Dr. Dilek Argon’a destek

Dr. Dilek Argon, Dr. Lüfti Kırdar Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görev yapmakta iken, 15.01.2009 tarihinde, hastane başhekimi Dr. Yusuf Özertürk’ün sözel ve fiziksel şiddetine maruz kalmıştı.

TTB Kadın Hekimlik ve Kadın Sağlığı Kolu ile İstanbul Tabip Odası Kadın Hekimlik Komisyonu, kadına ve hekime yönelik şiddetin arttığı günümüzde “sağlık sisteminde yaşanmakta olan kaosun sorumlusu olarak hekimlerin olmadığına” işaret etmek ve “kadına yönelik şiddetle ilgili suçlarda haksız tahrik indirimi sağlayan erkek egemen zihniyete DUR!” demek için 26 Mart 2012 günü, Dr. Dilek Argon’un davasının görüldüğü Kartal Adliyesi 3.Sulh Ceza Mahkemesi önünde basın açıklaması düzenledi.

26.03.2012

 

BASIN AÇIKLAMASI 

ADALETİN TERAZİSİNİN DOĞRU TUTULMASINI, DOĞRU TARTILMASINI,

KADINA YÖNELİK ŞİDDETİN SON BULMASINI İSTİYORUZ

Tarih: 15 0cak 2009

Yer: T.C. Sağlık Bakanlığı Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi, İSTANBUL

0lay: Şiddet

Mağdur: Kadın Hekim

Fail: Başhekim

Dr. Dilek Argon kimdir? Olayın yaşandığı tarihlerde yirmi iki yıllık hekim. Sağlık Bakanlığı’nın İstanbul’daki  ilk hematoloji (kan hastalıkları) üst ihtisası yapmış dahiliye uzmanı hematolog. Mesleğine adanmış yaşantısını tam gün eğitim hastanelerinde icra etmiş, on binlerce hastaya şifa olmuş, yüzlerce hekim, hemşire, hasta yakınını eğitmiş, kurumunda yıllarca alanında tek başına çalışmak zorunda kalmış, bir hastaneden diğerine konsültan hekim olarak koşturmuş, bilim kadını.

 Dr. Dilek Argon olay tarihinde hastane başhekimi olan Dr.Yusuf Özertürk tarafından işe yarım saat geç geldiği gerekçesiyle, herkesin içinde önce azarlanmış, ardından bir odaya çekilerek,  duvara sıkıştırılıp, boğazı sıkılmış, kafasına, gözüne ve boynuna yönelik yumruk atılmıştır. Maruz kaldığı şiddetin yaraları günlerce bedeninde, yıllarca ruhunda kanamıştır.

Meslek örgütümüzün,  TTB Merkez Konseyi, İTO YK, İTO Kadın Komisyonu, TTB Kadın Hekimlik ve Kadın Sağlığı Kolu, Tıp Öğrencileri, çok sayıda demokratik kitle örgütünün, siyasi partilerin, kamuoyunun yoğun desteği ve ilgisiyle olay vicdanlarda yargılanmış, süreçte Başhekim görevden alınmak zorunda kalınmıştı.

Sağlıkta yaşanan piyasalaşma sürecinin oluşturduğu kaosun yurttaşlarda gerilim yarattığı ortadadır. Bu gerilim sağlık ortamında sağlık çalışanlarına yönelmiş durumdadır. Aynı zamanda hastane yönetimleri, hekimlik meslek onurunu zedeleyen uygulamaları da şiddet yoluyla dayatmaya çalışmaktadırlar.

O gün  başhekim olduğu hastanede geç gelmesini bahane ederek bir kadın hekime fiziksel şiddet  uygulayan Dr. Yusuf Özertürk aynı olayda kendisini yaraladığı gerekçesiyle Dr. Dilek Argon hakkında davacı olmuştur; Bu gün yargılamanın bu oyunu bozacağına inanmak istiyoruz.

Şiddet uygulayan Dr. Yusuf Özertürk hakkında “basit yaralama” suç isnadı ile Dr. Yusuf Özertürk’ün şikayeti nedeniyle ise, Dr. Dilek Argon hakkında “basit yaralama, hakaret ve tehdit” suç isnatları ile (!) bir dava yargıda devam ederken;

Son yıllarda başta hekimler ve hemşireler olmak üzere sağlık kurumlarında çalışan sağlık personeline yönelik şiddet tırmanışta olup biz kadın hekimler de sistematik erkek şiddetinden nasip(!)mizi almaya devam ediyoruz. Şiddeti uygulayan bir gün başhekim, diğer bir gün kaymakam, bir başka gün hasta yakını erkek, yarın bir başka erk/ek…

Biz Kadın Hekimler;

·        Sağlık ortamında yöneticilerin çalışanlar üzerinde baskı, korku ve şiddet uygulamasına,   

·        Toplumsal ortamda yerleştirilmek istenilen korku, baskı ve şiddet düzeninin sağlık ortamında da meşrulaştırılmasına,

·        Sağlık ortamlarımıza evrensel insani değerler ile mesleki etik değerler yerine ticaretin kurallarının ve dilinin yerleştirilmesine,

·        Sağlık sisteminde yaşanmakta olan kaosun sorumlusu olarak hekimlerin ve tüm sağlıkçıların işaret edilmesine,

·          Yaygın halk sağlığı sorunu ve insan hakları sorunu olan kadına yönelik  şiddete, kadınlara yönelik her türlü baskı ve ayrımcılığa,

·        Kadına yönelik şiddetle ilgili suçlarda haksız tahrik indirimi sağlayarak şiddeti uygulayanı erkek egemen zihniyete, DUR diyoruz.

Meslektaşımız Dr. Dilek Argon ile dayanışma içinde olduğumuzu, ADALETİN TERAZİNİN DOĞRU TUTULMASINI ve DOĞRU TARTILMASINI İSTEDİĞİMİZİ, hekime ve tüm sağlıkçılara yönelik şiddete toleransımızın olmadığını bir kez daha hatırlatıyoruz.

İSTANBUL TABİP ODASI KADIN KOMİSYONU
TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ KADIN HEKİMLİK VE KADIN SAĞLIĞI KOLU