Ana Sayfa | Eski Sayılar

İlaçların "tane ile verilmesi" paneli


İlaçların tane ile verilmesi konusu İlaç Endüstrisi İşverenler Sendikası (İEİS) tarafından 04.12.2001 tarihinde Ankara'da  düzenlenen bir panelde tartışıldı.
Toplantının açılış konuşmasını İEİS Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı yaptı. İlaçların taneyle verilmesi uygulamasının ülkemiz için uygun olmadığını, uygulayan ülkelerde ise sistemin yıllardır buna göre kurgulandığını ve bu kurgunun da Türkiye'den çok farklı olduğunu belirtti.
İkinci olarak konuşan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan taneyle ilaç verilmesi uygulamasının SSK'da yatan hastalar için uygulanmakta olduğunu belirterek bu sistemin olabilirliğini vurguladı. 
Sağlık Bakanı Osman Durmuş Türkiye'de satılan ilacın %95'ini devletin satın aldığını, bu nedenle ilaç üreticilerinin de ilacı devletin istediği şekilde hazırlayıp sunmak zorunda olduklarını ve devletin böyle bir istekte bulunmaya da hakkı olduğunu vurguladı. Bu projenin kendisi tarafından dile getirilmediğini, ilk olarak  Maliye Bakanı tarafından telaffuz edildiğini, Maliye Bakanlığı'nda bazı Sağlık Bakanlığı bürokratlarının da katıldığı konuya ilişkin bir toplantı yapıldığını, bu toplantıdan sonra konunun kendisinin de katılımıyla Sağlık Bakanlığı'nda ele alındığını, bu toplantıdan sonra Maliye Bakanlığı'na bu sistemin uygulanamaz olduğu görüşünün Sağlık Bakanlığı adına resmen bildirildiğini belirtti.
Panelin yöneticisi Prof.Dr. Orhan Canbolat ilk sözü İlaç Endüstrisi adına toplantıya katılan Ecz. Ümit Ceyhan'a verdi. Ceyhan endüstri olarak bu sisteme karşı olduklarını, beklendiği ölçüde tasarruf getirmeyeceğine  inandıklarını, uygulama kararı alınsa da bu amaçla yeni bir altyapı yatırımı gerekeceğini, bu çalışmaların yeni maliyet kalemleri yaratacağını ve zaman gerektireceğini vurguladı. Uygulamaya bağlı olarak teknik sıkıntılar ortaya çıkabileceği, bunun da ötesinde hukuksal, mali sorunlarla karşılaşılabileceği, bunların küçümsenmemesi gerektiği, ambalajsız ürünlerin piyasaya verilmesinin orijinal ürün yerine jenerik formların hastaya verilme şansını da kolaylaştırabileceği, bunun haksız bir kazanca dönüşebileceği; barkod, prospektus gibi güvenlikle ilgili parametrelerin de ciddi sorunlar yaratabileceği konuşmacı tarafından ayrıca belirtildi. Ayrıca konuşma sırasında ambalajın, kapsadığı ürünün güvencesi olarak üretici firmanın sorumluluğunu yansıttığı ve çağdaş pazarlamada önemli bir yeri olduğu ifade edildi.
Panelin ikinci konuşmacısı ilaç dağıtımını organize eden kuruluşlar (depocular) adına Ethem Sancak dağıtım şirketlerinin şu anda ülke çapında çok yaygın ve çağdaş bir ağ kurduklarını, bu ağ sayesinde piyasadan çekilmesi kararlaştırılan bir ilacı 24 saat içinde tüm eczanelerden geri toplayabilecek bir organizasyon kapasiteleri olduğunu ve bu ağın taneyle ilaç verilmesine göre kurgulanmadığını belirterek o sistemin bambaşka özellikler taşıdığını ve yeni bir düzenleme gerektirdiğini söyledi. Yeni bir düzenlemenin kayıt sistemleri, faturalama, bilgisayar programları ve diğer özellikler dikkate alındığında yalnızca dağıtım şireketlerine ulusal düzeydeki maliyetinin 40-50 milyon dolardan aşağı olmayacağını, oysa taneyle ilaç verilmesi uygulamasıyla elde edilebilecek tasarrufun çok daha az olabileceğini ifade etti. Konuşmacı, ülkemizde var olan eczanelerin bireysel kuruluşlar olduğunu, taneyle ilaç sistemini uygulayan ülkelerdeyse eczaneler zincirleri bulunduğunu, bu zincirin maliyeti düşürebileceğini; oysa bireysel kuruluşlar tarafından yürütülecek bu tür bir uygulamanın çok daha pahalıya gelebileceğini belirterek özellikle çok tüketilmeyecek ilaçlar için eczanelerde bulundurulacak büyük ambalajlar içindeki ilaçların önemli kayıplara yol açabileceğini söyledi. 
(TTB adına katılan Doç. Dr. Ersin Yarış'ın konuşmasına Tıp Dünyası'nın 2. sayfasında kısaltarak yer veriyoruz.)
Türk Eczacılar Birliği Başkanı (TEB) Ecz.Mehmet Domaç, taneyle ilaç verilmesinin Türkiye'de uygulanmasının çok zor olduğu yorumunu yaparak, bunun en önemli nedeni olarak Türkiye'deki eczanelerin organizasyon, fiziksel koşullar ve başka birçok açıdan bu tür bir uygulama için yetersiz durumda olmasını gösterdi. Taneyle ilaç verilmesi uygulamasının eczanelerin yükünü çok artıracağını, mutlaka istenirse çözüm üretilebileceğini ama bunun da ciddi bir yatırım maliyeti olduğunu belirten Domaç, yalnızca bu sisteme uygun ilaç sayma ve paketleme cihazının bir eczaneye alınmasının maliyetinin 3-5 bin dolar civarında olduğunu; yatırımın diğer değişikliklerle çok daha yüksek bir düzeye ulaşacağını söyledi. Bu tür yatırımların hijyen, hatasız uygulama ve bir çok açıdan gerekli olduğunu ifade eden TEB Başkanı tasarruf hesapları yapılırken bu noktaların da dikkate alınması gerektiğinin altını çizdi. Öte yandan bu uygulama yaşama geçirilirse, eczanelerin yurtdışında örnekleri olduğu gibi "reçete yapma ücreti" talep edecekleri, bunun da eczanelerin çok büyük miktarlara ulaşmadığı için endüstriye göre daha pahalıya satın alacakları ambalaj malzemelerinin ve diğer yatırım maliyetlerinin reçeteye yansıtılması anlamında doğal olduğu eczacıların meslek örgütü başkanınca dile getirildi. TEB Başkanı, bu uygulamaya hastane eczanelerinde geçilebileceğini, bunun için de hastane eczanelerinin otomasyon ve benzeri konularda 150 bin A.B.D. doları civarında yatırım yapması ve yeterince eczacı istihdam etmesi gerektiğini belirterek taneyle ilaç verilmesi uygulamasının hastane eczaneleri ve diğer eczaneler için ayrı ayrı ele alınmasını önerdi.
Bir sonraki konuşmacı Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr. İlker Kanzık'tı. Kanzık ABD'deki ve Avrupa Birliği'ne üye bazı ülkelerdeki durumları örnekleriyle değerlendirdi. ABD dışında İngiltere ve İrlanda'da taneyle ilaç verilmesinin söz konusu olduğunu belirten Kanzık, bu ülkelerin de yavaş yavaş bu uygulamayı terk etmeye çalıştığını; ancak söz konusu değişiklik için ciddi bir altyapı hazırlığı gerektiği ve bunun maliyetinin de çok büyük boyutlarda olduğu için bu adımları atamadıklarını; yine de önümüzdeki birkaç yıl içinde sistemi değiştirmeyi hedeflediklerini belirtti. Türkiye'deki eczanelerin teknik altyapı, fizik mekan ve donanım açısından yurtdışındakilerden çok farklı olduğunu; bu nedenle taneyle ilaç verilmesi uygulamasının eczane formasyonunda ciddi maliyeti olan önemli değişiklikler gerektireceğini; yurtdışında eczanelerde ilaca eczacıdan başka hiç kimsenin dokunma hakkının olmadığını ve birkaç eczacının bir arada çalıştığını belirten Sayın Kanzık uygulamanın zor olduğunu söyleyerek A.B.D.'de, alınan tüm önlemlere, kullanılan teknolojiye karşın hatalı ilaç verilmesine bağlı ölümlerin sayısının yılda binlerce kişi olarak hesaplandığının altını çizdi.
Son konuşmacı olarak söz alan Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Farmakoloji ve Klinik Farmakoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof.Dr. Cankat Tulunay maliyet ve etkinlik ilişkisi üzerinde durdu. Yanlış ilaç verilmesinin olumsuz sonuçlarının da maliyeti çok yükselteceğini vurgulayan Tulunay sağlık harcamalarındaki maliyet açısından ihmal edilmemesi gereken bir nokta olarak sağlık  hizmetlerinde gerekli/gereksiz teknoloji kullanımına dikkat çekti. Yıllar içinde ülkemizde ilaç için yapılan harcamaların değişimini anlatan Profesör Tulunay, gerçek sorunun irrasyonel ilaç kullanımı olduğunu, irrasyonel ilaç kullanımını önlemek açısından  temel çözümün ise eğitimden geçtiğini vurguladı.
Toplantıya verilen kısa bir aradan sonra tartışma bölümüne geçildi. Dinleyiciler arasında bulunan Prof.Dr. S.Oğuz Kayaalp (Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Farmakoloji Anabilim Dalı emekli öğretim üyesi) paneli dinledikten sonra bu fikrin gerçek sahiplerinin sahnede yer almadığını fark ettiğini ve bunların kim olduğunu merak ettiğini söyledi. Bir katkı olarak sayın Kayaalp rasyonel ilaç kullanımında eğitimin öneminin altını çizdi ve uluslararası düzeyde ilaç formülerlerinin bu konuya ciddi katkısı olabileceğini, İEİS, TTB ve TEB'in destekleriyle yayınlanan "British National Formulary"'nin kendi editörlüğünde Türkçeye çevrilerek Türkiye'ye adapte edilen ve "Türkiye İlaç Kılavuzu" adı verilen kitaba dikkat çekti. Dinleyicilerden gelen diğer kısa sorulara da cevap verildikten sonra panel yöneticisi Sağlık Bakanı Osman Durmuş'u kapanış konuşmasını yapmak üzere bir kez daha kürsüye davet etti.
Bakan Durmuş, taneyle ilaç verilmesi uygulaması fikrinin hala arkasında olduğunu, şimdilik bu uygulamaya geçilmesinin mümkün olmadığını, taneyle ilaç verilmesi uygulamasının rasyonel ilaç kullanımının bir parçası olarak hayata geçirilmesinin planlandığın vurgulayarak bunun en önemli nedenlerinden birisini şöyle ifade etti:

"Çünkü ben istemiyorum !"