bosluk.gif (55 bytes) bosluk.gif (55 bytes)

 

BAĞIŞIKLAMA

Bağışıklama Yaşam Kurtarır

1989 Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Konvansiyonunu imzalayarak, üye ülkeler, bağışıklamanın temel insan hakları arasında yer aldığını kabul etmektedir. Yaşam koşulları, hijyen ve sanitasyondaki gelişmelerle birlikte bağışıklama, tüm dünyada her yıl milyonlarca ölümü önlemekte ve bulaşıcı hastalıkların oluşturacakları riskleri azaltarak sakatlıkları engellemektedir. Günümüzde bağışıklama, sağlığın geliştirilmesindeki en maliyet etkin yollardan biridir. Genişletilmiş Bağışıklama Programı (GBP) çerçevesinde uygulanan altı temel aşı ile (BCG, DBT, Polio ve Kızamık) tam bağışıklığın, üretim ve dağıtım bedelleri de içinde olmak üzere ortalama 25 dolara mal olduğu hesaplanmaktadır (WHO, UNICEF, The Wolrd Bank, 2002).

Dünya'da Eşitsizlikler

Dünya'da her yıl yaklaşık olarak 132 milyon bebek dünyaya gelmektedir, bu bebeklerin %73'ü üç doz DBT aşısı olabilmektedir. 2001 yılında dünyada yaklaşık 36 milyon bebek yaşamlarının ilk yılında rutin bağışıklama programının dışında kalmıştır. Bağışıklamada kaydedilen gelişmelere karşın her yıl 11 milyon beş yaş altı çocuk varolan aşıların önleyebileceği nedenlerle yaşamını yitirmekte, sakat kalmakta ya da okula devam edememektedir. Çünkü bağışıklama hizmetleri tüm çocuklara eşit bir biçimde ulaşamamaktadır. Yoksul ülkelerde her üç çocuktan sadece biri yaşamının ilk yılında aşılanmaktadır. Az gelişmiş ülkelerdeki çocukların zengin ülkelerdeki çocuklara kıyasla bağışıklama hizmetlerine ulaşma şansları sınırlıdır. Yoksul çocuklar daha az sayıda aşıya erişebilmektedir (WHO, UNICEF, The World Bank, 2002).

sek_3.gif (5768 bytes)

Bağışıklama kapsayıcılığı açısından ciddi eşitsizlikler söz konusudur. Tüm dünyada bağışıklama kapsayıcılığı %70 iken, Sahra güneyi Afrika'da bu oran %53'tür. Sovyetler Birliği'nin parçalanmasından sonra, politik, ekonomik ve sosyal değişiklikler bağışıklama oranlarında düşmeye yol açtı. 1990'larda, Doğu Avrupa'da düşük bağışıklama oranlarının ve ekonomik krizin tetiklediği ve 30 bin kişinin yaşamını yitirdiği bir difteri salgını yaşandı. Bugün Avrupa kıtasında erişilebilen aşılar açısından ülkeler arasında ciddi farklılıklar vardır. Şekil 3'te 1980-2001 döneminde dünyada bölgelere göre 3 doz DBT bağışıklama kapsayıcılığı gösterilmiştir.

 t_11.gif (2027 bytes) 

sek_4.gif (9957 bytes)

 Bağışıklama oranları arasında zengin ve yoksul ülkeler arası farklılıklar yanı sıra, pek çok ülkenin zengin ve yoksul sınıfları arasında da farklılıklar vardır. Örneğin Nijer'de çocukların en zengin %20'si en yoksul %20'sinden on kat daha fazla bağışıklanmıştır. Dünya nüfusunun en yoksul %20'si enfeksiyon hastalıklarına daha fazla açıktır.

Türkiye'de Eşitsizlikler

Türkiye'de son yıllarda uygulanan ekonomi politikaları, ülkemizde sağlık alanındaki eşitsizlikleri derinleştirmiştir. Kır-kent arasında derinleşen sağlık eşitsizlikleri, bölgeler arasında daha da belirgin hale gelmiştir.

12- 23 aylık çocukların %54.3'ü tam aşılı değildir ve bu oran son 5 yıl içinde artmıştır. Tam aşılı olmayan çocuk oranı kırda %63.2, kentte %48.2'dir. Batıda 1993'de %24 olan tam aşılı olmayan çocuk oranı 1998'de %49.8'e çıkmış, aynı zaman diliminde doğudaki artış %59.4 ten  %77.1'e doğru artış göstermiştir. Tam aşılı olmayan çocuk oranı 1993 yılında en yoksul %20'lik gelir diliminde %59.3 iken , en zengin %20'lik dilimde bu oran %18.1'dir. Hiç aşı olmamış çocuk oranı en yoksul kesimde %7.7, en zenginde ise %1'dir. Şekil 4'te Türkiye'de sıfır yaş grubunda bölgelere göre üç doz DBT ve Polio aşısı yapılmış çocukların oranı sunulmuştur. Türkiye geneli için bu oran % 83'tür.  

 sek_5.gif (16721 bytes)

 Bin Yılın Kalkınma Hedefleri

2000 yılında belirlenen bin yılın kalkınma hedeflerinden biri de beş yaş altı ölümleri 1990-2015 döneminde üçte iki oranında azaltmaktı. 2001 yılında Birleşmiş Milletler Kalkınma Programının tahminlerine göre, gelişmekte olan ülkelerin nüfusunun %60'ı bu hedefe ulaşmaktan çok uzaktadır.

Aşıya Erişim

Son yirmi yılda, yeni yaşam kurtaran aşılar bulundukça, zengin ve yoksul ülkelerin aşıya erişimlerindeki fark da artmaya başlamıştır. Son on yılda gelişmiş ülkelerde pnömoni ve menenjite yol açan Hemofilus influenza tip b enfeksiyonu, geliştirilen aşı (Hib) ile elimine edildi. Aynı zaman diliminde gelişmekte olan ülkelerde aşılanmamış 4.5 milyon çocuk Hemofilus influenza tip b'nin neden olduğu pnömoni nedeniyle yaşamını yitirdi. 

 t_12.gif (1293 bytes)

 Hepatit B aşısı 1981 yılında uygulanmaya başlamıştır. İlk yıllarda üç dozluk uygulamanın maliyeti 150 dolar iken, bugün 1-1.5 dolar düzeyine inmiştir. Ancak bu fiyat, hala genişletilmiş bağışıklama programı kapsamındaki altı aşının toplam fiyatından daha pahalıdır. Her yıl akut hepatit B enfeksiyonu, siroz ve karaciğer kanseri nedeniyle 520 binden fazla insan yaşamını yitirmektedir. DSÖ 1992 yılında tüm ulusal bağışıklama programlarının Hepatit B aşısını 1997 yılından itibaren kapsamasını hedef olarak belirlemiştir, ancak 2001 yılında yapılan bir değerlendirmede 72 ülkenin rutin bağışıklama programında bu aşının yer almadığı saptanmıştır. Şekil 5'te gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde rutin olarak kullanılan aşılar gösterilmiştir. 

 sek_6.gif (5126 bytes)

t_13.gif (1349 bytes)

 Gelişmiş ülkeler ile gelişmekte olan ülkelerin aşı uygulamaları arasındaki fark giderek artmaktadır. Gelişmiş ülkeler rutin bağışıklama programında kullanılmakta olan aşıları, yeni tekniklerle yeniden üretmektedir. Bu kapsamda tam hücre boğmaca aşısı yerine hücresiz boğmaca aşısı, canlı oral polio aşısı yerine inaktive polio aşısı üretip uygulamaktadırlar. Yine gelişmiş ülkelerde, aşı bileşiminden cıva bazlı koruyucu tiyomersal çıkartılmaktadır.

Bugün dünya'da polio ve kızamık aşısı üreten 20, BCG aşısı üreten 30, DBT aşısı üreten 40 ve tetanoz aşısı üreten 70 laboratuvar bulunmaktadır. Ancak Genişletilmiş Bağışıklama Programı hedeflerine ulaşmak için var olan üretimin 5-7 katı aşı gerekmektedir.

 

 

GERİ