e-posta

   Eski Sayılar | Künye | Ana Sayfa

TIP DÜNYASI
 

.

1 Şubat 2003  Sayı: 98

 

TTB heyeti Filistin ve İsrail’de incelemelerde bulundu

“Tüm insanlık değerleri tahrip ediliyor”

Dr. Metin Bakkalcı, Dr. Ümit Biçer ve Dr. Ümit Şahin’den oluşan heyet, bir hafta süren incelemelerden sonra, bir basın toplantısı düzenleyerek bölgedeki durumun hassasiyetine dikkat çektiler.

4.jpg (38313 bytes)Tıp Dünyası - ANKARA - Türk Tabipleri Birliği (TTB) İkinci Başkanı Dr. Metin Bakkalcı, Kocaeli Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı ve Adli Tıp Uzmanları Derneği başkanı Doç. Dr. Ümit Biçer ile halk sağlığı uzmanı ve Çevre İçin Hekimler Derneği Başkanı Dr. Ümit Şahin’den oluşan TTB heyeti, 6-12 Ocak 2003 tarihleri arasında Filistin ve İsrail’i ziyaret ederek incelemelerde bulundular. İncelemelerin ardından 21 Ocak 2003 günü Ankara’da bir basın toplantısı düzenleyen heyet üyeleri, bölgede tüm insanlık değerlerinin tahrip edildiğine dikkat çekerken,   ABD’nin olası Irak saldırısı öncesinde “Aslolan barıştır” vurgusunu yaptılar.

TTB Merkez Konseyi binasında düzenlenen basın toplantısında konuşan Metin Bakkalcı, Filistin’de uzun süredir varolan şiddet ortamının kamu vicdanını derinden yaraladığı gibi, hekimlik ortamını da tahrip ettiğini ve hekimlik mesleğinin varlık sebebini zorladığını söyledi. Sivillere yönelik intihar saldırılarının ve şiddet politikalarının sonuçlarının sadece Filistin bölgesiyle sınırlı olmayıp başta Ortadoğu olmak üzere tüm dünyayı olumsuz etkilediğini belirten Bakkalcı, ziyaretle olağanüstü zor koşullarda görev yapan meslektaşları ve diğer sağlık çalışanlarıyla dayanışma ortamını güçlendirmeyi, Filistin halkının sağlık hakkını tahrip eden unsurların yerinde tespitini ve bölgede barışın tesisine katkıda bulunmayı amaçladıklarını söyledi. Bakkalcı, TTB’nin Türkiye’yi de doğrudan ilgilendiren bu çatışma ve savaş ortamının sonlanması için ziyaret sonrası geliştireceği programı sürdürme arzu ve kararlılığında olduğunu da bildirdi.

Bakkalcı, incelemeler ve değerlendirmeler doğrultusunda TTB’nin konu ile ilgili önerilerini şöyle sıraladı:

nBarış için öncelikle İsrail Yönetimi işgal etmiş olduğu Filistin bölgesinden DERHAL çekilmelidir.

nAdil, demokratik, eşitlikçi, özgür ve güvene dayalı barışçıl bir ortam için BARIŞ görüşmeleri içtenlikli bir şekilde DERHAL başlatılmalıdır.

nFilistin ve İsrail halklarının ezici çoğunluğunun bu çatışma ortamının sonlanmasını arzulaması ve

Filistinlilerin çoğunluğunun İsrail’in, İsraillilerin çoğunluğunun Filistinlilerin varlığını kabul etme durumuna geldikleri gerçeği zor görünen BARIŞ’ı aslında olanaklı kılmaktadır. Bu konuda İsrailli ve Filistinli hekimlerin ve örgütlerinin ortak çalışmaları yaygınlaştırmaları, barışa geçişi kolaylaştıracaktır.

nBu sürecin sağlanabilmesi için; işgal edilmiş Filistin topraklarında İsrail yönetimince giderek daha yoğun uygulanan, sağlık ortamını doğrudan tahrip eden ve tüm uluslararası belgelerde açıkça tarif edilerek yasaklanmış olan; tıbbi personel ve hastaların olmak üzere hareket özgürlüğünü kısıtlama,tıbbi malzeme ve ilaç sevkıyatı olmak üzere mal dolaşımını engelleme, tıbbi personele ya da hastane, ambulans vb. birimlere saldırı, Filistin yerleşim yerlerini abluka altına alma, kuşatma, sokağa çıkma yasağı, toplu gözaltı gibi kollektif cezalandırmalar, isteyerek öldürme, orantısız güç kullanımı, işkence, Özellikle Doğu Kudüs’ten Filistinlilerin de-facto zoraki tahliye edilmesi, Filistin topraklarında yeni İsrail yerleşim yerleri oluşturma ya da mevcutları yaygınlaştırma,uygulamaları DERHAL sonlandırılmalıdır.

İsrailli sivillere yönelik gerçekleştirilen ve şiddetle kınanan intihar saldırıları DERHAL sonlandırılmalıdır.  Tıbbi personel ve birimler askeri amaçlarla kullanılmamalıdır.

n“Başta sağlık hakkı ihlallerini tespit etmek” amacıyla olmak üzere bağımsız, yetkin kurullarının gerçekleştireceği çalışmalar sonucu, ilgili uluslararası belgelerde yer alan tüm ihlaller soruşturulmalı ve gerekli yaptırımlar uygulanmalıdır.

nÖzellikle Nisan 2002’de “İsrail ve Filistin arasındaki silahlı çatışma ortamında mesleki uygulama ve sağlık hizmetlerine ilişkin Tutum Belgesi” hazırlayan İsrail Tabipler Birliği’nin bu olumlu adımı göz önüne alınmalıdır. Ancak bu belgede özellikle güvenlik gerekçelerinin istisnai hükümler taşıyabileceği çağrışımlarının oluşturduğu tehlikelere dikkat çekilerek, belgenin berraklaştırılması ve belgede de belirtildiği gibi günlük uygulamalarda gerçekleştirilmesi için azami çabanın gösterilmesi sağlanmalıdır.

nUluslararası topluluğun; bu ihlallerin önlenmesi için içtenlikli uygulamalar içinde olması, başta silah üreticisi ve satıcısı ülkeler olmak üzere, bölgeye yönelik ikincil  çıkarları olan tüm ülkelerin bölgeye müdahalesinin sonlandırılması sağlanmalıdır.

nTürk Tabipleri Birliği başta mesleğimizin etik ilkeleri çerçevesinde faaliyet gösteren Filistinli ve İsrailli meslektaşlarımız nezdinde olmak üzere, konunun çözümüne yönelik her ortamda programlı bir çaba gösterme arzu ve kararlılığındadır.

 

2.jpg (12068 bytes)6-12 Ocak 2003 Tarihlerinde Gerçekleştirilen Filistin-İsrail Ziyaretinde Görüşülen Kişi ve Kurumlar

(Kronolojik sırayla)

1-Türkiye Telaviv Büyükelçiliği (6 Ocak)

2-İsrail Tabipler Birliği (6-7 Ocak)

3-İnsan Hakları İçin Hekimler Örgütü (İsrail) (7 Ocak)

4-Türkiye Kudüs Başkonsolosluğu (7 Ocak)

5-Filistin Sağlık Bakan Yardımcısı ve Sağlık Bakanlığı Yetkilileri (8 Ocak)

6-Gazze Şifa Hastanesi Yetkilileri (Filistin) (8 Ocak)

7-Gazze Topluluğu Ruhsal Sağlık Programı Yetkilileri (Filistin) (8 Ocak)

8-Filistin İnsan Hakları Merkezi Yetkilileri (8 Ocak)

9-Nasır Hastanesi Yetkilileri (Filistin) (9 Ocak)

10-Avrupa Hastanesi Yetkilileri (Filistin) (9 Ocak)

11-Filistin Hekimleri Sendikası Yetkilileri(8 Ocak)

12-Cenin Sağlık Müdürü (Filistin) (10 Ocak)

13-Cenin Mülteci Kampı Yetkilileri (Filistin) (10 Ocak)

14-Ramallah Sağlık Müdürlüğü Yetkilileri (Filistin) (11 Ocak)

15-Ramallah Hastanesi Yetkilileri (Filistin) (11 Ocak)

16-Filistin Başkanı Yaser Arafat (11 Ocak)

17-Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi (Filistin) (11 Ocak)

18-Filistin Kızılhaç’ı Yetkilileri (11 Ocak)

 

“Sağlık hizmetleri aksıyor”

Tıp Dünyası - ANKARA - Filistin ve İsrail’de incelemelerde bulunan TTB heyetince hazırlanan rapor, ölümlerin yüzde 14’ünün 15 yaş altında, yüzde 10’unun 16-18 yaş arasında, yüzde 49’unun 19-29 yaş arasında, yüzde 14’ünün 30-39 yaş arasında, yüzde 6’sının 40-49 yaş arasında, yüzde 7’sinin de 50 yaş üzerinde gerçekleştiğini ortaya koydu.

3.jpg (17837 bytes)Raporda yer verilen tespitlerden bazıları özetle şöyle:

Eylül 2000’de başlayan ikinci intifadadan bu yana:

-Saldırıya uğrayan Filistin ambulansı sayısı 335’dir. Bunun 35’inin kullanılmaz hale geldiği bildirilmektedir. Heyetimiz saldırıya uğrayarak tahrip olmuş bazı ambulansları Ramallah’ta bulunan Kızılay merkezinde gözlemlemiştir.

-Saldırılarda yaralanan sağlık personeli sayısı 415 olarak bildirilmektedir.

-Saldırılarda 5’i hekim olmak üzere 22 sağlık çalışanı yaşamını yitirmiştir.

-Hastanelere en az 235 saldırı yapıldığı bildirilmektedir. Heyetimiz Gazze şeridinin güneyindeki Khan Younis’te bulunan ve son bir yıl içinde 7 kez silahlı saldırıya uğrayan Nasır Hastanesi’nde yaptığı incelemede hastane duvarlarında ve hastane kütüphanesinin raflarında mermi delikleri gözlemlemiştir.

-İsrail askeri güçleri tarafından uygulanan işgal, kuşatma ve abluka nedeniyle sağlık personelinin, ambulansların, gezici sağlık ekiplerinin ve hastaların seyahati engellenmekte ya da geciktirilmektedir.

-Bekletmeler nedeniyle 48 kadının kontrol noktalarında doğum yaptığı, doğan bebeklerin 22’sinin öldüğü bildirilmiştir.

-2001 yılında yüzde 94.8 olan hastanede doğum yapma oranı kuşatma ve ulaşım engelleri nedeni ile yüzde 71’e düşmüş, ölüm sayısı artmıştır.

-Ekonomik sıkıntıların ağırlaşması, işsizliğin ileri boyutlara varması ve halkın yüzde 80’inin yoksulluk sınırının altında yaşaması nedeniyle halkın büyük bölümü sağlığın ön koşulu olan yeterli ve dengeli beslenme şartlarından yoksundur.

-Çocukların yüzde 43.8’inde ve kadınların yüzde 48.6’sında anemi tespit edildiği bildirilmiştir.

-Su kaynaklarının büyük çoğunluğu İsrail tarafından kullanıldığından Filistin halkı yeterli ve kaliteli içme ve kullanma suyu bulamamaktadır. Ulaşım engelleri nedeniyle klorlama ve denetim çalışmaları da aksamaktadır.

-Aşılama çalışmaları aksamaktadır. Aşılama oranlarının yanı sıra soğuk zincirin bozulması ve aşı periyotlarının aksaması nedeniyle aşılamanın etkinliği de düşebilir.

-Vektör kontrolünde kullanılan kimyasalların girişine izin verilmemesi nedeniyle leishmaniasis ve Batı Nil ateşi hastalıklarıyla mücadele aksamaktadır.

-Çatışma ruh sağlığını etkilemekte, travma sonrası stres bozukluğuna toplumdaki her 10 kişiden 3’ünde rastlandığı bildirilmektedir.

-Filistin yerleşimleri birbirinden koparılmış ve entegre bir sağlık hizmetinin verilmesi olanaksız hale gelmiştir.

 

TIP DÜNYASI

Sayfa başına git         Başa dön