Sayın Bakan, sağlık çalışanları bu denli üzgün ve öfkeliyken günler sonra, sağlık sistemi çöküyorken yıllar sonra açıklama yapmıştır. Öncelikle meslektaşımız Rümeysa Şen’in 36 saat çalışmadığını söyleyerek cümlelerine başlamasını talihsizlik olarak görüyoruz. Rümeysa’nın tüm hafta tuttuğu nöbetleri ve o gün nöbetteki yoğunluğunu açıklayarak bu konuşmasına başlaması tüm asistan hekimlerin mevcut durumunu yansıtması adına da yerinde bir açıklama olacaktı.

Açıklamanın satır aralarında hâlâ daha kıdem, yoğunluk, realiteler gibi sözler ile bu çalışma şeklini eleştirir gibi yapıp, bir yandan da normalleştirmeye çalışması nedeniyle kınıyoruz. “Haftada ve ayda en çok kaç nöbet tutulacağı konusunda karar verici konumda olan başhekimler, hocalarımız, kıdemli uzmanlar aynı hassasiyeti gösterecekler” diyerek hayatlarımızı hassasiyetlere bağlamasını talihsiz bir açıklama olarak görüyoruz. Üstelik son günlerde asistan hekimler “Nöbet ertesi kullandırtırız ama geliriniz düşer” tehditleri ile yıldırılmaya çalışılırken… Asistan hekimlerin, aylık 360 saate varan çalışma süreleri olduğunu ve bunların tamamının ücretini almadığını, yani ücret karşılıksız çalıştıklarını Sayın Bakan’ın bildiğinden elbette şüphemiz yok. Kişilere bırakılmadan emeğimizin karşılığını alacağımız, insancıl çalışma süreleri için adımlar atmanın bakanlığın sorumluluğunda olduğunu bir kere daha hatırlatıyoruz.

Hekim sayısının azlığından bahsettiği realitede, kışkırtılmış sağlık talebinden, basamaklandırılmamış sağlık sisteminden, çöken sağlıkta dönüşüm projesinden, hukuksuzca atanmayan, aylarca güvenlik soruşturması bekleyen meslektaşlarımızdan bahsetmemesini, atama bekleyen binlerce yardımcı sağlık personelinin hemen şimdi neden atamasının yapılmadığını açıklamamasını algı yönetimi olarak yorumluyoruz.

Türk Tabipleri Birliği’nin açıkladığı istifa, göç ve şiddet verileri sonrası sorunlar toplumdan gizlenemeyecek hale gelmiştir. Birliğimizin “Emek Bizim Söz Bizim” diyerek başlattığı mücadele programının önüne gelecek zaman kipiyle konulan vaatler ile geçilemez. Bir gecede çıkarılan KHK’ler ile ülke yönetiliyorken ekonomik ve özlük haklar için “yapacağız” sözleri oyalamadan başka bir şey değildir. Bizler de asistan hekimler olarak mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. “Emek Bizim Söz Bizim” diyerek 27 Kasım’da BEYAZ FORUM’DA olacağız.

TTB Asistan ve Genç Uzman Hekimler Kolu