e-posta

   Eski Sayılar | Künye | Ana Sayfa

TIP DÜNYASI
 

.

7 Mart 2002  Sayı: 87

 

Tepki... Üniversiteler... Dernekler...

  • Uygulamanın, geçmişte, dengesiz hekim dağılımı sorununu çözmediğinin belirlenmesine rağmen, 7 yıl sonra yeniden gündeme getirilmesinin gerekçesini anlamak mümkün değildir.

7.gif (29903 bytes)Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı  Dr. Füsun Sayek’e hitaben Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof.Dr.Nevzat Bilgin “Uzman ve pratisyen hekimlerin yeniden 2514 sayılı kanun kapsamına alınması” konusunda gönderdiği mektupta şu görüşlere yer vermektedir: Sözü geçen uygulamanın, geçmişte, dengesiz hekim dağılımı sorununu çözmediğinin belirlenmesine rağmen, 7 yıl sonra yeniden gündeme getirilmesinin gerekçesini anlamak mümkün değildir.

Aşağıdaki nedenlerle, bu yasanın tümüyle yürürlükten kaldırılması gerektiği görüşündeyiz.

1- Yasa, uygulama ve erteleme dönemleri göz önüne alındığında uzmanlık ve mezuniyet tarihleri dışında hiçbir kritere dayanmamaktadır. Zorunlu hizmet 7 yıllık ertelemeden sonra gün farkı ile bir hekim grubunun sırtına yüklenmektedir. Bu durum eşitlik ilkesine aykırıdır.

2- Mezuniyeti izleyen eğitim sürecinin (uzmanlık eğitimi, akademik kariyer vb.) kesintiye uğramasına ve eğitim kurumlarının programlarının aksamasına neden olacaktır.

3- Görevlendirme yöntemine (kura) geçmişten gelen güvensizlik ve kuşku huzursuzluk yaratacaktır.

Ülke genelinde dengesiz hekim dağılımının en pratik çözümü (!) gibi görünen, “zorunlu hizmet” formülü yerine, özendirici özlük hakları ve iyileştirilmiş görev olanaklarının sağlanması koşulu ile, özellikle TUS’da başarısız olan ya da mesleklerini pratisyen olarak sürdürmek isteyen meslektaşlarımızın yararına olacak “isteğe bağlı görevlendirme” yönteminin daha akılcı bir çözüm olabileceği kanaatindeyiz.”

Türk Oftalmoloji Derneği   Genel Sekreteri Prof.Dr. Bora Eldem Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi’ne ilettiği görüşlerinde: Sağlık Bakanlığı tarafından tekrar gündeme getirilen 2514 sayılı “Bazı Sağlık Personelinin Devlet Hizmeti Yükümlülüğüne Dair Kanun (Mecburi Hizmet Yasası) hakkında Türk Oftalmoloji Derneği Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi ile aynı görüşü paylaşmakta ve bu antidemokratik yasanın Anayasa’nın eşitlik ilkesine de aykırı olduğuna inanmaktadır.

Olayın çarpıklığını gözler önüne en güzel şekilde sunacak bir örnek olan ve TOD Genel Merkezi tarafından Ocak 2002 itibariyle yapılmış bir çalışma ekte takdim edilmiştir. Ülkemizdeki kasabalara kadar göz hekimi dağılımı gerçekleşmiş ve artık yeni uzmanlarımız kamuda iş bulamaz hale gelmiştir. Sağlık Bakanlığı tarafından “Göz hekimi açığı mevcuttur” şeklindeki açıklamalar maalesef gerçeği yansıtmamaktadır ve TOD, eğer Bakanlık tarafından kabul edilirse, zorlayıcı yasalara sığınmaya gerek olmaksızın, ihtiyaç duyulan yerlere göz hekimi bulunmasına Bakanlığımıza her türlü desteği vermeye hazırdır.”

Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği Başkanı Prof.Dr. Gürbüz Erdoğan Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Dr. Füsun Sayek’e gönderdiği yazıda “ bizzat Sağlık Bakanı imzası ile bize de ulaşan zorunlu hekim hizmetinin 27 Mart 2002 tarihinden itibaren yeniden uygulanacağı yazısını görmek bizi hayrete düşürmüştür. Anayasamızın eşitlik ilkesine tamamen aykırı, 1981 yılının özellikleri içinde çıkarılmış bulunan bu yasanın bir meslektaşımız tarafından yeniden gündeme alınması olsa olsa zorbaca yaklaşılan politik bir girişim olarak değerlendirilebilir..

Uygulanması sırasında hiçbir yarar sağlamadığı, eğitim kurumlarımıza zarar verdiği, bilimsel gelişmeye sekte vurduğu bilinen bu konunun yeniden uygulanmasına müsaade edilmesi girişimini kınıyor, Türk Tabipleri Birliği’nin Anayasamızın aykırılık savı ile hukuki yollara baş vurmasını öneriyorum.”

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Ahmet N.Özbal Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Dr. Füsun Sayek’e gönderdiği mektupta aşağıdaki gerekçelerle uygun bulmadıklarını iletti:

“1-Sadece belirli bir grup sağlık personeline uygulanan zorunlu devlet hizmeti eşitlik ve adalet ilkelerine aykırıdır.

2-Toplam 4 yıllık zorunlu eğitim tıp fakültelerine müracaat edenlerin kalitesinde belirgin bir düşmeye neden olacaktır.

Bu nedenlerle Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Yönetim Kurulu zorunlu hizmet uygulamasının yararlı olmayacağı kanısındadır.”

Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi’ne Cumhuriyet Üniversitesi Rektörü M. Ferit Koçoğlu’nun gönderdiği yazıda aşağıdaki görüşlere yer verilmektedir: “Bazı Sağlık Personelinin Devlet Hizmeti Yükümlülüğüne Dair Kanun”un yeniden uygulanmasıyla ilgili görüşlerim aşağıdadır:

1-Bütün sağlık kuruluşlarının niteliği ve bulundukları yörenin nüfus yapısı göz önönünde tutularak “norm kadro” uygulaması ve bu çerçevede Askeriye, Emniyet, Adalet, vb. kuruluşlarda olduğu gibi Türkiye’nin değişik bölgelerinde belirli sürelerde hizmeti zorunlu kılan bir sistemin kurulması gereklidir. Bu yapılırsa ayrı bir “mecburi hizmet” yasasına gerek kalmaz.

2-”Mecburi hizmet”in yalnızca hekimlerle sınırlı tutulması hakkaniyet ilkeleriyle uyuşmamaktadır. Ayrıca, zorlamayla verimli sonuçlar alınamamakta, bu kimseler bir yolunu bulup yine hekim ihtiyacının olmadığı yörelere gitmektedirler.

3-”Mecburi hizmet” yerine, hekim açığının bulunduğu yörelerde özel tazminatlar ödenerek buralar cazip hale getirilebilir. Hekimlere de en az buralarda görev yapan hakimler, savcılar ve subayların aldığı kadar maaş verilmesi gereklidir.”

 İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi 

“Yazılı ve Görsel Basına ve Kamuoyuna Duyuru” başlığında Dekan Prof.Dr. Faruk Erzengin’in Fakülte Yönetim Kurulu adına yaptığı açıklamada aşağıdaki görüşler yer aldı: “Bilindiği üzere 1981 yılında kabul edilerek yasalaşan ve yürürlüğe konulan 2514 sayılı Bazı Sağlık Personelinin Devlet Hizmeti Yükümlülüğüne Dair Kanun (Mecburi Hizmet Yasası) 1986 yılına kadar uygulanmış, ortaya çıkan aksaklıklar nedeniyle 1986 yılında yasanın bazı maddeleri değiştirilmiştir. Yasa yeni şekliyle 8 yıl yürürlükte kalmış, 1994 yılında mevcut aksaklık ve eşitsizlikler nedeni ile ertelenmiştir...Bizler, tüm hekimler olarak yurdumuzun her köşesinde ve her zaman Yüce Ulusumuza çağdaş tıp hizmetlerin sunmaya hazır olduğumuzu bir kez daha bildiririz. .. Ancak, yasa çıkarılmadan önce konu ile ilgili Üniversiteler, Tıp Fakültesi, Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi ve Tabip Odalarının görüşlerinin dikkate alınmamış olması, gereken ve yeterli alt yapı hazırlıklarının yapılmamış olması üzücü ve düşündürücüdür.

Yasanın ilk çıktığında uygulamada görülen mevcut aksaklık ve eksiklikler halen devam etmektedir. Özellikle alt yapı eksiklikleri giderilmeden sadece hekimin mecburi hizmet adı altında ve seçim öncesi populist politikalarla bu göreve gönderilmesi Ulusumuzun sağlık sorunlarının çözümlenmesini asla sağlayamayacaktır. Ayrıca Tıp Fakülteleri ve diğer hastanelerde şu sırada çalışmakta olan çok sayıda uzman doktor adayının biran önce ayrılmasına ve halkımıza verilen sağlık hizmetlerinin çok büyük seviyede aksamasına yol açacaktır. Hekimlerin çalışma koşullarının düzeltilerek ödüllendirilmesi ve özendirilmesini hedefleyen politikalar oluşturularak sağlık hizmetlerinde bir reformun gerçekleştirilmesinin gerekli olduğu inancındayız.

Sonuç olarak şu anda fakültelerini bitirme ve uzmanlık süresini tamamlama aşamasında olan binlerce hekimi ilgilendiren bu yasanın mevcudiyetine ve bir oldu bittiye getirilerek yeniden uygulamaya konulmuş olmasına kesinlikle karşıyız.”   

 

TIP DÜNYASI

Sayfa başına git         Başa dön