İstanbul Tabip Odası (İTO) 2018-2022 dönemi Yönetim Kurulu üyelerinin, beşi hekim 19 barış akademisyeninin akademiden ihracına neden olan Kocaeli Üniversitesi Rektörü Sadettin Hülagü hakkında soruşturma açılması gerekçe gösterilerek yargılanmasına 28 Nisan 2022 günü başlandı.

İstanbul 27. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada savunmalarını yapan İTO önceki dönem Yönetim Kurulu üyeleri, Sadettin Hülagü hakkındaki soruşturma sürecini aktardı. Hülagü’nün Anayasa Mahkemesi kararına aykırı bir biçimde Barış Akademisyenleri’nin ihracına neden olduğunu belirten İTO önceki dönem Yönetim Kurulu üyeleri, 6023 sayılı TTB Kanunu’nun tabip odalarına verdiği inceleme ve soruşturma yetki ve görevinin altını çizdi.

Dava, 4 Ekim 2022 tarihine ertelendi.

Duruşma öncesi Çağlayan Adliyesi önünde bir basın açıklaması yapıldı. TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı'nın katıldığı açıklamaya İstanbul Eczacılar Odası, İstanbul Dişhekimleri Odası, İstanbul Veteriner Hekimler Odası, İstanbul Serbest Muhasebeciler Odası, Türkiye İnsan Hakları Vakfı, İnsan Hakları Derneği, Barış Akademisyenleri, Kocaeli Dayanışma Akademisi ve Cumhuriyet Halk Partisi de destek verdi.

İTO Başkanı Prof. Dr. Nergis Erdoğan tarafından okunan açıklama şöyle:

Kimse Dokunamaz Meslek Örgütümüzün Bağımsızlığına!

İstanbul Tabip Odası (İTO) 2018-2022 dönemi Yönetim Kurulu üyeleri, bugün yasalardan aldıkları yetki ve görevlerini yerine getirdikleri için yargı karşısındadır.

İTO Yönetim Kurulu üyeleri, Kocaeli Üniversitesi Rektörü, tıp doktoru Sadettin Hülagü tarafından, “görevi kötüye kullanmak” suç isnadıyla İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’na şikayet edilmişlerdir. Şikayetin gerekçesi, İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu’nun kendisi hakkında disiplin soruşturması başlatmış olmasıdır.

İTO Yönetim Kurulu üyelerine yönelik hakaret niteliğinde söylemler içeren şikayet dilekçesi cumhuriyet savcısı tarafından değerlendirilmiş ve “görevi kötüye kulamla” iddiasıyla söz konusu dava açılmıştır.

6023 sayılı Türk Tabipleri Birliği (TTB) Kanunu, tabip odalarına meslek mensupları hakkında disiplin incelemesi başlatmak ve deontoloji kuralları ile meslek etiğine aykırı davranışların tespiti halinde soruşturma açmak yetki ve görevi vermektedir. Disiplin soruşturmaları, ilgili mevzuat gereği, kimi zaman şikayet üzerine, kimi zaman resen, kimi zaman da bu soruşturmada olduğu gibi TTB Merkez Konseyi’nin istemi üzerine açılmaktadır.

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde görevli beş hekim öğretim üyesi, haksız bir suçlama ile kamu görevinden ihraçlarına neden olduğu gerekçesiyle, Kocaeli Üniversitesi Rektörü Dr. Sadettin Hülagü hakkında Kocaeli Tabip Odası’na şikayette bulunmuştur. Yönetim kurulunun dört üyesi tarafsızlıklarını koruyamayacakları endişesiyle inceleme görevinden çekilmiş, bu nedenle TTB Merkez Konseyi disiplin işlemlerini yürütme görevini İstanbul Tabip Odası’na vermiştir.

TTB Merkez Konseyi tarafından gönderilen şikayete ilişkin bilgi ve belgeler ile Dr. Sadettin Hülagü tarafından sunulan bilgi ve belgeler, İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu’nun 12.11.2019 tarihli toplantısında değerlendirilmiş ve şikayet edilen Dr. Sadettin Hülagü hakkında; deontolojiye aykırı davranmak, meslektaşları küçük düşürücü fiil içinde olmak, etik ihlal yapmak iddialarıyla, TTB Disiplin Yönetmeliği’nin 3/c ve 7. maddeleri gereğince soruşturma açılmasına karar verilmiş, şikayete konu olan eylemin, TTB Disiplin Yönetmeliği’ne göre suç teşkil edip etmediği hususunun karara bağlanması için dosya İstanbul Tabip Odası Onur Kurulu’na sevk edilmiştir.

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde görevliyken ihraç edilen beş hekim öğretim üyesi “Bu suça ortak olmayacağız” başlıklı bildiriyi imzaladıkları nedeniyle suçlu ilan edilen, kamuoyunda “Barış Akademisyenleri” olarak bilinen akademisyenlerdendir.

Anayasa Mahkemesi, Barış Bildirisi’nin ifade özgürlüğünün koruması altında olduğuna ve akademik özgürlük çerçevesinde bir metin olduğuna karar vermiştir. Bu karar sonucunda hukuki olarak bir sonuç elde edilmiş olsa da KHK’lere dayanarak uygulanan idari yaptırımların çoğu halen yürürlüktedir.

Akademik özgürlük kapsamında kabul edilen bir bildiriyi imzaladıkları gerekçesiyle kamu görevinden ihraç edilen meslektaşlarımızın, kamu kurumu niteliğindeki meslek örgütlerinin yetkili kurulları tarafından uğradıkları haksızlığın incelenmesi isteği, yasal mevzuata uygun olması yanında hekimlik mesleği etiği kuralları çerçevesinde değerlendirilmeyi hak etmektedir.

Anayasa ve yasalar çerçevesindeki yetki ve sorumluluklarımıza dayanarak yürütülen bir soruşturma öne sürülerek açılan bu dava, ülkemizin içinde bulunduğu antidemokratik siyasi ortamın göstergelerinden birisidir ve meslek örgütümüzün bağımsızlığına yöneliktir. Yasal görev ve yetkilerimizden ödün vermeyeceğimizi, demokrasi ve sağlık hakkı mücadelemizden vazgeçmeyeceğimizi kamuoyu önünde bir kez daha yineliyoruz.

İstanbul Tabip Odası