Afetlerde Çocuk ve Gençlerin Yaşam Alanı Okullar için Yapılması Gerekenler

Yaşanan travmatik olaydan sonra hayata devam edebilmenin ve travmanın etkilerini en aza indirmenin yolu; günlük yaşama dönmek, belirli bir düzene sahip olmak ve “şimdi ve burada artık güvendesin” yaşantısını sürdürmektir. Okul çağı çocukları ve gençler için günlerinin çoğunluğunu geçirdikleri ortam, okuldur. Okul, sadece akademik bilgilerin sunulduğu bir yer olmasının ötesinde çocukların ve gençlerin yaşıtlarıyla sosyalleşebildikleri, yaratıcı etkinliklerde bulunabildikleri, bireysel ve toplumsal değerleri öğrendikleri ve çocuğun hayatına bir güven ve düzen sağlayan sistemdir. Bu sistem içerisinde öğretmenler ve rehber öğretmenler, çocukların yaşadıkları zorlukların üstesinden gelmesinde profesyonel bir biçimde yardımcı olacaklardır.

Deprem bölgesi dışındaki illerde okulların bir an önce açılması gereklidir. Ek uzatma yapılmadan okullar açılmalıdır. “Düzensizlik” ve “belirsizlik” insan yaşamındaki en büyük anksiyete kaynağıdır. Her gün televizyon ekranlarında deprem görüntülerine şahit olan ve evdeki erişkinlerden deprem konuşmalarını dinleyen çocukların ve gençlerin bir an önce okul ortamına dönmesi gereklidir. Müfredatın afetlerden korunma, ilk yardım ve yardımlaşma, sivil savunma temelli içerikle zenginleştirilmesi gerekirken; müfredat, çocuklara ve gençlere koruyucu eğitim de sağlamalıdır. Okulların kapalı olduğu sürede öğretmenler, çocuk ve gençleri travmanın etkilerinden korumaya dönük çevrimiçi seminerler düzenlemeli; bu konudaki hazırlıklarını artırılmalıdır. Çocuklar ve gençler, 6 Şubat 2023’ten beri depremden doğrudan ve dolaylı olarak etkilenmiştir. Çocuklar, deprem sonucu ruhsal örselenmelerini okul ortamında öğretmenleri ve arkadaşları ile bir araya gelerek duygusal ve bilişsel olarak işlemlemelidir.

Okul, çocukların ve gençlerin hayatında “sabit” bir unsurdur. Pek çok şeyin yıkıldığı ortamlarda/koşullarda dahi “sabit” bir unsur olarak okulun varlığı, çocukların hayatını yeniden düzenleyecektir. Temel güven hissi sabit öğelere bağlanma ile gerçekleşir bu nedenle aile ortamından sonra ikincil önemli güven sistemi okullardır. Okul düzeni içerisinde çocukların ve gençlerin hayatlarına bir düzen getirilmesi oldukça önemlidir. Pandemi döneminde uzun süreli kapalı okul ve uzaktan eğitimin olumsuz psikolojik etkilerini çocuklar yeni atlatırken, benzer kapanmalar kabul edilemez. Dolayısıyla afet bölgesi dışındaki okullar, çocuk ve gençlerin ruh sağlığı açısından ilan edilen tarihte, 20 Şubat 2023’te açılmalıdır.

Deprem bölgesinde ise pek çok kayba uğrayan çocuklar ve gençler için öncelikle güvenlik, barınma ve diğer fiziki ihtiyaçlar sağlandıktan sonra okul sisteminin devamlılığı, travmanın etkisini hafifletmek için çok önemlidir. Ayrıca afet sonrası psikososyal desteğin etkili biçimde sunulması için kurulacak çadır-baraka-prefrabrik okul sistemleri, çocuklar ve gençler için gereklidir. Öğretmenler, rehberlik öğretmenleri ve psikologlar ile çocuklara grup içerisinde ruhsal sağaltım sağlayıcı oyunlar, yaratıcı etkinlikler sunulabilir. Ortak acıları olan çocukların ve gençlerin yalnız olmadıkları ve çaresiz olmadıkları mesajı bu şekilde aktarılabilir. Okula gelip gitme ile günlük bir düzen oluşturarak yaşamın devam ettiği mesajı iletilir. Okullar, ayrıca ihtiyaç belirlenmesi, diğer koruyucu sağlık hizmetlerinin sunulması ve çocuk ihmal/istismarlarının engellenmesi için aracıdır. Ayrıca enkazların bulunduğu bölgede erişkinlerin çocuklara psikolojik olarak ilgi ve destek sunamayacakları açıktır. Okullar, böyle durumlarda depremzede çocukların ve gençlerin ruhsal açıdan daha fazla örselenmelerini engellerken, onlara güvenli ve sabit bir alan sağlar. Bu nedenle afet bölgelerinde ilk haftalardan sonra psikososyal destek kapsamında okul sisteminin aktifleştirilmesi önemlidir. Ayrıca okulların açılmasıyla çocukların ve gençlerin beslenme, rutin sağlık kontrolleri ve aşılama gibi ihtiyaçlarının organizasyonu ve karşılanması da kolaylaşır. Bütün bu nedenlerle deprem bölgesinde temel ihtiyaçların karşılanmasını takiben ve rehabilitasyon hizmetleri başlar başlamaz eğitimin de kaldığı yerden devam etmesi için gerekli hazırlıklar yapılmalıdır. Depremzede çocukların ve gençlerin uzun süre okulsuz kalmaması çok önemlidir. Çocukların ve gençlerin okulda kullanacakları temel malzemeler (çalışma masası, okul çantası, kalem defter, okuma kitapları, boyama, resim, müzik malzemeleri, oyuncak vb.) temin edilmeli, bölgedeki öğretmenlerin de depremzede olduğu gerçeği unutulmayarak bu bölgeye ek öğretmen ve sosyal destek personelleri görevlendirilmelidir. Hâlihazırda pek çok ataması yapılmayan öğretmenin atanmasıyla bu ihtiyaç karşılanabilir.

Okullar, çocukların ve gençlerin canlı, güvenli, gelişim ve yaşam alanıdır. Deprem tecrübesinin olumsuz etkilerinden çocuklarımızı okul ortamında koruyalım. 

Türk Tabipleri Birliği Okul Sağlığı Çalışma Grubu

Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi