e-posta

   Eski Sayılar | Künye | Ana Sayfa

TIP DÜNYASI
 

.

1 Nisan 2002  Sayı: 88

 

Tıp Eğitimi Buluşması’ndan

8-9 Mart 2002 tarihinde  Ankara’da “Sağlıkta Değişimin Anahtarı: TIP E?İTİMİ BULUŞMASI” gerçekleşti.  4 tıp kökenli rektör, 22 tıp fakültesi dekanı,  3 tıp fakültesi dekan yardımcısı, 17 tabip odası başkan ya da yönetim kurulu üyesi, 5 uzmanlık derneği temsilcisi ve 237 ilgili katılımcının yer aldığı toplantıda aşağıdaki başlıklara vurgu yapıldı. 

1-Tıp eğitimi; tüm toplumu ilgilendiren önemli bir konudur.

2-Türkiye’de günümüzde sağlığın belirleyicileri olan ekonomik durum, eğitim gibi konularda önemli sorunlar vardır. Sağlık hizmet sunumundaki olumsuzluklar ve belirsizliklerle birleştiğinde bu altyapı hem halkın sağlığı ve hem de tıp eğitimini etkilemektedir.

3-Tıp eğitimi; yalnızca tıp fakültelerinde verilen eğitim ile sınırlı tutulamaz; tıp fakültesi öncesi bu eğitimi etkiler; tıp fakültesi sonrası dönem ise tıp eğitim sürecinin devamıdır.

7.gif (16019 bytes)4-Temel Tıp Eğitimi tıp fakültelerinde verilir. Tıp eğitiminin yürütülmesinde üçüncü basamak hastaneler dışında toplumun tüm olanaklarından yararlanılmalıdır. Bu kapsamda birinci basamak ve ikinci basamak sağlık kurumları yer almalıdır.

5-Temel Tıp Eğitiminin verildiği, temel hedefi toplumun ihtiyacı nitelikli hekimleri yetiştirmek olan tıp fakülteleri ile ilgili önemli sorunlar vardır. Bu sorunlar şöyle sıralanabilir:

5.1.Öğrenci Sayısı ile İlgili Sorunlar:

Hekimlerin “istihdamı” konusu yanı sıra; nitelikli hekim yetiştirmeyle olan ilgisi nedeniyle “tıp fakültelerine” alınacak öğrenci sayısı önemlidir. Bugün tıp fakültelerindeki öğrenci sayısı 31.000 olup her yıl 4.500 hekim çıkmaktadır. Bu sayının fazla olduğu; makroekonomik ve mikroekonomik varsayımlar çerçevesinde tartışılmış ve genel kabul görmüştür. (Kaynak: İ. Belek, 2002).

5.2.Tıp Fakültesi Sayısı:

Tıp fakültelerinin açılış kararları; katılımcı kurullarda alınmamakta, yerel istekler, politik gerekçeler etkin olmaktadır. Bugün sayıları 50’ye ulaşan tıp fakülteleri; yeni kaynak yaratmaktaki güçlükler nedeniyle aynı kaynağı (öğretim üyesi, mali kaynak vb.) paylaşmak durumunda kalmakta, bu da hem yeni açılan fakülteler hem de yerleşik tıp fakülteleri için olumsuz bir tablo yaratmaktadır. Yeni açılan pek çok tıp fakültesi bir tıp fakültesinin temel gereksinmelerinden yoksun olup, altyapılarını tamamlamaları mümkün gözükmemektedir. Bu eğitimde fırsat eşitsizliğine yol açacaktır.

Bu arada vakıf tıp fakülteleri olarak açılan tıp fakülteleri ile ilgili ek sorunlar vardır.

5.3.Tıp fakültesi açılan bazı kentlerin; altyapıları üniversite ortamına uygun değildir.

5.4.Tıp Fakültesi Öğrencileri ile İlgili Sorunlar:

-Öğrenci sayısı: (aktarıldı.)

-Tıp fakültelerine giriş puanlarındaki eşitsizlikler tıp eğitiminde olumsuzluk yaratmaktadır (Kaynak; Sayek, 2000)

-Öğrenci katkı payları: yüksektir, daha çok artacağı ifade edilmektedir. Bu da eğitimde fırsat eşitsizliğine yol açacaktır. Burs olanakları yetersizdir.

5.5.Tıp Fakültesi Öğretim Üyeleri İle İlgili Sorunlar:

-Öğretim üyesi sayıları yetersizdir (Kaynak: TTB Tıp Eğitimi Raporu, 2002)

-Sayıyı artırmak kaygısıyla nitelik zedelenebilmektedir.

-Öğrenci/öğretim üyesi oranı fakülteler ve fakültelerin anabilim dalları arasında önemli farklılıklar göstermektedir.

-Temel bilimler alanında, özellikle tıp fakültesi çıkışlı öğretim üyesi eksikliği vardır.

-Öğretim üyeleri yükseltilmelerine ilişkin sorunlar vardır.

-Öğretim üyelerinin mali özlük hakları ile ilgili sorunları vardır. Tıp fakültelerinde yarım zamanlı çalışma ve özel muayenehane açmanın; öğretim üyesinin emeğinin karşılığının genel bütçeden verilmemesini tazmin olarak sunulması, tıp fakültelerinin eğitim ve araştırma önceliğinin önünde engel oluşturmaktadır.

5.6.Tıp fakültelerinin finansal sorunları vardır. Genel bütçeden tıp fakültelerine yeterli kaynak aktarılamamaktadır. Bunun sonucu olarak fiziki altyapı sıkıntıları doğmaktadır (kütüphane, laboratuvar, bilgisayarlar gibi).

5.7.Tıp fakültelerinin sağlık sektörü ile bağlantılarında sorunlar vardır. Buna örnek olarak; topluma dayalı tıp eğitiminin verileceği eğitim-araştırma bölgeleri konusundaki Sağlık Bakanlığı’nın tutumu gösterilebilir.

Diğer Sorunlar:

-Araştırma fonlarının kaldırılmasının  kesinleşmesi durumunda  tıp fakültelerinin temel görevlerinden olan araştırma yapmak daha da zorlaşacaktır.

-TUS Konusu: Çalışmalarını bir uzmanlık alanında yetkinleşerek sürdürmek isteyen hekimler için; sınırlı kadroları nedeniyle çok rekabetçi bir seçme yerleştirme sınavı olan TUS; tıp fakültelerinin eğitim içeriğini ve ayrıca son yıl, beceriye dönük olması gereken intörnlük eğitimini olumsuz etkilemektedir.

-Öğrenciler tıp fakültesine “hekim olma” isteğiyle girmekte; “uzman olma” isteğiyle çıkmaktadır. Uzmanlığa yönelten tıp eğitimi modeli sorgulanmalıdır. Öğrencilerin eğitim konusundaki görüşleri yönetime yansımalıdır.

-Tıp eğitimi; hekimleri aynı zamanda bir ekip çalışması için eğitmelidir. Ekibin diğer çalışanlarının eğitim ve tıp eğitimine bakışı önemlidir.

-Tıp eğitiminin öğrenci merkezli olması elbette önemlidir, ancak hastalarımız ve hasta olmadan hizmete başvuranlar eğitimin aynı zamanda “hasta/hizmet alan” merkezli olmasını talep etmektedirler.

Bu temel sorunlar yanında özellikle son yıllarda tıp eğitimi alanında; fakülteler ve meslek örgütünün çabası ile bazı önemli gelişmeler olmuştur. Bu gelişmeleri şöyle sıralamak mümkündür:

1-Tıp eğitiminde bir değişim yapma gerekliliği daha çok ifade edilmektedir.

2-Eğitim şekli (klasik, entegre vb.) nasıl olursa olsun; öğrenciyi merkeze alan; katılımı sağlayan, probleme dayalı öğrenim modülleri ve erişkin çağ öğrenme prensiplerine uygun uygulamalar konusunda isteklilik ve pek çok güzel örnek vardır.

3-15 tıp fakültesinde başta temel tıp eğitimi olmak üzere uzmanlık eğitimi ve sürekli mesleki gelişim konularında ileri çalışmalar yapacak Tıp Eğitim Anabilim Dalları kurulmuş, yine pek çok fakültede “eğitici eğitimi” programları hızla uygulanmaya başlamıştır.

4-Tıp fakültelerinde geleceğe hazırlanmak üzere enformatik birimleri oluşturulmuştur.

5-Ülkedeki tıp eğitiminin niteliğini artırmak amacıyla; öncelikle asgari standartları belirleme çalışmaları yürütülmektedir. Bunlar;

*TTB altyapı değerlendirme raporu: 2002 yılında üçüncüsü hazırlanmıştır.

*Çekirdek Müfredat Programı: Tıp ve Sağlık Bilimleri Konseyi bünyesinde tıp fakülteleri çekirdek müfredatı belirlenmiş, uygulama kararı alınmıştır.

6-Tıp fakülteleri arasındaki bilgi alışverişi amacıyla tıp eğitimi kongreleri düzenlenmekte, yurtiçi/yurtdışı iletişim artırılmaktadır.

Fakülteler arası bir iletişim modeli olacak bölgesel üniversite/fakülte işbirliği için kurulan ADIM (Adnan Menderes, Denizli, Isparta ve Muğla Üniversiteleri) Projesi kaynakların ortak kullanılabileceği bir örnektir.

7-Sürekli Mesleki Gelişimin önemini tıp fakültesi yıllarında vurgulamak üzere bazı tıp fakülteleri sürekli tıp eğitimine eğilmektedirler.

8-Sürekli Mesleki Gelişim alanında Türk Tabipleri Birliği Genel Pratisyenlik Enstitüsü (GPE) ve Sürekli Tıp Eğitimi Dergisi (STED) yayını umut veren örnekler olarak değerlendirilmektedir. GPE, pratisyen hekimlerin sürekli mesleki gelişimi için bir programı başlatmıştır.

Ayrıca, TTB Kredilendirme faaliyeti ile sürekli eğitim etkinliklerini değerlendirmekte, katılımcılara kredi puanı vermekte ve bu arada özgün bir alan olan işyeri hekimliğinde 30.000 hekime eğitim verilmiş bulunmaktadır.

 

TIP DÜNYASI

Sayfa başına git         Başa dön