e-posta

   Eski Sayılar | Künye | Ana Sayfa

TIP DÜNYASI
 

.

1 Nisan 2002  Sayı: 88

 

Biyoistatistik Biliminin Gelişimi

“Tıp bilimlerinde yapılacak araştırmaların mutlaka bilimsel temele oturtulmasını, bunu sağlayıcı unsurun istatistik bilimi olduğunu ve her araştırıcının araştırmaya başlamadan önce mutlaka bir istatistik uzmanı ile çalışması gerektiğini...”

Sir Austin Bradford Hill, 1930, Lancet Dergisi

İstatistik prensip ve yöntemlerini gereği gibi kullanmadan yapılacak araştırmaların bilimsel değer taşımayacağı bu nedenle insan yaşamı ile ilgili tıp bilimlerinde yapılacak araştırmaların çok daha dikkatli biçimde planlanması ve yürütülmesi gereği 1900’lerin başında bilim adamlarınca tartışılmaya başlanmıştır. Bu tartışmalara öncülük eden bilim adamlarının başında Sir Austin Bradford Hill gelmektedir. Hill, yazdığı makalelerle ve yaptığı konuşmalarla hekimleri bu konuda bilgilendirmeye ve motive etmeye çalışmıştır. Bu çalışmalar semeresini kısa zamanda göstermiş ve tıp, eczacılık ve dişhekimliği fakültelerinde ve sağlıkla ilgili diğer okullarda biyoistatistik bölümleri kurulmaya başlanmış ve biyoistatistik tıp bilimi olarak gelişmeye ve kendine özel yöntemlerini geliştirmeye başlamıştır. Bugün tüm dünya ülkelerindeki tıp, dişhekimliği, eczacılık fakülteleri ve diğer sağlıkla ilgili okullarda biyoistatistik bölümleri vardır. Bu bölümler sağlık alanında yapılan bilimsel araştırmalara çok önemli katkılarda bulunmuşlardır ve halen etkin biçimde bulunmaktadırlar.

Ülkemize, her konuda olduğu gibi, biyoistatistik de çok geç, yaklaşık 60 yıl sonra girebilmiştir. 1960’larda Sayın Prof. Dr. Nusret Fişek Hocamızın Hıfzıssıhha Okulundan bazı hekimleri biyoistatistik konusunda yetiştirilmek üzere yurt dışına göndermesi ile başlayan etkinliği yine bu  yıllarda bazı tıp fakültelerinde biyoistatistik dersinin okutulmaya başlanması izlemiştir. Bu arada bazı tıp fakültelerinde halk sağlığı bölümlerinde biyoistatistik birimleri oluşturulmaya başlanmıştır.

Ülkemizde biyoistatistik konusunda ilk örgütlenme 1968’lerde Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi bünyesinde Biyoistatistik Programı açılması ile oluşmuştur. Mezuniyet sonrası düzeyinde eğitim veren bu program halen devam etmektedir. Bu programdan şimdiye değin, 25 doktora, 40 kadar bilim uzmanı mezun olmuştur. Bu programa her türlü sağlık personeli ve istatistik bölümü mezunları sınavla kabul edilmekte ve durumlarına göre, bilim uzmanlığı ya da doktora düzeyinde eğitim verilmektedir. 1982 yılında tıp fakültelerinde biyoistatistik bilim dalları kurulmuş ve ilk bilim dalını Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi kurmuştur. Biyoistatistik bilim dalları 1995 yılında “anabilim dalı” düzeyinde yeniden örgütlenmiştir.

Biyoistatistik anabilim dallarının temel görevi tıp ve diğer sağlık bilimleri ile ilgili konularda yapılacak araştırmaların bilimsel yöntemlere göre planlanması, yürütümü ve değerlendirilmesinde sağlık personeline yol göstermektir. Hekim ve diğer sağlık personelinin araştırmalarını düzenlemeden önce bu anabilim dalları ile ilişki kurmaları ve araştırmalarını birlikte düzenlemeleri yapacakları araştırmaların bilimsel değer taşıması ve saygın dergilerde yayınlanması yönünden yaşamsal önem taşımaktadır.

Bu gerçeğe rağmen 70 yılda alınan mesafe fazla değildir. Hekim ve diğer sağlık personelinin çoğunluğu araştırmaya başlamadan önce biyoistatistik uzmanına başvurmamaktadır. Araştırmayı kendi başlarına düzenlemeye ve veri derleme işlemi de bittikten sonra bazı değerlendirmelerin yapılması için ya da bazı önemlilik testlerinin uygulanması için biyoistatistik uzmanına başvurmaya devam etmektedirler. Bu davranış Ülkemizde daha ciddi boyutlarda olmak üzere hemen her ülkede aynıdır. Bu davranış aynı zamanda biyoistatistiğin etik dışı kullanımına neden olmaktadır. Çünkü, bilimsel olarak hatalı biçimde düzenlemiş bir araştırmadan elde edilen verilerin biyoistatistik yöntemleri ile değerlendirilmesi okuyucuya sanki araştırma bilimsel yöntemlerle düzenlenmiş gibi bir izlenim vererek onu yanıltabilir. Yine bu davranış böyle düzenlenmiş bir araştırmayı hiçbir zaman bilimsel niteliğe kavuşturamaz.

Halen tıp fakültelerimizin çoğunluğunda anabilim dalları bulunmaktadır. 19 tıp fakültesinde henüz biyoistatistik anabilim dalı kurulmamıştır. Beklentimiz en kısa zamanda bu fakültelerimizin ve  buna ek olarak tüm eczacılık ve dişhekimliği fakültelerinin de biyoistatistik anabilim dallarını oluşturmalarıdır. Biyoistatistik Derneği bu konuda fakültelerimize yardımcı olmaya hazırdır.

[email protected]

 

 

TIP DÜNYASI

Sayfa başına git         Başa dön