e-posta

   Eski Sayılar | Künye | Ana Sayfa

TIP DÜNYASI
 

.

1 Nisan 2002  Sayı: 88

 

Gerçekleri Kutlayalım!

  • Bakanlar Kurulu üyesi olan sağlık bakanı hekim ve diğer sağlık çalışanlarının haklı taleplerini bakanlar kurulunda dile getirmiyor, iyileştirme yapılması için çaba göstermiyor; tıpkı Mecburi Hizmet yasasının ertelenmesi için gayret göstermeyeceğini söylediği gibi!

  • Koruyucu sağlık hizmetlerinin temel alındığı, toplum sağlığının önem kazandığı, hizmetin devlet eliyle topluma taşındığı ve sağlık çalışanlarının uygun çalışma ortamlarına kavuştuğu, emeğinin karşılığını aldığı zaman 14 Mart'ı bayram havasında kutlayacağız.

  • Türk Tabipleri Birliği, geçmişten bugüne hekimlerin hizmet vermek için her zaman hazır olduğunu, bunun aksinin iddia edilmesinin Türkiye hekimlik ortamına ve hekimlere büyük bir haksızlık içerdiğini vurgulamıştır.

14 Mart öncesi Türkiye sağlık ortamı ve özel olarak da hekim ve diğer sağlık çalışanlarını ilgilendiren somut gelişme ve girişimler yaşandı. Bunlardan biri Mecburi Hizmet’in yeniden gündeme getirilmesi oldu. Diğeri ise “Eşit İşe Eşit Ücret” ya da “Adil Ücret” Kararnamesi olarak bilinen kararnamenin “adalet sınırlarının” içerisine hekimlerin girememesi idi. Elbette artık bütün çıplaklığıyla ortada olan bir gerçek var: Bakanlar Kurulu üyesi olan sağlık bakanı hekim ve diğer sağlık çalışanlarının haklı taleplerini bakanlar kurulunda dile getirmiyor, iyileştirme yapılması için çaba göstermiyor; tıpkı Mecburi Hizmet Yasası’nın ertelenmesi için gayret göstermeyeceğini söylediği gibi!

TTB Merkez Konseyi 26 Mart’ta aşağıdaki basın açıklamasını yaptı: “Hükümetin (yapılan son düzenlemeden de görüldüğü gibi) çalışanlara yönelik kaynak ayırmak diye bir düşüncesi yoktur.

Özel olarak hekim ve sağlık çalışanları için ise, böyle bir yaklaşımdan bütünüyle yoksundur. Hükümet/Sağlık Bakanlığı; hekim ve sağlık çalışanlarını, sağlık gibi hassas bir konuda vatandaşın cebinden para almaya yönelten bir yol izlemektedir.

Türk Tabipleri Birliği’nin özellikle son 1.5 yıldır yürüttüğü özlük haklarının iyileştirilmesi sürecinde, gerekse de son düzenlemenin açık olarak gösterdiği şudur: Bakanlar Kurulu’nda halkın sağlığını, halka sağlık hizmeti sunanların koşullarını düşünen ve savunan başta Sağlık Bakanı olmak üzere bir yetkili bulunmamaktadır.

Medyada, Hükümet kaynaklı olarak yeralan haberlerle “çalışanlara zam/iyileştirme” başlığı altında çalışanlarla dalga geçilmekte, ruh sağlıkları ile oynanmaktadır.

Türk Tabipleri Birliği’nin özlük hakları için öncelikli talepleri yasa teklifleri olarak belirlenmiştir. Sağlık Bakanı’nın ve Hükümetin olumlu bir niyeti var ise bu yönde derhal adım atılmalıdır.

Vatandaşın sağlığını giderek daha da bozduğunu bilen Hükümet kısa bir süre önce, kamuoyuna bir aldatmaca olarak hekimler için mecburi hizmeti yeniden gündeme sokacağını ifade etmiştir. Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi 27 Aralık 2001’de yasanın yürürlüğe girmesinin ertelenmesi için Sağlık Bakanlığı nezdinde başvuruda bulunmuştur.

Sağlık Bakanlığı’nın Şubat ayı başında ilgili kurumlara gönderdiği bir yazıda “yasanın yürürlüğe gireceğini, bu nedenle 27 Mart 2002’den sonra mezun olan ya da uzman olanların bildirilmesini” istediğinin öğrenilmesi üzerine, Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi; Başbakan, hekim milletvekilleri, tıp kökenli rektörler, dekanlar, uzmanlık derneklerine yazı göndermiştir.

Geçen bir aylık süre içerisinde konu Türk Tabipleri Birliği’nce kamuoyuna taşınmış ve 1981 yılında yapılan, 1995’e kadar uygulanan ve 1995 yılında ertelenen yasanın bugün için yeniden yürürlüğe konma gerekçesinin açıklanması istenmiştir. Sağlık Bakanlığı tarafından ilgili kamuoyunu tatmin edecek hiçbir açıklama yapılmamıştır.

Tıp kökenli rektörler ve tıp fakültesi dekanları, uzmanlık dernekleri Türk Tabipleri Birliği’ne gönderdikleri yazılarda ve kamuoyuna yönelik yaptıkları basın açıklamalarında mecburi hizmetin sağlık sorunlarına bir çözüm olamayacağını, Bakanlığın bundan vazgeçmesi gerektiğini ifade etmişlerdir.

4.gif (66510 bytes)Tıp fakültesi öğrencileri dahil olmak üzere Ankara, İstanbul, İzmir’de mecburi hizmete karşı olduğunu ifade eden binlerce imza toplanmıştır.

Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi hukuksal anlamda hazırlıklarını gözden geçirerek yasa yürürlüğe girdiği takdirde gerek kurumsal olarak, gerekse de yasayla mecburi hizmete gitmek durumunda kalacak hekimlere yönelik hukuki başvuru metinlerini hazırlatmıştır. Yasa uygulanmaya başladığı takdirde her türlü hukuksal süreç başlatılarak takip edilecektir.

Türkiye’de yöneticilerin beceriksizlikleri ve  sağlık  hizmeti vermeme   konusunda   -deyim yerindeyse- iddiaları sorunları içinden çıkılmaz hale getirmektedir. Türk Tabipleri Birliği, geçmişten bugüne hekimlerin hizmet vermek için her zaman hazır olduğunu, bunun aksinin iddia edilmesinin Türkiye hekimlik ortamına ve hekimlere büyük bir haksızlık içerdiğini vurgulamıştır. Türkiye sağlık ortamının onlarca eksiği bulunduğu elbette bilinmektedir. Eksik olmayan tek şey, yeterli sayıda hekimdir. Hekimlik mesleği, Türkiye sağlık ortamının sorunlarını çözmek için gerekli, ancak yeterli olmayan bir faktördür. Çünkü hekim eşittir sağlık hizmeti değildir.

Türk Tabipleri Birliği; Türkiye’de hekimlerin meslek örgütü ve haklarının savunucusu olarak Hükümeti, Sağlık Bakanlığı’nı ve konuyla ilgili tüm tarafları sorun yaratmaya değil, sorun çözmeye davet etmektedir.

Türkiye’de sağlık alanındaki sorunları gerçekçi bir biçimde tanımlayarak, bir planlama içerisinde adil, şeffaf mekanizmalar üzerinden çözümleri geliştirmek ve bunun gerektirdiği adımları atmak mümkündür. Türk Tabipleri Birliği ve Türkiye’deki hekimler üzerlerine düşen her türlü sorumluluğu yerine getirmeye hazırdır.”

Tıp Dünyası’nda kimi tabip odalarımızın yaptığı etkinliklere kısaca yer veriyoruz:

Samsun - Sinop Tabip Odası 14 Mart etkinlikleri içerisinde Çarşamba Devlet Hastanesi, 19 Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi, Bafra Devlet Hastanesi, Samsun Doğumevi Hastanesi, Samsun Devlet Hastanesi, Samsun SSK Bölge Hastanesi’nde “Kriz ve Hekimlik” konulu panel düzenledi. Yapılan müzik ve diğer törenlerin yanı sıra ayrıca “Sağlık ve İlaç” konulu bir oturumda gerçekleştirildi.

Muğla Tabip Odası 14 Mart günü yeni Hizmet Binasının açılışını yaptı.

Manisa Tabip Odası Güzel Sanatlar sergisi, Dia Gösterisi (Doğuya Doğru-Dr. Mürüvvet Gümüş), Tüm Yönleriyle İlaç Söyleşisi (Doç.Dr. Semih Şemin), Dia Gösterisi (Dr. Tümer Pala) etkinliklerini gerçekleştirdi.

Hatay Tabip Odası 14 Mart etkinlikleri içerisinde “Obezite” konulu konferans (Dr. Adnan Gökçe), “İşyeri Hekimliği Uygulamaları ve TTB Tutumu” (Dr. Sedat Karabulut), Doğa Yürüyüşü, Sağlık Ocağı ve Hastane Ziyaretleri, “Çocuklarda Hiperaktivite” konulu konferans (Prof.Dr. Ayşe Avcı), Briç Turnuvası düzenlendi.

Balıkesir Tabip Odası etkinlikleri hekimlerden oluşan müzik grubu dinletisiyle oda lokalinde yapılan açılış kokteyliyle başladı. Tıp haftası nedeniyle düzenlenen futbol turnuvasına hastanelerden ve sağlık ocaklarından oluşturulan takımlar katıldı. 2002 turnuvasını SSK Hastanesi kazandı.

Genel Pratisyenlik Enstitüsü çalışmalarını aktaran bir sunum 13 Mart’ta yapıldı. Dr.Mustafa Sülkü tarafından   sunum yapılan toplantıda, pratisyen hekimliğin bir disiplin olarak hak ettiği yeri alması için yapılan çalışmaların yerel ayağının güçlendirilmesi yönünde görüş oluştu.

Afyon Tabip Odası 14 Mart Tıp Haftası Etkinliklerinde “Afyon’da Deprem ve Sağlık Organizasyonları” (Prof.Dr. Mustafa Solak, Dr. Mehmet Sözen, Dr. Murathan Leblebicioğlu, Dr. Mustafa Enis Arabacı, Dr. Selim Bodur) ile “Türkiye’de Sağlık Uygulamaları ve Hekimlik Uygulamaları” (Dr. Eriş Bilaloğlu, Dr. Halil İbrahim Özsoy, Dr. Mehmet Telek, Dr. Mustafa Enis Arabacı) panelleri düzenlendi.

Kocaeli Tabip Odası 14 Mart Etkinlikleri çerçevesinde Kocaeli’de bir caddeye Prof.Dr. Nusret Fişek adı verildi.

 

TIP DÜNYASI

Sayfa başına git         Başa dön