Ana Sayfa | Eski Sayılar

Sevgili Tanıtımcı Arkadaşım

Dr. Mustafa Sütlaş

17 Mayıs 2000/İstanbul
Sevgili Tanıtımcı Arkadaşım,
Firmanızın ürünlerini tanıtmak amacıyla beni ziyaret ettiğiniz için size teşekkür ederim. Ancak bundan böyle sizi kabul edemeyeceğimi üzülerek belirtmek istiyorum.
Lütfen beni anlayın ve bu tavrımın sizin şahsınıza ve kişiliğinize yönelik olduğunu sanmayın. Yaptığınız iş sırasında harcadığınız emeğe saygım var. Yoğun bir emek harcayarak ekmek paranızı kazanıyorsunuz. Çalışma koşullarınızın çok zor olduğunu, buna karşılık aldığınız ücretin yetersiz çoğu zaman iş güvencenizin olmadığını, üstelik birçok hakkınızı da alamadığınızı sanıyorum. Bildiğim bazı örneklerden yola çıkarak büyük olasılıkla yaptığınız bu işten sizin de hoşnut olmadığınızı düşünüyorum. Bir yandan işinizde sizin daha üstünüzde olan kişilerin tavırları, bir yandan sağlık hizmeti veren bir bölümü benim meslektaşım olan kişilerin kaprisleri ve sizlerden talepleri eminim ki sizleri çok rahatsız ediyor. Belki zaman zaman bunlar üzerine düşünüyor ancak nasıl çözümleyeceğinizi bilemiyorsunuz.
Bilmem biliyor musunuz ülkemizde sağlık güvenlik kurumlarının sağlık alanındaki harcamaların üçte ikisini ilaç ve tedavi için yapılan harcamalar oluşturuyor. Ülkemiz akılcı bir sağlık sistemine sahip olmadığı için birçok ülkeye oranla çok daha büyük bir Pazar durumunda. Üstelik bizim bağlantımızla açılabilecek yeni pazarların köprübaşı durumunda olmamız birçok "uluslarüstü" firma açısından ülkemizi önemli kılıyor. Daha çok ve büyük firmalar ülkemize geliyorlar ve daha çok kazanma hırsı bu alandaki ticaretin kendi kurallarını bize zorluyor.
Ama benim sıkıntım ve rahatsızlığım sizinkinden daha büyük. Belki bunun farkındasınız. İlaçların tanıtımı konusunda varılan nokta ve bu amaçla kullanılan araç, gereç ve yöntemler artık tahammül edilemez uç noktalara ulaştı. Sizler tanıttığınız ilaçlar daha çok satsın ve firmanız daha çok kazansın diye sanırım sizin bile tahammül edemediğiniz, çok zorlandığınız biçimlerde davranmak zorunda kalıyorsunuz. Ne kadar farklı biçimde yansıtılırsa yansıtılsın ya da nasıl bir görünüme sokulursa sokulsun yaptığınız iş bir "rüşvet" alışverişi boyutuna ulaştı.
Bugün sizler tanıttığınız ilaçlar satılsın diye bunları reçeteleyen hekimlere hediyeler veriyorsunuz. Bazı firmalar sizlerden bu reçeteleri eczanelerde kontrol etmenizi istiyor. Bu kontroller sonucunda ilaçlarınızı daha fazla yazan hekimlere daha farklı ve maddi değeri yüksek "hediye"(?)ler veriyorsunuz. Bu "hediyeler" bazen doğrudan maddi bir karşılık oluyor. Bazen "bilimsel etkinlik" maskesi arkasına gizlenmiş bazen de buna bile gerek görülmeden sunulan bir yurtiçi veya yurtdışı "seyahat" oluyor. Kimileriniz benim meslektaşlarımla "özel yemek"lere gidiyor. Kimileriniz meslektaşlarımın çalıştığı yerlerde bazı gereksinimlerini karşılıyor. Kısacası halkın sağlığı, insanların canı, kanı pahasına; aslında özü itibariyle etik ve ahlaki yönden hatta bazı noktalarda yasal olarak suç tanımı içine sokulabilecek bir alışveriş yaşanıyor.
Ne yazık ki bunları denetlemekle görevli ve yükümlü kurum ve kuruluşlarla, makamlar bu durumu görmezden, duymazdan ve bilmezden geliyor. Ne yazık ki birçoğu şöyle ya da böyle bu alışverişin bir anlamda tarafı olmuş durumda. Bu durum belki de sizin içinde olduğunuz sıkıntıya oranla çok daha vahim bir noktayı gösteriyor. Artık tek tek bazı hekimler değil tüm hekimler ve hekimlik mesleği bu sürece ortak olmakla suçlanıyor. Ben kendimi bu grup içinde saymıyorum ve mesleğimin onuruna sahip çıkmak zorunda olduğumu hissediyorum.
Tüm bu yanlışları sizlerin de yapmak istemediğinizi sanıyor, bu olumsuz gidişin bir aracısı olmak istemediğinizi düşünüyorum. Ama işiniz gereği bunları yapmak zorunda kalıyorsunuz ve tek başınıza bunları temelden değiştirebilecek koşul ve olanaklara sahip değilsiniz. Keşke sizler de bir araya gelerek bir örgütlenme içinde olabilseniz ve sizden istenen bu tür uygulamalara karşı topluca karşı çıkabilseniz.
Bugün bu ilişkiler hekimlerin onurunu, hekimlik mesleğinin ilke ve kurallarını ve toplumun saygınlığını ve sağlıklı yaşama hakkını ortadan kaldırma noktasına erişti. İnsanların temel hakları arasında yer alan "sağlıklı yaşama" ve "yitirdiği sağlığına yeniden kavuşma süreçleri" ticaretin bir nesnesi haline getirildi.
Yine ne yazık ki çok az kişi bunlara "dur" deme, en azından rahatsızlığını yüksek sesle ifade etme cesaretini ve tavrını gösterebiliyor. Oysa artık buna bir dur demenin zamanı geldi, hatta geçiyor. Gelin elbirliği edelim ve bu süreci değiştirelim. Bu "sağlıksız" gidişi yeniden bir düzene sokalım. Her birimiz yaptığımız mesleğin onuruna ve ülkemiz insanının sağlığına sahip çıkalım.
Ne yapacağımıza, nasıl yapacağımıza karar verene ve bu karar doğrultusunda ortak ve benzer bir tavır geliştirene kadar sizlerle olan ilişkimi askıya alıyor, bundan sonra herhangi bir şekilde ilaç tanıtımı amacıyla karşı karşıya gelmek istemediğimi bildiriyorum. Lütfen ziyaret listenizden beni çıkarın. Bunu firmanıza iletiniz. Hatta bu mektubu üstlerinize ve firmanızın yöneticilerine de veriniz. Eminim ki bu tavır bu gidişin yanlış yanlarını düzeltme konusunda önemli bir katkı sağlayacak, asıl sorumluları sürece müdahale etme noktasına zorlayacaktır.
Tavrımın sizin şahsınıza olmadığını bir kez daha belirtir, teşekkür ve saygılarımı sunarım.