Ana Sayfa | Eski Sayılar

Mersin'de ki tayinleri kimse üstlenmiyor
"Bizim bilgimiz dışındadır"


Mersin'de, Sağlık Bakanlığı Devlet Hastanesi ve Sağlık Ocaklarında çalışan 9 hekimin Kütahya, Afyon ve Isparta'nın ilçe ve köylerine tayinini ne Sağlık Bakanlığı ne de İçişleri Bakanlığı üstleniyor! 
Eylül ayının son günlerinde İçel Tabip Odasından Merkez Konseyi telefonla aranıyor ve telefonda 9 hekimin il dışına tayin edildikleri ancak tayin için görünür herhangi bir sebep olmadığı söyleniyor. Ardından ekleniyor: "hekimler çok huzursuz, sırada 20'nin üzerinde tayinin daha olduğu duyumları var!"
Merkez Konseyi tayinle ilgili bilgilerin ve yazılı belgelerin mümkünse gönderilmesini istiyor. Faksla gelen bilgilerden ortaya çıkan şu oluyor: T.C. Sağlık Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü antetli tayin belgesinde "İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel Müdürlüğü'nün ...tarih ve ...sayılı yazısına istinaden il dışına naklen tayini" tensiplere arz ediliyor, Sağlık Bakanlığı'da bu "tensiplerine arz edilen" karara dayanak olarak şunları yazıyordu: "657 sayılı kanunun 72 ve 76. maddeleri ile Bakanlık Atama ve Nakil Yönetmeliği'nin 11. maddesinin (a) bendine göre"...
Bundan sonrası kolaydı. Memleketin uygun yerlerinden yer beğenip isimlerin karşısına yazmak kalmıştı. Eh bu kadarını yapanlar onu da yapmış Isparta'nın Senirkent'i mi olsun Yalvaç'ı mı, Afyon'un Bolvadin'i mi yoksa Sandıklı Karaağaç'ı mı, Kütahya'nın Altıntaş'ı mı dememiş yazmışlardı. Hoş, hepsi de bu memleketin hizmet verilmesi gereken yerleriydi elbette, tayini (gelin adını koyup sürgün diyelim) yapılan hekimler bugüne kadar memleketi de epey gezmişlerdi ama bu iş nereden çıkmıştı. Bu işe gerekçe oluşturacak ceza aldıkları bir soruşturma (idari, adli vb.) da ortada yoktu. En iyisi sormaktı.
Merkez Konseyi İkinci Başkanı İçişleri Bakanı'nı arıyordu. Gerçi Hükümet Anayasa'da demokratikleşme adına önemli olduğu söylenen değişiklikler yapmış ve henüz yorgunluğunu üzerinden atamamış olabilirdi ama yine de aramakta fayda vardı. Düne göre daha da demokratikleşen ve hukuk devleti olmak adına ilerlenen bir süreçte bu "işin" hukuki bir dayanağı olmalıydı. Ne var ki görüşmeden çıkan sonuç Bakan'ın kendi seçim bölgesinden 9 hekimin "paket" tayini hakkında bir bilgisi olmadığıydı! İzleyen günlerde herkes kişisel olarak da öğrenmeye çalışıyordu ama nafile. Merkez Konseyi ve İçel Tabip Odası yöneticileri bir de "ildeki yetkililerden soralım" düşüncesiyle valilik ile sağlık müdürlüğünden randevu alıp görüşmeye gittiler. Garip ama ildeki ilgili yetkililerden de alınan yanıt kendilerinin bu yönde bir talebi olmadığı idi. Sağlık Bakanlığı (Bakan ve Müsteşar) telefonla arandı ama bir türlü görüşülemedi. Anlaşıldığı kadarıyla onların gerekçesi "İçişleri Bakanlığı'nın istemi üzerine..."
Elbette hukuki süreç başlatıldı. İçel'de Devlet Hastanesi başta olmak üzere hekimlerle konu paylaşıldı. İçel'deki demokratik kitle örgütlerinin sıcak ve içten destek ve dayanışmaları yaşandı, yaşanıyor. Ankara'ya bir heyet halinde gelinerek ilgililerle görüşmeler gündeme alındı. Süreç yakından takip edilerek çözümü için çaba harcanacak. Bütün bunlar olması gerekenler ve yapılacak. Ancak insanın aklına bir soru takılıyor: Meclis'te milletvekilleri yoğun mesai harcayıp(!) Anayasa'da değişiklik yaptılar(mı?),  neyle ilgiliydi?, yoksa maaşlarla ilgili değişikliğin dışında gerisi boş muydu?