e-posta

   Eski Sayılar | Künye | Ana Sayfa

TIP DÜNYASI
 

.

1 Nisan 2002  Sayı: 88

 

Nevzat Eren 2. Ulusal Halk Sağlığı Sempozyumu Ankara’da yapıldı
“Döner sermaye birinci basamak sağlık örgütlenmesini çökertiyor”

İki yıl önce kaybettiğimiz Prof. Dr. Nevzat Eren’in adıyla gerçekleştirilen Halk Sağlığı Sempozyumu bu yıl da Ankara Tabip Odası tarafından düzenlendi. Böylece her 14 Mart haftasında hem Nevzat Hoca’nın anılacağı, hem de Halk Sağlığı sorunlarının değerlendirileceği ve sürekliliği olan bir sempozyum sağlık ortamına kazandırılmış oldu.

Ankara Tıp Fakültesi İbni Sina Hastanesi’ndeki ilk konferansın konusu “Nevzat Eren ve Halk Sağlığı” idi ve Prof. Dr. Çağatay Güler konuşmacıydı. Dr. Güler, Nevzat Eren’in Halk Sağlığında yükselttiği ilkelerini şiirlerle süsleyerek çok güzel bir şekilde sundu. İkinci konferans siyaset bilimci Sungur Savran tarafından “Dünya ve Türkiye nereye gidiyor?” başlığında sunuldu. Savran, emperyalizmin son 10 yılda kazandığı özelliklerin iki temel belirleyeni olduğunu, bunlardan birinin 1970’lerden itibaren kapitalizmin içine girdiği bunalımdan çıkamamaması ve işçi sınıfı siyasetinin gerilemesi olduğunu söyledi. Arjantinde çöken sistemin Türkiye ile çok benzer özellikler gösterdiğini ve yaklaşan Irak operasyonu nedeniyle Türkiye ekonomisinin bir süre daha ayakta kalacak şekilde yaşatıldığını bildirdi. Türkiye’nin emperyalist sistemle yaptığı görüşmelerde kara ordusunu pazarladığını ve sınır ötesi emperyalist operasyonlarda ölecek insanların kanı pahasına bu pazarlığın sürdürüldüğünü vurguladı.    

Sempozyumun Prof. Dr. Meltem Çöl tarafından yönetilen ilk paneli “Sağlık çalışanlarının ücretlendirilmesi ve birinci basamakta döner sermaye” konusundaydı. Bu panelde Doç. Dr. İlker Belek, kapitalist bir sistemde sağlık çalışanlarının nasıl ücretlendirildiğini, döner sermayenin ne anlama geldiğini, sermayenin sosyal güvenlikle ilgili kamusal fonlardan nasıl çekildiğini ve 1950’li yıllardaki uzlaşmanın nasıl tek taraflı olarak sermaye tarafından bozulduğunu anlattı. Yrd. Doç. Dr. Kayıhan Pala ise, döner sermaye uygulamasının birinci basamak sağlık örgütlenmesini çökerteceğini, koruyucu sağlık hizmetlerinin bozulacağını, bölgeler arası eşitsizliği daha da artıracağını, gerici kadrolaşmayı hızlandıracağını, teknoloji tüketimini birinci basamakta arttıracağını söyledi. Her iki konuşmacı da birinci basamaktaki döner sermaye uygulamasının sağlık çalışanlarının ücretlerinde herhangi bir anlamlı değişiklik yapmayacağını, bunun ek bir kaynak olmadığını, aksine devletin sosyal güvenlik fonları üzerine ek bir yük getirerek bu fonların çöküşünü hızlandıracağını vurguladı.

Prof. Dr. Hamdi Aytekin tarafından yönetilen ikinci panel ilaç ve siyaset üzerineydi. Konuşmacılardan Prof. Dr. Nurettin Abacıoğlu ilacın ekonomi politiğini son 20 yılın postkapitalist paradigmalarını eleştirerek anlattı. Eczacı doktor Azmi Kerman, ilaç fiyatlarının nasıl oluştuğunu ve tekel karlarının nasıl elde edildiğinden bahsetti. Yapılan tartışmalarda uluslararası şirketlerin egemenliğine girmiş olan Türkiye ilaç sektörünün hammadde üretmediği, ancak ilaç üretiminde son aşamaların Türkiye’de gerçekleştirildiği vurgulandı.

Nevzat Eren ailesinin de katıldığı Sempozyum Ufuk Karakoç konseri ile devam etti. Halk türkülerinin söylendiği konser öncesinde, sempozyumun korunması ve sürdürülmesindeki kararlılık bir kez daha dile getirildi.

 

TIP DÜNYASI

Sayfa başına git         Başa dön