasında sürtünme nedeniyle
bebeğin derisi zedelenmez. Herhangi bir lezyon oluşursa masaja ara verin.
4. Ellerinizin bebeğin derisi üzerinde kaymasını sağlayacak kadar
yağ kullanın. Önce hafif dokunuşlarla başlayın ve daha sonra bebeğiniz
masaja alıştıkça hafifçe bastırarak masajı sürdürün.
5. Bebeğinizin daha da rahatlamasını sağlamak için, onun dikkatini
bedeninin bir noktasına toplamasını sağlayın ve ona nasıl davranacağını
öğretin. Örneğin bir kolunu tutun. Kolu hafifçe sallarken ona “rahatla”
deyin ve gülümseyin. Bu, bebeğin dikkatini kendi vücudu üzerinde yoğunlaştırmasını
ve rahatlamasını sağlar. Bu ruh halindeyken de dokunuşlarınızdaki olumlu
mesajları daha kolay anlar.
Bacaklar/ Sıkma ve burma
Bebeğinizin
bacağını havaya kaldırın ve iki elinizle kavrayın. Burma hareketine benzer
bir hareketle bileklerinizi kırarak ve ellerinizi bebeğin kalçasından bileğine
doğru hareket ettirerek çevirin. Bu hareketi yaparken bacağı hafifçe sıkın.
Aynı hareketi bilekten kalçaya doğru yineleyin.
Bebeğinizin bacağını
avuç içlerinizle dizinden bileğine doğru yuvarlayarak, hafif hafif ovuşturun.
Ayrıca bebekler ayaklarına masaj yapılmasından çok hoşlanır. Topuktan başlayarak
parmaklara doğru ayak tabanınını ovun.
Sırt/ İleri geri
Ellerinizi bebeğin
sırtında yanlamasına ileri geri hareket ettirerek masaja başlayın. Bunu
yaparken ellerinizi yavaşca sırtta aşağı ve yukarı doğru kaydırın. Daha
sonra bir elinizi bebeğin boynundan yukarı kaydırın. Daha sonra bir elinizi
bebeğin boynundan aşağı doğru hafifçe bastırarak indirin. Son olarak da
sırtında parmaklarınızın uçlarıyla küçük daireler çizin.
Yüz / Gülümseme
Meme emerken,
diş çıkarırken, ağlarken ve dış dünyada olup bitenlere karşı çeşitli tepkiler
verirken bebeğinizin yüz kasları oldukça gerilir. Baş parmaklarınızla üst
ve alt dudağına, yüzüne gülümsetecek biçimde şakaklara doğru masaj yapın.
Göğüs / Açık kitap
İki elinizi,
bebeğinizin göğsünün ortasına yerleştirin ve göğüs kafesine, koltuk altlarına
doğru hafifçe bastırarak, sanki bir kitabın sayfalarını düzeltirmiş gibi
masaj yapın. Ellerinizi göğsünden kaldırmadan bir daire çizerek yeniden
göğsün ortasına dönün. Şimdi de bir elinizi göğsün ortasından çaprazlama
olarak iki omuza doğru ileri geri kaydırın.
Kollar / Koltuk altları
Bebeğinizin kolunu
havaya kaldırın ve lenf boğumlarının olduğu koltuk altlarını hafifçe ovun.
Sıkma ve burma
Bebeğinizin kolunu
havaya kaldırın ve iki elinizle kavrayın. Burma hareketine benzer bir hareketle
bileklerinizi kırarak, ellerinizi bebeğin omuzundan bileğine doğru hareket
ettirerek hafifçe çevirin. Bu hareketi yaparken kolunu hafifçe sıkın. Sonra
aynı hareketi bilekten omuza doğru yineleyin.
|