Aşı Candır, Hayat Kurtarır: Sağlık Bakanlığı’nı Aşılama Konusunda Şeffaflığa Davet Ediyoruz

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Aile Hekimliği Kolu, aşı ve aşılama gündemiyle 19 Aralık 2020’de geniş katılımlı bir çevrimiçi toplantı düzenledi.

Toplantıya TTB Merkez Konseyi üyeleri Dr. Kazım Doğan Eroğulları ve Dr. Alican Bahadır ile Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Muzaffer Eskiocak da katıldı.

Kol Sekreteri Dr. Sibel Uyan’ın yönettiği toplantının açılış konuşmasını yapan Dr. Kazım Doğan Eroğulları, grip ve COVID-19 aşılarının depolanması konusunda aile sağlığı merkezlerinde (ASM) yaşanması olası kaos ile ilgili bir sözümüz olması gerektiğini söyledi.

Kol Başkanı Dr. Emrah Kırımlı’nın kısa söz alışı sonrası Dr. Muzaffer Eskiocak “Ülkelerin COVID-19 Aşılamasına Başlamak İçin Hazırlıkları Değerlendirme Formu” üzerinden bir konuşma yaptı. Yaşam hakkı savunusunda aşının önemine dikkat çeken Eskiocak, İnfluenza verileri Dünya Sağlık Örgütü’ne gitmediği için grip sürveyansının Türkiye’de bilinmediğini, COVID-19 aşısında ise hazırlıkların yapılması gerektiğini ifade etti.

Toplantıda katılımcılar tarafından şu metin oluşturuldu:

Birinci basamak sağlık çalışanları toplumun sağlığı ve yaşam hakkı açısından her türlü koruyucu hizmetlerin verilmesi için elinden geleni hep yapmıştır. Türkiye’de aşılama oranlarının bugünkü düzeyine erişmesi birinci basamakta emek veren sağlık çalışanları sayesinde gerçekleşmiştir. Koruyucu sağlık hizmetlerinin önemini bilen, bağışıklamanın toplumun her kesimine ayrımsız ücretsiz en iyi şekilde yapılması için çaba harcayan aile hekimleri adına; Sağlık Bakanlığı’nın aşılarla (İnfluenza, Erişkin KPA, COVID-19) ilgili uygulamasına ilişkin görüşlerimizi, kaygılarımızı ve taleplerimizi TTB Aile Hekimliği Kolu olarak dile getirmek istiyoruz.

Toplumun Her Kesimi Aşılanmalıdır

Yaşadığımız salgın süreci, birinci basamak koruyucu sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesi, aşının toplumun her kesimine ayrımsız ve ücretsiz kamu eliyle bütünlüklü sunulmasının önemini bir kez daha ortaya çıkarmıştır.

Uygulamalardaki çeşitlilik ve aşı teminindeki eksiklik yüzünden ne Erişkin Pnömokok aşılamasında ne de İnfluenza aşılamalarında bu eşitlik sağlanamamıştır. Halen ASM’lerde KPA temininde sorun yaşıyoruz.

Okul aşılarının bekletilip ani bir kararla 20 gün gibi bir sürede yapılması istenmesi plansızlığın bir göstergesidir. Kızamık aşılarını ertelemek salgınların artması açısından bir problem olabilir.

Toplumun % 50-60’ının bağışıklanması gerektiği söyleniyor ama toplumun ne kadarı hastalandı ne kadarında aşı bağışıklığı sağlanacak bilinmiyor.

Önce Sağlık Çalışanları Aşılanmalı

Pandemi halen devam ederken önce sağlıkçıların aşılanması ve korunması sağlanmalı. Aşı ilk sağlık çalışanlarına gelecek mi? Grip aşılarında öyle olmadı. Hâlâ İnfluenza aşısı olamayan sağlık çalışanları var.

Aşılama Yeterli İnsan Gücüyle Yapılabilir

Sağlık Bakanlığı resmi verilerine göre 2018 yılı için tüm yurtta toplam 24.082 aile hekiminden, 3335’i aile sağlığı çalışanı olmadan tek başına hizmet vermektedir. Yaklaşık 10 milyon nüfusun bebek ve çocuklarının aşısını yapacak ebe ya da hemşire açığı kapatılmadan diğer (İnfluenza, COVID-19) aşılarının SADECE -yetersiz insan gücüyle hizmet veren- aile sağlığı birimlerinde yapılması kararını doğru bulmuyoruz.

Sağlık Bakanlığı’ndan aile sağlığı çalışanı açığını kapatmasını, artan iş yükünü azaltmak için Aile Hekimliği Uygulama Yönetmeliği madde 22’de yer alan “(4) Aile sağlığı merkezinde her üç aile hekimliği birimi için ilave bir sağlık personeli (ebe, hemşire, sağlık memuru, tıbbi sekreter gibi) müdürlük tarafından görevlendirilebilir. Bu şekilde görevlendirilecek personelin çalışma usul ve esasları kurum tarafından belirlenir” tedbirinin hayata geçirmesini istiyoruz.

COVID Aşılaması Seferberlikle Yapılmalı

COVID aşıları ASM’de değil, özelliği olan aşı merkezlerinde yapılmalıdır. Zaten kapalı olan okullar, spor salonları gibi yerler aşı merkezlerine dönüştürülebilir. Dışarıda ambulans bekletilebilir. Seferberlikte aşıya davet, kayıt, güvenlik gibi görevlerde toplumun başka kesimlerinden de yararlanılabilir. Bir bilgisayar, soğuk zincir sağlayıcı aşı kapları ve personelle problem çözülebilir.

ASM’lerin fiziksel koşulları bekleme alanları yeterli değil, bulaş kaynağı olmaya açık. Aile Hekimliği Birimi’nde bulunan soğutucuların mevcut haliyle bile aşıların korunabilmesi için yeterli kapasitede olmadığı bilinmektedir. Tıbbi atık kutularının dağıtılması ve tıbbi atıkların toplanması planlanmalı ve aksamaya olanak tanınmamalıdır. KKE, temizlik malzemeleri ve dezenfektanlar aşı merkezlerine il müdürlükleri tarafından eksiksiz sağlanmalıdır.

Aşı İçin Yasa Çıkarılmalı

Bir an önce Sağlık Bakanlığı’nın giderek artan aşı kararsızlığına karşı yasal düzenleme yapması gerekmektedir. Bu konuda TTB tarafından hazırlanan yasa değişikliği önerisi hayata geçirilmelidir.

Bizim aşı kanunumuz yok ve aşı yapmaya yetkimiz de yok. Kişilerin rızasıyla aşı yaptırmaya gelmesi onam formu gerekliliğini yok etmiyor. Gelişebilecek anaflaksi ve yan etkilerde sorumluluğu aşı yapan sağlık çalışanı değil, Sağlık Bakanlığı almalı.

Tükendik, Çok Yıprandık

Pandemi başından beri iyi yönetilmiyor. Ne erişkin Pnömokok aşısında ne İnfluenza aşısında ne de COVID aşısı açısından Sağlık Bakanlığı şeffaf ve bilgi paylaşıcı olmadı. Aşı kimlere, kaç kişiye ne kadar zamanda yapılacak? Bu soruların cevabı sağlık personeline ve topluma açıklanmalı.

Sağlık çalışanlarında hasta olanlar var tükenmişlik yaşanıyor. Gelen kişilere aşımız kalmadı demek şiddeti ortamı yaratıyor. Pandemi süresince performans kesintisi yapılmamalı.

Bazı sağlık müdürlüklerinden keyfi savunmalar istenmekte bu da sahanın motivasyonunu kırmaktadır.

Sağlık Bakanlığı’nın, sağlık çalışanları ve onların örgütlerinin görüş, öneri ve taleplerini önemsemesi ve iş birliği içinde hareket etmesini bir kez daha hatırlatıyoruz.

Sağlık çalışanlarının hakları ve toplumun sağlık hakkı için mücadelemizi sürdüreceğimizi kamuoyu ile paylaşıyoruz.

TTB Aile Hekimliği Kolu