e-posta

   Eski Sayılar | Künye | Ana Sayfa

TIP DÜNYASI
 

.

7 Mart 2002  Sayı: 87

 

Verem’de olumsuz gelişme

  • Toplum sağlığının korunması açısından, verem mücadelesi gerçekten bir savaş disiplini içinde yapılmalıdır. Aksi halde bugün olduğu gibi, dirençli hastaların çoğalmasına yol açılır ve topluma fayda yerine zarar verilir.

Türkiye Ulusal Verem Savaşı Dernekleri Federasyonu’nun yaptığı açıklamada aşağıdaki sorunlar ve çözüm önerileri dile getirildi: Ülkemizde veremle savaşta geçmiş yıllarda büyük başarılar kazanılmıştır. Son 15 yıldır ise, gelişmiş sağlık altyapımız ve imkanlarımızla hiç de uyumlu olmayan olumsuz gelişmeler gözlenmektedir. İlaçlara dirençli kronik tüberküloz olgularının sayısı sinsi bir şekilde artmaktadır. Bunun başlıca nedenleri ve çözüm önerilerimiz aşağıdadır:

            1-Nüfusumuzun yarıya yakını SSK’lıdır. SSK’nın tüberküloz hastalarını izleyen bir örgütü yoktur. Bu nedenle SSK’lı verem hastalarının büyük bir kısmının kronikleştiği tahmin edilmektedir.

            SSK’lı hastalar mutlaka verem savaşı dispanserlerine sevk edilmeli, hastayı ve yakınlarını dispanserler takip ve tedavi etmelidir.

            2- Dispanserler her yıl buldukları hastaların %10-%15’inin izini kaybetmekte veya işbirliği imkanı sağlayamamaktadır. Bu hastalarda da ilaçlara direnç gelişmekte ve bunların sayısı yığılma suretiyle sürekli artmaktadır.

            Hastaların daha disiplinli bir şekilde kontrol altında tutulabilmesi için, Dünya Sağlık Örgütü’nün de tavsiye ettiği “Doğrudan Gözetim Altında Tedavi” uygulamasına bir an önce başlanmalıdır.

            3- Türkiye’de her hekim her türlü ilacı yazabilmektedir. Bu kadar özgürlük sakıncalıdır.

            a) Tüberküloz tedavisi, yalnızca konuyla ilgili birimlerde ve belirlenmiş kurallara göre yapılmalıdır. Tüberküloz ilaçlarının en büyük alıcısı da devlet olduğuna göre, bu ilaçlar eczanelerde satılmamalı, sıtma ilaçlarında olduğu gibi, Sağlık Bakanlığı’nın tekelinde olmalıdır.

            b) Tüberküloz tedavisinde birkaç ilaç kombine halde kullanılmaktadır. Bazı hastalar bunları yanlış veya eksik kullanmaktadırlar. Sağlık Bakanlığı ilaç firmalarını kombine ilaç üretmeleri için teşvik etmeli ve satın alırken bunları tercih etmelidir.

            4- Verem Savaşı hizmetlerinin daha disiplinli yürütülmesi için her ilde bir “Verem Savaşı İl Sorumlusu” görevlendirilmelidir.

            5- Sosyal güvencesi olmayan verem hastalarının göğüs hastanelerine yatışında bazı sıkıntılar yaşanmaktadır. Bu hastaların masrafları “yeşil kart” benzeri bir yöntemle Sağlık Bakanlığı tarafından karşılanmalıdır.

SONUÇ: Toplum sağlığının korunması açısından, verem mücadelesi gerçekten bir savaş disiplini içinde yapılmalıdır. Aksi halde bugün olduğu gibi, dirençli hastaların çoğalmasına yol açılır ve topluma fayda yerine zarar verilir.

 

TIP DÜNYASI

Sayfa başına git         Başa dön