Salgın Yönetilemiyor, Önlenebilir Ölümleri Engellemeyenler İstifa Etsin
Türk Tabipleri Birliği (TTB) COVID-19 salgınının yönetilememesi sonucu vaka ve ölüm artışları yaşanması ile ilgili olarak 26 Mart 2021 günü bir basın toplantısı düzenleyerek değerlendirmelerini ve önerilerini açıkladı.
TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı tam 68 yıl önce, 26 Mart 1953’te geliştirdiği çocuk felci aşısının patenti sorulduğunda “Güneşi patentleyebilir misiniz?” karşılığı veren Dr. John Salk’ı ve hakları için İstanbul’dan Ankara’ya yürüyen kamu emekçilerini selamlayarak toplantıyı açtı. Kontrolsüz bir normalleşme sonucu artan vaka ve ölüm sayılarıyla bir sosyal cinayet yaşandığını söyleyen Korur Fincancı, Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu’nun attığı adımların salgını önlemediğini belirtti. Korur Fincancı toplumun derin bir yoksulluk ile karşı karşıya kaldığını ve sosyal iyilik ortamı yaratılamadığını da kaydetti.
TTB Merkez Konseyi üyesi Dr. Meltem Günbeği pandemi döneminde kadına ve çocuğa yönelik şiddet vakalarının arttığına dikkat çekti. Şiddetin önlenmesi için farklı mekanizmalar kurulması gerekirken İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesine tepki gösteren Günbeği, bu karardan derhal vazgeçilmesi ve şiddeti önleyecek yeni düzenlemeler için çağrı yaptı.
TTB Merkez Konseyi üyesi Dr. Kazım Doğan Eroğulları, Sağlık Bakanlığı yerine İçişleri Bakanlığı genelgeleriyle ve salgını hastanede karşılamaya çalışan bir salgın yönetimi olduğunu ifade etti. Eroğulları aile hekimliği birimlerindeki mekan ve çalışan eksikliklerinin derhal giderilmesi gerektiğini dile getirdi.
Basın açıklamasını ise TTB Merkez Konseyi II. Başkanı Doç. Dr. Ali İhsan Ökten yaptı. Dünyadaki ve Türkiye’deki güncel COVID-19 verilerini paylaşan Ökten, fazladan ölüm sayılarından hareketle Türkiye’de Sağlık Bakanlığı tarafından paylaşılan verilerin ise gerçekliği yansıtmadığının altını çizdi. “Kısa sürede bu kadar vaka artışı dünyadaki birçok ülke gibi Türkiye’nin de bir tsunami ile karşı karşıya olduğunu gösteriyor. Bu tırmanış eğilimi devam ederken sosyal dayanışmayla güçlendirilmiş daha ciddi önlemlere ihtiyacımız var” diyen Ökten, TTB’nin önerilerini ise şöyle sıraladı:
- Ekonomik ve sosyal tedbir paketleri ile ekonomik sıkıntı içinde olan yurttaşlarımızın desteklenmesi sağlanmalıdır.
- Başta yoksul halk kesimleri olmak üzere halka parasız ve nitelikli maske dağıtılmalı, su ve hijyen ürünleri ücretsiz sağlanmalıdır.
- Geçen bir yıllık süreçte saklanan vaka sayıları başta olmak üzere ölüm sayıları açıklanmalı, aşı ile ilgili süreçler toplum ile şeffaf bir biçimde paylaşılmalı, risk haritalarının hangi kriterlere göre yapıldığı kamuoyuna açıklanarak pandemiye karşı yürütülen mücadelede şeffaf olunmalıdır.
- Gelinen aşamada Bilim Kurulu’nun aldığı kararlar açıklanmalı, alınan kararlar iktidar tarafından uygulanmıyorsa, Bilim Kurulu üyeleri yönetilemeyen pandemi mücadelesine ortak olmamalıdır. Sağlık Bakanlığı başarısız olduğunu kabul etmeli, tüm sorumlular istifa etmeli, antidemokratik salgın yönetimine son verilerek başta sağlık örgütleri olmak üzere toplum katılımı önemsenerek dayanışma içerisinde bir mücadele stratejisine geçilmelidir.
- Aşıda patentin kaldırılmasına yönelik uluslararası alanda çaba yürütülmelidir.
- Öğretmenlere, toplu yaşam alanlarında bulunan ve çalışma zorunluluğu olanlar için hızlı bir aşı programına geçilmelidir.
- Başta temaslılar olmak üzere yaygın test yapılmalı, özellikle iş yerlerinde filyasyon çalışmalarına devam edilmelidir.
- SARS-CoV-2 virüs varyantlarıyla enfeksiyon oranlarının ne olduğu, SARS-CoV-2 virüs varyantlarının hangi laboratuvarlarda ve hangi testle değerlendirildiği, endişe verici varyantların illere göre dağılımı açıklanmalıdır. Varyant suşlarla ilgili laboratuvar çalışmaları artırılmalı, salgın yönetiminde virüs varyantları göz ardı edilmemelidir.
- İllerde çok yoğun olan caddelerde hareketlilik azaltılmalıdır.
- İnsanlar arasında kapalı ortamlarda toplu temaslar kısıtlanmalıdır.
- Son haritalamaya göre 100 bin kişide yeni vaka sayısının 100’ü aştığı bölgelerde, iller arası seyahat sınırlamalarına gidilmelidir.
- COVID-19 illiyet bağı aranmaksızın sağlık çalışanları için meslek hastalığı kabul edilmelidir.
- Sağlık çalışanların çalışma koşulları ile ilgili gerekli düzenlemeler yapılmalı, adaletli ve emekliliğe yansıyan ücret sağlanmalıdır. KHK’li başta olmak üzere yeterli sağlık çalışanı atanması yapılmalıdır.
Basın açıklamasının tamamı için tıklayın.